YAZILMAMIŞ MEKTUPLAR –1


Kadri Mutafoğlu’nun çocukluk arkadaşı Halit’e yazdığı Mektup
Yer: İstanbul – Kadıköy Tarih: Şubat 25 Yıl: 2003 Yer: Kadıköy postanesi..


Canım Kanki Halitciğim..
Bir hafta önce Gebze’de bizim Çakal Osman’ın küçük kardeşi bıdık Rıfat’ın kahvehanesine uğramıştım.
Hoş sohbet derken, adres defterinde senin adın çıktı. Bir sevindim, bir sevindim, değme gitsin. Kalbim pır, pır attı. Bıdık Rıfat’a sordum seni nereden tanıdığını, “Ağabeyimle ortak iş yapmışlardı, alacağımız vardı da yaz bunu defterine diye tembihlemişti.” Dedi.. Tesadüfe bak sen Halit..

Seninle ne günlerimiz geçti beee..Taksim’de az kız tavlamamıştık. Nerdeee o gençlik yılları..Şimdilerde ahımız gitti vahımız kaldı..Daha dün metroda birini sana benzettim ensesine dokundum. Senmisin dokunan. Bir yumruk attı kaşımı patlattı. Sonra özür diledi.
“Abi kusura bakma kapkaçcı zannettim” demezmi?
Neyse o eski yiğitlik kalmadı bende Halitciğim. Uçan sinekten kafamızı esirger olduk.
Eee sen nasılsın bu arada..Çoluk çocuk iyilermi? Bak şimdi, çocuk diyince aklıma ne geldi biliyormusun?
İlkokulda iken hocaya beni az gammazlamazdın. Derse çalışmadan gelir, her derstede parmağın aşağı inmezdi..Tenefüslerde az çemle takıp yere düşürmedin beni..

Hey gidi günler hey!...Bu mektubu alınca bana cevap yaz tamammı?
Şimdi bilgisayar öğrenmeye başladım. Şu veledi bir öğreneyimde sana e-mail de atarım.
Yalnız senin bu durumların nasıl bilemiyorum. Benim çocuklar akşamları yavaş, yavaş belletiriyorlar bana. Geçenlerde ufaklık arkamdan homurdanıyordu. Kapının arkasında olduğum için beni farketmedi Ne dese iyi
“ Hep bize kalın kafalı diyorsun, sanki seninki karamürsel sepeti.” demezmi? Duymazcılığa geldim Halitim. Şimdiki nesilden korkulur olur beee Halit’im. Benim.canım kankii..Biz babamızın arkasından böyle konuşalımda, birde duysun iyimi? Vallahi sırtımızda beşonluk keresteyimi kırardı artık bilemiyorum...

Annem sizlere ömür rahmetli oldu Kanki Halit..
Közde patlıcan pişirirdi bizlere..Sen bir lokmada yutardın. Yine öyle oburmusun bilemiyorum, ama olsun beee. Şimdi ben senden daha oburum. Göbeğim kucağıma oturdu. Annemin mezarına gitmiştim bayramda, üzerindeki yazı içime oturdu..yazmayayım artık, gözlerim doldu bir an..

Uzun yazıpta laf salatası olmasın. Seninde kafanı yormayayım canım kankim..
Mektubumu alınca acele cevap yaz emi..Yazmassan bak ölümü öp..
Ben senin adresini bulmuşum..seni bulmuşum..Yazmada göreyim Vallahi atlarım otobüse yanına gelirim..
O’zaman gerisini artık sen düşün..Halitciğim mektub yazarken adettendir.
Satırlarıma son verirken selam eder gözlerinden..
Bizde de gözmü kaldı..neyse idare et işte..Yanaklarından incitmeden öpüyorumm..Büyüklerede selam eder, ellerinden öperim.. mektubun tez gele..Bizde tam nostaljik olduk Halitim..telefonlaşalım..

Selamlar..

Kadri Mutafoğlu..


Yazılmamış Mektuplar-1
Güven Gürbüz
27.01.2005- Ankara-Çankaya
ggurbuz@haberx.com