Oğuz’un evine gittiğim gün olanları tam anlatmamıştım sanırım,İzmir’e gidince de hiç anlatamadım zaten. Aslında çok elle tutulur bişi olmadı desem doğru olur.Yani elimi tutmadı mesela…Ama göz göze geldiğimiz anlar mükemmeldi, gece saat 2’ye kadar oturduk, film 23.00 gibi bitti ve geri kalan tüm zamanı konuşup gülüşerek geçirdik. Konuşacak o kadar çok şey vardı ki…İnsana tuhaf bir açgözlülük bulaşıyor,bundan da konuşayım, aman şundan da konuşayım, acaba bu konuda fikri ne vs vs…
İlgilendiğim pek çok konuda fikri vardı ve asıl hoşuma giden hemfikir olmadığı durumlarda da çok ılımlı bir yaklaşımı var. Homoseksuel olmasından korkacağım nerdeyse. Bir yandan da bütün bunların, dersine iyi çalışmış bir çapkının akılalmaz numaraları olduğunu aklıma getiriveriyorum.Ama mantıken bu mümkün değil,yani kim kız tavlamak için deli gibi kitap okuyup,sinemaya gider?
Bir kız kardeşi olduğunu anlattı. "Kız kardeşi olan erkeklere bayılırım " dedim (içimden). Adı Çağla imiş. Meyve olan mı, durmadan akan mı yoksa manken olan mı acaba? Ben meyveyi tercih ederim şahsen…
Herneyse ben napıp edip konuyu doğum günlerine getirmeyi başardım ve "eee Oğuz sen ne zaman doğdun" tabii ki amacım burcunu öğrenmekti ama "İnci burcumu sorabilirsin doğrudan" cevabı planlarımı sekteye uğrattı. "Yok canım ben sadece doğum günlerini merak ederim insanların, yani yaz insanı mısın ,kış mı, bahar mı" Allah battıkça batmak diye buna denir. "kova burcuyum ve kış insanıyım İnci" ahh karşı atak fena geliyor, "ayrıca burçlarla ilgilenen insanları da eleştirmem,benim pek alakam yok ama eger bu konuda bilgiliysen beni aydınlatabilirsin" ah ah ah aptalca bir soru nerelere geldi, şimdi beni medyum falan sanıyor herhalde, ben olsam olsam midyum olurum bu boyla… "Oğuz ben bu konuda bilgi edinirsem bir gün, seni de aydınlatıcam söz" ohhh konu kapandı…
Bu arada filmi izledik, aslında tam izlemedik çünkü ikimizde 3 adam ve 1 bebe filmini yüz kez izlemişiz,film boyunca da birşeyler yiyip (ben heyecandan yiyemedim tabii, ağzımı açıp kapıyarak yer gibi yaptım) sohbet ettik,onun Mochasıyla oynadık, neyseki köpekleri seviyorum ben de…Erkeklerin kalbine giden yol köpeklerinden geçer, Mocha da beni sevdi; 5 puan da bana geçer. Derken filmde esrarengiz çocuğun göründüğü sahne geldi, purdikkat izliyoruz, yani O izliyo ben de O’nu izliyorum, ne güzel bir ense o öyle…Sahne geçti, üzerine yorumlarımızı yaptık, ikimizde bu filmin buluşma bahanesi olduğunu bildiğimizden çok fazla üstünde durmadık, bu da işime geldi.
Saat 1 olduğunda ben gideyim dedim ama "çok güzel sohbet ediyoruz İnci, biraz daha kal, ben seni bırakacağım" deyince kendime 1 saat daha hediye ettim.Bana muhteşem bir tatlı ikram etti bu sırada, yok onu da kendi yapmış olsaydı intihar edecektim artık…
Beni apartmanın içine girene kadar bekledi arabada, sonra gülümsediğini hatırlıyorum, ay ben aşık mı oluyorum???
Sonrası malum, İzmir’deydim, beni aradı ve bir arkadaşının evine davet etti,yemek falan yiyeceklermiş,yani beni arkadaşlarıyla tanıştıracak kadar "uygun" bulmuş ama ben ama ben İzmir’deydim. 2 Hafta boyunca telefonlaştık. Koşa koşa Otele gidiyor ve hemen telefonu elime alıyordum, aramızdaki mesafe tuhaf bir şekilde işi hızlandırdı sanki…Ben bu gazla İzmir’in altını üstüne getirdim, kredi kartlarım fazla yüklenmeden infilak edecek durumda şu an, ama napiim yeni bir etek, yeni ayakkabılar, yeni pantolonlar, yeni bir parfum, yeni bir aşk için az bile!!!
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Diş Sağlığına Gerekli Önemi Vermiyoruz!”
“Hilton Türkiye’nin Marka Elçileri Sedef Avcı ve Kıvanç Kasabalı Oldu”
“Ruh ve Beden Sağlığı İçin Pratik Bir Yöntem: Meditasyon”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32