İcmal kitaplara dikkat!
"...Cumartesi akşamı çok etkilendiğim bir adamla tanıştım..." Mürsel Sezen'in yeni yazısı...
Cumartesi akşamı çok etkilendiğim bir adamla tanıştım. Sevgilim ve ben Denizler Kitabevi’ne yeni çıkarttıkları deniz fenerleriyle ilgili kitabı almak için uğramıştık.
O da orada biriyle tartışıyor, hararetli bir şekilde Çanakkale Savaşı ile ilgili yanlışları anlatıyordu.
Yüzü tanıdıktı ama adını bilmiyordum. Aslan Bey’e (kitapçının sahibi) kim olduğunu sordum. Elimden tuttu ve ona götürdü beni.
Erol Mütercimler idi karşımdaki. 22 yılını Çanakkale Savaşları konusunda araştırma yaparak geçirmişti. Savaştaki hataları tek tek tespit etmiş ve bunları yakında çıkartacağı yaklaşık 600 sayfa civarındaki kitabında anlatacaktı.
O bu savaşla ilgili yazılmış kitaplarda okudukları ile yetinmemiş, gitmiş Çanakkale’de tek tek siperleri, tepeleri, savaş alanlarını gezmiş ve bir çok bilginin nasıl farklı yorumlandığını, çarpıtıldığını ya da yanlış aktarıldığını bizzat görmüştü.
Aktardığı değerli ve bir o kadar da şaşırtıcı bilgileri size de aktarmak için yanıp tutuşsam da bahsetmeyeceğim bu savaştan.
Çünkü benim anlattıklarım da internette yayınlanan “rivayet”lerden biri olup çıkacak ve kimse yanlış yazdığım bir bilginin çoğaltılarak yayılmasını engelleyemeyecek.
O gece sohbetimize katılan Gazanfer İbar, araştırmalarla ilgili ilginç bir noktaya değindi;
“Türkiye’de çok fazla icmal kitap yayımlanıyor” dedi. “Birbirini referans göstererek yaptıkları alıntılar eğer alıntı yapılan kitap hatalıysa ondan sonraki tüm kitaplara hatalı olarak geçiyor.”
Bu şu demekti, araştırma yapan kişiler okuyucuya verdikleri bilgileri bırakın doğrulatmayı, asıl kaynağını açıp bakmıyorlardı bile.
Yani sürekli yanlış bilgi alma ihtimali ile karşı karşıyaydık. Peki bu bilgiyi koyalım cebimize. Bir de işin okuyucu yönü var.
Bir okur olarak da verilen bilgiyi hiç sorgulamadan alma eğilimimiz var. (Sizi bilmem ama şahsen benim var.) Kitapta ya da gazetede yazıyorsa doğrudur şiarı ile büyütüldük.
Buna çok uzun süre inandım, ta ki bir gazetede çalışana dek.
Üniversitede bize “Bir haberi üç kaynaktan doğrulatmadan yayınlatmayın” derlerdi fakat ertesi gün yayınlanacak bir gazete söz konusu olduğunda ve zamanla yarışıldığında doğrulattığınız kaynakların doğruluğunu sorgulamıyordu insan. Halbuki kaynak da yanlış olabilirdi.
Cumartesi akşamı kitapçıdan çıktığımda bazı şeyler dank etmişti kafama.
1) Bir medya mensubu olarak kaynaklara ve kaynak belirtme olgusuna daha dikkatli yaklaşmalıydım.
2) Bir okur olarak ise metin çözümlemesi konusunda daha çok kafa yormalı, tembellik edip aldığım bilgiyi doğrulatmadan ve mantığını çözmeden cebe atmamalıydım.
Eve gidince kütüphanemde iletişim kuramları ile ilgili bir kitap aradım. Ünsal Oskay’ın İletişim’in ABC’si geçti elime. Hemen okumaya başladım. Erol Mütercimlerle sohbetimiz bana itici güç oldu. Ona bir teşekkür borçluyum.
Not: Cosmoturk’te 29.10.2004 tarihinde Şeytan İplikleri adlı yazımda “İnternette gezinirken karşılaştığım bir yazıda Türk insanında en sık görülen ataletler şöyle sıralanmıştı” diye bir ibare var. Yazının devamında verdiğim bilgiler yine yazımda bahsettiğim Münir Sekman’ın kitabından alıntıdır. Bunu çok açık ifade edemediğimi farkettim ve belirteyim dedim. Bilginize...
Mürsel Sezen
msezen@boyut.com.tr
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Mobil Mutfak’a 1 metre yeter”
“Deniz ve Havuzdan Sonra Mayolar Çıkarılmalı”
“Harry Potter ABD'de kapalı gişe oynadı”
“Gurur”
“Giden geride ne bırakır hüzünden başka?”
“Evlenecek Çiflere Müjde 2019 Düğün Trendleri Bu Festivalde”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32