Hepimizin farklı hayalleri vardır. Kimsenin bize dokunamadığı tek yer. Özgürsünüz. İster savaşçı olun, çok zengin, bir prenses, çok sevdiğiniz kişiye kur yapan, bir geminin kaptanı ya da pilot, ya da dünya güzellik kraliçesi, çok iyi bir oyuncu ya da sıradan bir insan olun.

Ne olursanız olun, nasıl hayal ederseniz edin orda mutlusunuzdur. Bazen acı da çekersiniz hayallerinizde, o zaman bile mutlusunuzdur.

Hayal kurarken aynaya bakın, gözlerinizdeki gülücüğü görürsünüz. Bazen tam en güzel yerinde yakalanırsızın, karşı taraf anlamsız bakar yüzünüze, birden ciddileşirsiniz aman kimse girmesin hayallerinize… Yalnızlığımızın en güzel köşesi…

Hayallerinizde ki erkekle boğazın yanıbaşında yemek yiyorsunuz.. Alabildiğince ışık var etrafta, ama siz ve o sadece birbirinizin gözlerini görüyorsunuz. Masaya yemekler gelmiş ama dokunulmamış bile, elinizde beyaz bir şarap -kırmızı dişlerimi boyuyor- birbirinden güzel sözler söylüyor size ‘ o sırada ne duymak istiyorsan’ tüm varlığınızla inanıyorsunuz ‘ o doğru adam’ . Çok mutlusunuz ve baştan çıkarıcı bir güzelliğiniz var. Üzerinizde somon renkli, sade gece elbiseniz, gümüş renkli, açık ayakkabılarınız, saçlarınız dağınık topuz, teniniz yanık, makyajınız sade, Öyle bir güveniyorsunuz kendinize. Müzik geliyor kulağınıza, ‘Ghost’ un film müziği’ birden kollarındasınız, saatlerce dans ediyorsunuz. Dünya sessiz, evrende kimse kalmamış. Birden duruyor, gözlerinizin içine bakıyor, saçlarınıza hafifçe dokunuyor, eli boynunuza gidiyor ve işte o an, o en muhteşem an, harika bir öpücük… Öyle güzel ki, hayalden çıkıyor, gerçekte bile hissediyorsunuz.

Hayallerimizin en güzel tarafı, boyut kavramının olmaması. Çok ayrıntılıdır ne giydiğimizden, hıçkırarak ağladığımız yüz mimiğimize, beraber yürüdüğünüz yerin neresi olduğuna, bize söylenen cümlelere , hatta oje rengimize kadar.

Bir arkadaşımla geçen gün hayallerimizi konuştuk. O hayallerinde hep acı çeken kız rolünü üstlenmiş. Biliyorum, o hep ilişkilerinde de bir ulaşılmazlık engeli oluşturur. Hayaller bizim içimizin ne olduğunu gösterir. Biz gerçekte ne istiyoruz. Bugün başarılı insanlar’ hayallerim gerçek oldu’ der. Hayalleri olmayanın geleceği olamaz. Umudu da.

Bir arkadaşım hayallerinde, M. Kemal ’ in oğlunu, Dolmabahçe Sarayında yaşadığını, Savarona’ nın ona ait olduğunu kurduğunu söyledi.

Hayal bu ya… Sınırsız hayaller kurun, kurarken ki mutluluğunuz iç enerjinizi yükseltir. Bir bakmışsınız o doğru enerji sizi pilot yapmış, patronunuz size ikramiye vermiş ya da o kadın, o muhteşem kadın sizin olmuş, tüm dünyayı dolaşacak bir fırsat çıkmış ya da bir senarist sizin M. Kemal’ in oğlu rolünüzü oynamanızı istiyor, çekimlerde Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşecek.

Hayal bu ya, kurun yeter…
Hayallerinizin gerçek olması dileğiyle.

Ebru Ziyanak
ebruziyanak@hotmail.com