Bu hafta bahar geldi,çiçekler açtı,aşk mevsimi başladı diye başka şeyler yazmayı planlıyordum ama geçen haftaki yazımın ardından bir köşe yazarı arkadaşımın yazdığı yazı beni rahatsız etti.Arkadaşımın iyi niyetinden kesinlikle şüphem yok ama kendisinden daha iyi araştırıp,bilgi edinip, önyargısız olarak yazı yazmasını beklerdim.Bu yüzden hem arkadaşımı aydınlatmaya, hem de konuya bir açıklık getirmeye karar verdim.

Arkadaşımın yazısında özne olan 3 insan var.Biri anlatıcı, biri kullanılan bayan, biride kullanan (arkadaşıma göre hamurunda ayılık olan metroseksüel ) arkadaş. Önce anlatıcıdan yani yazıyı yazan arkadaşımdan bahsedelim. Kendi kafasında bir metroseksüel kavramı belirlemiş. Bir kısmıda doğru, yani kültürlü, okumuş, iyi giyinen, iyi yaşayan, bakımlı erkek. Yanlız en büyük yanlışlığı şurada yapmış ki metroseksüelliğin hiç bir yerdeki tanımında partnerini kullanan, yararlanan, yalancı diye bir şey yok. Bunu nerden çıkarmış anlayamadım. Aksine New York Times ve başka ciddi basın kuruluşlarına göre kadınsı yanlarını ortaya çıkartan yani bakımına dikkat eden, duygularını yoğun yaşayan, duygularını göstermekten korkmayan heteroseksüel erkek olarak nitelendiriliyor. Yazıda bahsettiği erkek gerçekten bir yönüyle metroseksüel kavramına girebilir, ancak arkadaşım nasıl bütün metroseksüeller böyledir sonucunu çıkarmış anlamak zor. Yani bir kutudaki bir yumurta bozuksa hepsi bozuk anlamına mı geliyor, ya da hırsızlık yapan bir üniversiteli kız tanırsak, bütün üniversiteli kızlar hırsızdır yorumunumu çıkaracağız? Ön yargılı, eksik bilgili, biraz saldırgan (ayı gibi ) bu yazı çok hoş olmamış. Yanlış anlaşılmasın arkadaşım çok iyi yazmış ancak içerik açısından hoş olmamış.

Kullanılan bayana gelince, 2 aydır tanıdığı bir insanla evlenmeyi düşünen, o insanın garip, manalı laflarını duymamazlıktan gelen, gördüğü yanlışlıklara aldırmayan, ve o evdeyken gelen diğer kız için arkadaşına tepki göstermeyip, bir tokat atıp onları evden kovmayan insan ne kadar suçsuzdur, yada olanları ne kadar haketmiştir bunu sizin takdirinize bırakıyorum.

Kullanan adama gelince, metroseksüel olsun olmasın bence en az suçlu olan o. Böyle insanlar piyasada çok var. Bu bir arz talep meselesi bence. Onun yaptığını yapmak için metroseksüel olmak şart değil,bunları kırsal kesimden gelen,cebi biraz para görünce şaşıran ve birlikte olduğu kadınları paraları veya başka şeylerle elde eden insanlar dolu. Bu onları belli bir kesime ya da sınıfa dahil etmek anlamına gelmiyor.

Benim bayanlara nacizane önerim şudur ki.Arkadaşımın yaptığı gibi kötü giden her olayda,kendimizde suç aramadan hemen suçu karşı tarafa atmayalım. Bunların hepsi böyledir demeyelim,iğne ile çuvaldızı ayıralım.Metroseksüel erkeklere karşı çok hoşuma giden bir kavram daha çıktı "Metropol Kadını". Yani okumuş, kültürlü, kendisini dinleten, 2 ay sonra evlenme hayalleri kurmayıp, öncelikle kariyerini ve yaşamını düşünen çağdaş, kültürlü, kendini dinletmesini bilen ,yönlendirilen değil yönlendiren olmasını beceren kadınlar.

İnsanlar kötü giden şeylerin ardından, başkalarına suç atıp bir kenara çekileceklerine, kendilerini geliştirip, hatalarını telafi edip, ders almayı bilseler çok daha öğretici olur kendileri için. Yoksa işkembeden sallayıp tuuuu kaka demek çok kolay. Çamur at izi kalsın, doğru olmasada bir inanan çıkar nasıl olsa. Hatta en kötüsü bunu yapanların kendi söylediklerine önce kendilerinin inanması…

METROSEKSÜEL ERKEKTEN KORKMA, METROPOL KADINI OL…

Bu haftalıkta benden bu kadar, umarım arkadaşım hatasını anlayıp pire için yorgan yapmaktan vazgeçip, daha iyi bir araştırma yaptıktan, bütün doneleri topladıktan sonra suçlama yapar.Aksi halde çok doğru bir suçlama olmuyor….

Bütün bayanlara, mutlu, sağlıklı, bol aşk dolu, bol metroseksüel erkek arkadaş dolu günler dilerim…

TUFİ