Kadın ve erkeğin kafasında "ideal cinsel ilişki" konusunda çok değişik kavramlar, yaklaşımlar vardır. Erkek sadece fiziksel boşalım düşlerken, kadın duygusal tatmin peşindedir. Kadın ve erkek arasındaki farklılık var olduğunu biliyoruz ve bu farklılık cinsellikte de karşımıza çıkıyor. Bunun nedeni iki cinsin hormon yapısındaki farklılık veya çocukluktan edindikleri alışkanlıklar, şartlanmalardır. Ama nedeni ne olursa olsun, her iki tarafın da arzularını dengelemek, birlikte "ideal cinsel ilişki"yi yaşamak pekala mümkündür… Şimdi, önce bir kadının sonra da kocasının ağzından ideal cinsel ilişkiden ne anladıklarına bakalım… Kadın ne ister? "Benim için iyi seks aslında yatağa beraberce girdiğimiz an değil, bundan saatlerce önce başlar. İşten eve iyi bir ruh hali içinde gelirsem ve eşim de aynı ruh hali içindeyse, bütün gece dikkatimi benim üzerimde yoğunlaştırırsa her şey çok daha iyi olur.

Bir geceyi unutamıyorum: Gözlerini bir an olsun benim üzerimden ayırmamıştı. Yemek yerken, televizyon seyrederken, masayı toplarken bile devamlı olarak beni gözlediğini hissediyordum. Ona baktığım zaman ne kadar uyarılmış olduğunu, beni ne kadar arzu ettiğini anlıyordum ve bu da benim arzularımı daha çok arttırıyordu..

Yataktaki ilişkiyi güzelleştirecek bir başka şey, deli gibi arzudan çıldırarak kendimizi yatağa atmaktansa yavaş ve gevşek hareket ederek birbirimize ümit verip, geri çekilmek sonra gene davetkar olmaktır. Kendi cinsel arzularım böyle olayların sonucunda o kadar çok yükselir ki, artık yatağa yatıp sevişmekten onu okşamaktan başka bir şey düşünemez olurum.

Başka bir hoşlandığım şey, eşimin beni sevdiğini hissettirmesi ve büyük bir ihtirasla öpmesi. Beni ihtiras dalgasına sürükleyecek en kolay yol eşimin de aynı arzu ve ihtirasla dolu olduğunu görmektir.

İlişki öncesi uzun süre aşk oyunları yapmak, birbirimize dokunmak, okşamak ve sonra kendimi kaybedecek duruma gelinceye kadar cinsel organımla oynanması çok hoşuma gider. İşte o zaman onu gerçek cinsel ilişkiye benim davet etmem bana daha fazla zevk verir.

İlişki bittikten sonra da bir müddet birbirimizi okşamaktan, sarılmaktan ve öpüşmekten hoşlanırım. Ta ki son ihtiras dalgaları kaybolup gidene kadar. Tam uyumadan önce eşimin "seni seviyorum hayatım" gibi sözler söylemesi de ideal ilişki görüntüsünü tamamlamış olur."

Erkek ne ister?

"Sevişmek istediğim veya eşimin sevişmek istediğini düşündüğüm akşamlar iyi bir seks dergisinden bir kaç sayfa okumak veya erotik kaset playboy tv falan seyretmek isterim. Bu zaten benim uyarılmama yeter. Sonra da eşimin o çok hoşuma giden yumuşacık bedenine sarılmak çok hoşuma gider.

Bir süre sonra eşim organımın özel ilgiye gereksinimi olduğunu fark eder. İşte bu işin en heyecanlı kısımlarından biridir. Cinsel organımı öyle okşar ki, artık ben daha fazla okşanmaya dayanamayacak hale gelirim ve ona daha sıkı sarılmak isterim. Sonra ben de onu biraz okşarım ve benim için hazır olduğuna inanınca onun üzerine çıkarım.

Orgazmımı geciktirmek için elimden geleni yapmama karşın, zaman geçtikçe bu daha da zorlaşır. Kendini tutmanın zorluğu bile insanı daha fazla heyecanlandırır. Genellikle okumakta olduğum dergiden veya filmden sahneler gelir gözümün önüne. Ve eğer kuvvetimin tükendiğini hissedersem bu kez ben kendim senaryo yazarım, o filmin içine kendimi koyarım.

Eşimin gelmesini beklemeye çalışırım ama tabii ne kadar erken gelirse benim için o kadar iyi olur. Benim heyecanım çok çabuk yükselir ve eğer onu beklemek zorunda kalırsam zevkim azalıyor, sertliğim kayboluyor.

Boşalmadan her zaman zevk almışımdır. Bazen daha iyi olduğu olur. Ve her seferinde eşime gelip gelmediğini sormayı ihmal etmem. En iyi zamanlar ise ikimizin de çok çabuk uyarıldığı ve hemen boşaldığı zamanlardır. Seviştikten sonra da hemen uyurum.

Ne yapmalı?

Kadın seksi duygusal, cinsel teknik oyun gerektiren ve uzun süreye gereksimini olan bir şey olarak görüyor. Ruh hali cinsel yaşamını da etkiliyor ve ilişki sonrası mutluluğu veya mutsuzluğu tüm yaşamı üzerinde etki yapıyor. Daha yatak odasına ulaşmadan bile kocasını arzu etmektedir. Seks ilişkisi bittikten sonra da sevgi, aşk hissetmektedir ve aynısını eşinden beklemektedir.

Erkeğin cinselliğe ilişkin düşünceler içinde olması, kadından çok sonra gelişiyor ve ondan daha çabuk ilerliyor. Okumayla, seyretmeyle benzeri duygular yaratmasına rağmen, "arzu" diye bir şey onun için pek geçerli değil. Bakmayla, okumayla heyecanlanıyor ve bu da uyarılmayla sonuçlanıyor. Onun için iyi bir seks, tamamen olmasa bile, büyük bir ölçüde bedensel boşalma ve rahatlamayla ilgili.

Değişik gereksinimleri olan bu iki kişinin cinsellikte bir uzlaşma sağlamaları çok zor değil aslında. Birbirlerinin gerçek arzu ve isteklerini öğrenirlerse, sırayla birbirlerinin kafasındaki ideal cinsel ilişki kavramına yakın şeyleri yapmaya çalışırlarsa aşk yaşamları giderek gelişir ve birbirlerinden daha çok zevk almaya, cinsellikten hoşlanmaya başlarlar.

Değişik yaklaşımlar yeni uyarılmalar yarattığı kadar eğlendiricidir de. Ayrıca insanların birbirlerini daha iyi tanımalarına da yardımcı olur. Kişiler eşlerinin cinsel hayallerini kendilerine uyarlayabilir ve böylece yeni uyarılma yöntemleri geliştirebilirler. Bu değişiklikler çiftlerin dünyalarını zenginleştirmelerine de yardımcı olur.

Aradaki fark neden?

Bu konuda birçok değişik görüş var. Bir grup seksolojist, davranış değişikliklerinden, bazı hormonların az veya çok olmasından kaynaklanan biyolojik farklılıkların sorumlu olduğuna inanıyor. Diğer bir grup ise olayın erken yaştaki şartlanmalardan ileri geldiğini savunuyor.

Hormon farklılıklarıının insanı belirli davranış biçimlerine sürüklemesi çok olasıdır ama davranış şekillenmesi, şartlanma diye de bir şey vardır. Ve bu şartlanmalar, biyolojik nedenlerden daha baskın çıkacak kadar güçlü olabilir.

Bazı psikologlar, kızlara daha düşünceli, daha anlayışlı olmaları ve başkalarının davranışlarıyla daha çok ilgilenmeleri gerektiğinin öğretildiğini hatırlatıyorlar. Erkek çocuklara ise, hareketli olmaları, özgür davranmaları ve başarı kazanmaları öğretilmiştir.

Cinsel davranış değişiklikleri, cinsel organ gibi gözle görülür bir şeyden de kaynaklanabilir. Yani insanın cinsel organını nerede taşıdığı çok önemlidir. Erkeklerin çok erken ve kolayca etkilenebilecekleri yaşlarda, cinsel organlarıyla tanışmaları, alışmaları ve yakından tanımaları çok daha kolaydır. Bu arada erkeklik organlarına dokunma ile, zevk verici cinsel duyguları bağdaştıran belirli bir model meydana getirebilirler.

Halbuki kızlar ise, içeride olduğu için cinsel organlarıyla fazla tanışık değillerdir, baktıkları zaman göremezler ve genellikle klitorisleri hakkında fazla bir şey bilmezler. Bu yüzden erkeklerinkine benzer cinsel bir zevk modeli geliştiremezler.

Bunun yerine buluğ çağlarında ve genç kızlık dönemlerinde, uyarılma konusunda sevişmenin diğer yönleri önem kazanır. Tesadüfen hissedilmiş olan arzunun anıları, romantik hikayeler okurken veya film seyrederken duyulan heyecanlar gibi. Erkeklerde cinsel organın okşanması önem kazanırken, kadınlarda iyi cinsel ilişkinin temel taşlarını, duygusal düşünceler ve yakın ruhsal arkadaşlık oluşturur.

Yeni nesilleri, yeni kadın erkek modelleriyle eğiterek yetiştirmek, cinsel farklılıkları ortadan kaldırabilir. Cinsel anatomiyi elbette değiştiremeyiz. Ama küçük kız çocuklarına cinsellikleri hakkında bilgi edinmelerine izin verebilir, erkek çocuklarına da cinselliğin aynı zamanda sevgiye bağlılık ifadesi olduğunu öğretebiliriz.

Bu söylediklerim, eğer eşinizle aranızda cinsel uyumsuzluk varsa sizin içinde geçerli olabilir. Önce kendi vücudunuzu tanımanız, nelerden hoşlandığınızı bilmeniz ve bunu partnerinize anlatmanız, cinsellikten zevk almanızı kolaylaştıracaktır…