Öğrencilerin karneleri nasıl olursa olsun iyi bir tatili hak ettiklerini gerçek.Anne babalara çocuklarını başkaları ile kıyaslamamalarını ve yapıcı davranmalarını öneren Eğitimci, aileler için karneye yaklaşım ve dengeli bir tatil planı yapma konusunda önerilerini paylaştı.

Dersler, ödevler, sınavlar derken, yıl boyunca yorgun düşen öğrencilerin önünde 3 aylık bir tatil var. Bugünlerde iyi bir karne ile eve giden çocuklar son derece mutluyken, notları düşük öğrenciler daha endişeli… Kötü karnelere, öfkeli tepkiler ve ceza verilmemesi gerektiğini söyleyen ERA Kolejleri’nden Uzman Pedagog Gülçin Aşkın Çetin, çocukların duygusal gelişimlerinin akademik başarıdan daha önemli olduğunun altını çiziyor. “Derslerden alınan notlar tek başına bir başarı ölçütü oluşturmaz. Sonuç odaklı olmak yerine çocukların gelişimini yıl boyunca takip etmek gerekiyor. Kötü notlar alınıyorsa ebeveynler bu durumu çocuklarıyla birlikte değerlendirip nedenlerini, nasıl daha iyi sonuçlar elde edilebileceğini sorgulamalı” diyen Çetin’in anne babalara önerisi, daima yapıcı davranmaları yönünde…

Kötü notların ardından tatilin özel dersler ve konu tekrarlarıyla doldurulmasının öğrencileri daha fazla bunaltabileceğine işaret eden Uzman Pedagog, ders çalışmanın, öğrenmenin çocuklara bir ceza gibi yansıtılmaması gerektiğini söylüyor. Sadece zayıf alınmış dersler üzerinden değerlendirme yapmak ve yüksek notlar alınmış dersleri görmezden gelmek de ebeveynlerin en sık yaptığı hatalardan biri. Çetin, başarılı olunan dersler nedeniyle çocukları tebrik etmenin kendilerine güvenlerini pekiştirmeleri, okula motive olmaları açısından yararlı olacağı görüşünde…

İyi Karne Hayatta Başarıyı Garantilemez

Çocukların eğitim ve gelişimi sadece akademik yönüyle değil bir bütün olarak değerlendirilmeli. Derslerden yüksek notlar almak çocukların hayata hazırlanması için tek başına yeterli değil. Bu nedenle tüm notları yüksek olan çocukların da bedensel gelişim, sosyal yetenekler, yaşamda sorun çözme becerisi gibi konularda kendilerini geliştirmelerine destek olmak gerekiyor. ERA Kolejleri, eğitim anlayışını bu bakış açısıyla şekillendiriyor. Yaz tatilinin çocuklar için eğlenceli, dinlendirici ve geliştirici olabileceğini vurgulayan Gülçin Aşkın Çetin’in keyifli bir tatil planlamak için 3 önerisi şöyle:

Çocuğunuz Dinlenmeyi Hak Ediyor: Sonuçlar ne olursa olsun yıl boyunca yorulan çocuğunuz dinlenmeyi hak ediyor. Zayıf notları olsa bile tatili çocuğunuza zehir etmeyin, yaz günlerini ona sitem ederek geçirmeyin. Tatili, okul dönemi vakit bulamadığı aktivitelerle keyif alacağı şekilde planlamasına izin verin.

Tatilde Çalışma Dengesi: Anne babalar, 3 aylık uzun tatilde, çocuklarının bildiklerini unutmasından endişe duyarlar. Geçmiş yılın derslerine göz atmak, başarısız olunan dersler varsa eksiklikleri tamamlamak, yabancı dil çalışmak ya da kitap okumak için günde bir saat ayrılması yeterli olacaktır. Bu süreci de çocuğunuzun eğlence planına göre kendisinin belirlemesine izin verirseniz çalışma saatlerine sadık kalması, daha kolaylaşır.

Bırakın Hayattan Öğrensin: Tatilde çocuğunuz aile büyüklerini ziyaret edecek belki onlardan bir ağaç dikmeyi öğrenecek, arkadaşlarıyla vakit geçirirken paylaşmayı dostluğu öğrenecek, bir yaz akşamı arkadaşlarıyla şarkılar söylerken beyninin sağ lobunu geliştirecek. Sevdiği sporu yaparken takım olmayı, amacı için mücadele etmeyi öğrenecek. Tüm bu yetenekler en az akademik bilgiler kadar değerli. Bırakın tatilin tadını çıkartırken hem sosyalleşsin hem de hobiler edinsin.