Sıkıntılara göğüs germeyi bilmeli
Nasıl doğum yapacağım?, Bebeğim normal olacak mı?, Vücudumun fizyolojik ve biyolojik yapısı nasıl değişecek?’
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökmen İyigün, hamilelik dönemi ile ilgili bilgi verdi: "Anne adayı kendi kendine ‘nasıl doğum yapacağım?’, ‘bebeğim normal olacak mı?’, ‘vücudumun fizyolojik ve biyolojik yapısı nasıl değişecek?’ gibi pek çok sorular sorar. Bunlar merak edilen soru olmaktan çıkıp zamanla kaygı haline gelir. Ancak hamileliğin üçüncü ayına dek süren bu kaygılar, anne adayının yaşadığı fiziksel değişimlerin bir yansımasıdır. Üçüncü ay biter bitmez kaygıların hepsi azalarak anne adayı sakinleşir."
Op. Dr. Gökmen İyigün, hamilelikte anne adayını bekleyen sıkıntıları ve anne adayının vücudunda nasıl değişim yaşandığını da anlattı:
Kabızlık:
Hamilelerin çoğu kabızlıktan şikayet eder. Çünkü kabızlık artışı bağırsak kasılmalarını engellemektedir. Bir diğeri ise hamilelik nedeniyle salgılanan östrojen ve progesteron hormonlarının etkisiyle bağırsağın anestezik etki göstermesidir.
Bulantı:
Anne adayında sistematik bir bulantı meydana gelmez. Bazı kadınlarda günlük kusmalara neden olabilecek şekilde öneme sahiptir. Diğer taraftan kadınlar hasta olmaksızın yemek kokularından nefret ederler.
Hamileliğin üçüncü ayının sonunda genel olarak bu belirtiler ortadan kalkar. Bu rahatsızlıkların sebebi 'plasenta’nın üretmiş olduğu olağanüstü miktarda östrojen hormonuna midenin toleransının yetersiz oluşudur.
Hamileler bulantıları azaltmak için yataktan hızla kalkmaktan kaçınmalıdır. Bulantı anında birkaç dakika uzanıp bir bardak su içmek ve sonra ayağa kalkmak gerekir. Bulantılara karşı daha iyi mücadele etmek için her gün iyi dengelenmiş dört öğün beslenilmelidir.
Aşırı salya:
Bazen, ilk üç aylık dönemde bulantılara yoğun bir şekilde salya salgılama eşlik eder. Fakat çoğu zaman salya salgılama adetin gecikmesinden sonra üç hafta içinde başlar ve hamileliğin sonuna kadar sürer.
Hamile bayanlar sürekli salya salgılarlar. Bu hoş olmayan bir durumdur. İlk zamanlarda 'amidon' bakımından zengin olan besinlerden uzak olmak ya da hepsinden az miktarda almak gerekir. Bu besinler, patates, mısır, buğday, pirinç gibi besinlerdir. Ağız banyosu ya da mentollü pastil de kullanılabilir.
Baş ağrıları:
Baş ağrıları, hamileliğin ilk dönemlerinde kan akışındaki değişiklikler sonucunda bir çeşit kan basıncına bağlı olarak meydana gelir.
Stresten kaynaklanan sızı beyin bölgesindeki kasların kasılmasını artırır ve neticede anne adayı kendisini sürekli yorgun hisseder.
Hamilelik lekeleri: Anne adaylarının alın ve yanak civarında oluşabilen sütlü kahve renginde lekelerdir. Hamileler özellikle yaz aylarında güneşten korunmalıdırlar. Bunun için geniş siperlikli şapka, güneş gözlüğü ve güneş şemsiyesi kullanılması gerekmektedir.
Hemoroid:
Plasenta tarafından üretilen hormonlar toplardamarların 'rectum’un iç yüzeyinde toplanmasını sağlar, bu da hemoroid’e neden olur. Bu durum rahmin hacmi sayesinde karında meydana gelen bir baskı ile kendini gösterir.
Hemoroidler özellikle doğumun son aylarına doğru, doğum anında, doğumun ardından ilerleyen günlerde kendini gösterir. Hemoroidlerden kaçınmak ve tedavi olmak için kabızlığa karşı mücadele edilmeli ve anti hemoroid krem kullanılmalıdır.
Mide yanması:
Hamileliğin son dönemlerinde midede bulunan birtakım asitler yeterince boşalmazlar. Bu asitler midede hareket ederler ve ileriye doğru eğildiğiniz zaman ya da yatar durumda olduğunuz zaman etkilerini gösterirler ve boğaz bitimine kadar yükselir.
Hamileler önlem olarak akşam yemeğini uyumadan önce erken bir saatte yemelidir. Yemekler günde dört,beş öğün şeklinde bölümlere ayrılmalı ve özellikle asitli yiyeceklerden (sirke, domates, turunçgiller) uzak durulmalıdır.
Bacaklarda ağırlık hissi:
Hamilelik döneminde olağanüstü düzeyde hormon salınır. Bu hormonlar toplardamarlarda genleşmeye neden olarak kan akışını engeller. Kan akışı geçişinin zor olduğu yerlerde ağrılar meydana gelir.
Bacak ağrısı ve bileklerde ödem oluştuğunda acıları dindirmek için mümkün olan sıklıkla dinlenilmeli, yatakta ayaklar yükseltilmeli, bacaklar soğuk suyla yıkanmalı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
Fenalık:
Baygınlık geçirmek ve soğuk ter dökmek gibi bulgular kan yoğunluğunun artışına ve kalbin atış hızına bağlı olarak ortaya çıkar. Fenalaşma durumunda, kanın baş kısmına doğru akması için uzanmak ve bacakları yükseltmek gerekir.
Eğer bir kötüleşme hissedilirse karnın alt kısmındaki toplardamarın yapabileceği baskıdan rahmi uzak tutmak için sol tarafa doğru sırt üstü uzanılmalıdır.
DİĞER HABERLER
Türkler Evlilikte Az Çocuk İstiyor!
Yapılan bir araştırmaya göre Türkler, evlilikte eskiye göre çok çocuk istemediği açıklandı.
Gebeliği Engelleyen 5 Önemli Neden
Kısırlık tedavisi gören kadınlarda pek çok faktör başarıyı olumsuz etkileyebiliyor.
“18. MARKA Konferansı İçin Geri Sayım Başladı!”
“Sonbaharın En Gözde 3 Kumaşı”
“İlber Ortaylı: “Turizm kitleler arasında demokratik bir kaynaşma sağlar””
“Harbiye’de İkinci Muhteşem SILA Gecesi”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32