Gebeliğe dair yanlış bilgiler
Ay hesabı yapmak karışıklığa neden olabileceğinden siz de gebeliğinizi takip ederken hafta olarak ifade etmeyi öğrenmeli ve ay hesabını bırakmalısınız. Ne zaman gebe kalınır?
Op.Dr. Alper Şişmanoğlu: Çoğu insan için şaşırtıcı olmakla birlikte gebeliğin başlangıcı olarak, gebe kalınan ilişkinin olduğu gün değil, bundan yaklaşık 14 gün öncesi yani son adet kanamasının ilk günü (SAT) kabul edilir. Bu durumda kanamanızın başladığı gün gebeliğiniz başlamıştır. Bu şekilde hesaplandığında insanlarda gebelik 280 gün yani 40 hafta sürer. Ay hesabı yapmak karışıklığa neden olabileceğinden siz de gebeliğinizi takip ederken hafta olarak ifade etmeyi öğrenmeli ve ay hesabını bırakmalısınız. 28 günde bir adet gören kadın için yumurtlama zamanı kanamanın başlangıcından itibaren 14. gün civarındadır.Bu günler zararlı alışkanlıklardan vazgeçmek için en uygun dönemdir. Örneğin sigara içmeye son verilmeli, alkol ve ilaç alımı kısıtlanmalıdır. Uygun ve sağlıklı beslenme alışkanlığı elde edilmeye çalışılmalıdır. Bu alışkanlıklar rahat bir gebelik süreci için de önemlidir. Bol miktarda taze meyve ve sebze tüketmek, yapay maddeler içeren besinlerden uzak durmak ve olabildiğince fazla su içmek faydalıdır.Daha önceden başlanmadı ise bu zaman içinde folik asit alımına başlanabilir. Folik asit sayesinde nöral tüp bozuklukların yaklaşık %50'lik bir kısmı önlenebilmektedir. Eğer mümkünse egzersiz yapmak yine oldukça yarar sağlar. Bu gebelik öncesi dönemde pozitif düşünmek ve mümkün olduğunca dinlenerek stresten uzak durmak dünyaya getirmeye çalıştığınız bebeğiniz için oldukça iyi bir başlangıç olacaktır.
Gebelik tahlili ne zaman sonuç verir?
Op.Dr. Alper Şişmanoğlu: Embriyonun rahim duvarına yapışmasından 4-5 gün sonra kanda gebelik testi olumlu sonuç verebilir, ancak bilinmesi gereken en önemli şey bunun yumurtlama gününüzle doğrudan bağlantılı olduğudur. Bunun anlamı yumurtlama gününüzün ileri kayması durumunda bu test de daha sonra sonuç verecektir. Eczanelerde satılan ve evde uygulamaya sokulmuş idrardan yapılan test kitleri bulunmaktadır. Kolay uygulanmasına karşılık bu testler çok güvenilir değildir ve %20-25 yanlış negatif ve %5 yanlış pozitif sonuç vermektedir.
Gebelikte bilgisayar kullanılır mı?
Op.Dr. Alper Şişmanoğlu: Günümüzde bilgisayar hayatımızın her noktasında yer almaktadır ve birçok gebeliğe hazırlanan veya gebe olan kadın bilgisayar kullanmaktadır. Bilgisayar ile çalışmaya bağlı psikolojik ve fizyolojik stres uygun şekilde ayarlanan çalışma saatleri ve molalar ile azaltılabilir. Yine çalışma ortamı ve masasının dizaynı stres azaltmakta etkilidir. Rahat koltuklar ve masalar, belden destekleyici yastıklar yararlı olur.Uzun süre mola vermeden çalışmak kaslarda gerginlik, tendonlarda ve bağlarda inflamasyon ve dolaşımda bozukluğa yol açar. Bütün bunlar gebe kadında huzursuzluk yaratır. Uygun zamanlarda mola vermek şarttır. Bunun için 2 saatte bir 15 dakika ara vermek yeterlidir. Ayağa kalkıp biraz dolaşmak ve gerinmek çoğu gebeye iyi gelir. Bu amaçla yapılan baş ve boyun hareketleri ile omuzlar ve ayakları çevirmek dolaşımı destekler.Sonuç olarak bütün bu bilimsel verilerin ışığında, meslekleri gereği bilgisayar kullanmak zorunda olan kadınların yukarıdaki önlemleri almak kaydı ile gebelikleri süresince güvenle monitör karşısında çalışabileceklerini ve bununla ilgili endişe duymalarının gereksiz olduğunu söyleyebiliriz.
Gebelikte vajinal ultrason takibi yapılır mı?
Op.Dr. Alper Şişmanoğlu: Yanlış bir inanışla birçok gebe alttan yapılan (vajinal) ultrasona girmemektedir ve bebeğinin düşeceğini sanmaktadırlar. Bir hekim olarak hepimiz vajinal ultrason yapıldığı için bebeğinin düştüğünü o yüzden doktorunu değiştiren hastalarla karşılaşmaktayız. Vajinal prob rahim ağzını görüntülemek ve erken gebeliğin takibi için çok yararlı bir ultrason yöntemidir ve dikkatli yapıldığında hiç bir zararlı etkiye yol açmamaktadır Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte gebelikte tanı yöntemleri ve kullanılan aletler gittikçe artmaktadır . Bunlardan biri kuşkusuz herkesin tanıdık olduğu ultrasonografi cihazlarıdır. Gebe takibinde gebeliğin ilk ayından son noktasına kadar ultrasonografi vazgeçilmez bir takip yöntemi olmuştur. Elde edilen görüntülerle bebeklerde daha anne karnında major anomalilerden en basit cinsiyet tayinine kadar her alanda kullanılmaktadır. Günümüzde renkli ultrason diye bilinen Doppler Ultrasonografi ile bebeğin kan akımları ve sağlık durumu hakkında çok geniş bilgiler elde edebilmekteyiz. Bebeğinizin anne karnındayken fotoğraf albümlerine girebilmesini sağlayan 3 boyutlu cihazlar da kullanılmaya başlanmıştır. Bu takipler bebek üzerine olumsuz etkisi var mı? Kaç kez ultrasona girmeliyiz? Yapılan çalışmalarda ultrasonografi takiplerinin bebek üzerinde olumsuz etkisi gösterilmemiştir. Bu durum sık sık yapılan takiplerle de aynı bulunmuştur. Ultrason cihazları normal ama insan kulağının duyamayacağı frekansta ses dalgası kullanmaktadır. Bu sebeple bebek üzerinde bir zarar söz konusu olmamaktadır. Bu konuda doktorunuzun tavsiye ettiği ve uygun gördüğü her durumda ultasona girmenizde bir sakınca yoktur.
Gebelik cinselliğe engel midir?
Op.Dr. Alper Şişmanoğlu: Gebe olduğunuzu öğrendiniz peki bundan sonra cinsel hayatımız ne şekilde olmalı?. Birçok çift bu soru ile baş başa kalmaktadır. Cinsellik üzerine konuşma ve tartışma günümüzde hala tabular arasındadır. Bir kısım kadın bu konuyu doktoruna açmaktan kaçınırken, bazen de doktorlar bu konuyu hastası ile açıkça konuşmaktan kaçınır. Bu iletişim kopukluğundan çiftler gebelikte seksten uzak durmaları gerektiği mesajını çıkarırlar yada halk arasındaki inançlara göre davranırlar. Bu dönemde her ne kadar düşünceler doğacak bebek üzerine yoğunlaşsa da çiftin birbirleriyle olan ilişkilerini olgunlaştırdıkları bir dönem haline gelmektedir.Gebeler cinsel istek artışına rağmen cinsel ilişkinin rahim ağzının açılmasını kolaylaştıracağı ve erken doğuma neden olacağı,damarların açılıp kanayacağı, erkek cinsel organının bebeğin başına zarar vereceği gibi asılsız, rahatsız edici düşünce ve inanışlara kapılıp cinsellikten uzak dururlar. Her ne kadar orgazm(boşalma) oksitosin (rahim kasını kasıcı madde) salgılanmasına neden olup rahim kasılmalarına yol açsa da bunlar doğumu başlatmaz, erken doğuma neden olmaz. Cinsel ilişki bebeğe zarar vermez, erkek cinsel organının bebekle fiziksel olarak teması yoktur. Anne karnındaki bebek rahim kasları, içinde bulunduğu gebelik kesesi ve kese içindeki sıvı ile darbelere karşı koruma altındadır. Rahim ağzı kanalındaki(servikal kanal) salgıların koyulaşması ile oluşan tıkaç bakterilerin ve semenin(sperm) rahim içine girmesini engelleyen bir bariyer oluşturur. Cinselliğe engel oluşturacak tıbbi problemler olmadıkça gebelik süresince hatta son güne kadar cinsel ilişki yasak değildir. Gebeler cinsel ilişkinin zararlı olabileceği koşulları kendi kendine değerlendirebilecek bilgi donanımından yoksun oldukları için bu konuda kadınlar en sağlıklı bilgileri kadın doğum uzmanlarından alabilirler. Gebeliğin ilk ayları düşük tehlikesinin en yüksek olduğu dönemdir. Eğer kanamanız var ise doktorunuza hemen danışın ve bu sure içinde cinsel ilişkide bulunmayın. Gebelik kesesinin erken açıldığı, suları erken geldiği durumlar ,vajinal kanama ,geçirilmiş gebeliklerde erken doğum tehdidi öyküsü ve şimdiki gebelikte erken doğum tehdidi ,partnerin cinsel yolla bulaşan hastalık taşıyıcısı olması ,plasenta previa (çocuğun eşinin önde olması ve rahim ağzı kanalını kapattığı durumlar) Çoğul gebelikte gebeliğin son aylarında ,Kadın doğum uzmanınızca cinselliğe yasak getirilen diğer durumlar dışındaki zamanlarda cinsel hayatın devam etmesi önerilmektedir.
Gebelikte spor yapılabilir mi?
Op.Dr. Alper Şişmanoğlu: İlk üç ayda gebeler normale göre kendilerini daha yorgun hissederler ve bu dönemde sık sık dinlenmeliler ve erken yatmalılar. Genellikle ilerleyen haftalarla birlikte bu yorgunluk azalmaktadır, ama yine de gebeler diğer insanlara göre daha az yorucu işlerde çalışmalı ve ek dinlenme zamanları olmalıdır. Günlük aktiviteler genellikle kısıtlanmaz ve hayat olduğu gibi devam eder. Sağlıklı bir gebe doğuma kadar çalışabilir ve günlük aktivitelerini yapabilir. Aşırı ağır kaldırmak, yorucu egzersizler, uzun süre ayakta durmak ve fiziksel tehlike oluşturacak işler yapılmamalıdır.
Gebelerin çok fazla hareket etmesinin ya da başka bir deyişle spor yapmasının bebeğe zarar vereceği düşünülür. Oysa günümüzde spor yapmayı hayat tarzı olarak benimseyen anneler spordan uzak kalmak istemiyor. Hamile kadınlara doktorlar bol yürümeyi önerir. Yüzme sporu da oldukça uygun bir fiziksel aktivitedir. Su içinde kendinizi çok fazla yormadan ve yavaş tempoda yüzebilirsiniz. Hamilelere genellikle sırtüstü yüzme önerilir. Çünkü sırtüstü yüzerken karnınız gerilir, kollarınız ve bacaklarınız çalışır. Birçok kadın hamileyken de jogging yapmayı sürdürür. Ancak eğer riskli bir hamilelik yaşı yorsanız koşmak iyi bir fikir değildir. Bisiklete binmek hamilelik döneminde ufak tefek kazalara yol açabileceği için biraz tehlikelidir. Tenis ve golf hamilelik süresince güvenlidir ancak fazla bir egzersiz sağlamazlar. Ata binmek ise her zaman için bir düşme tehlikesi bulundurduğundan güvenli değildir.
Gebelikte uzun süreli yolculuk yapılabilir mi?
Op.Dr. Alper Şişmanoğlu: Uzun süren yolculuklar gebelikte önerilmemektedir. Yolculuk yapılacak ise mutlaka 2 saatte bir durulmalı ve kan dolaşımın hızlanması için 10dk boyunca dolaşmaya izin verilmelidir. Otomobil yolculuklarında emniyet kemeri mutlaka takılmalıdır ama ilerlemiş gebelik haftalarında mutlaka karnın alt bölgesine yerleştirilmelidir. Daha konforlu bir yolculuk için bel altına yastık yerleştirilmesi de önerilmektedir.
Gebelikte saç boyatmanın sakıncası var mı? Makyaj yapabilir mi?
Op.Dr. Alper Şişmanoğlu: Gebelikte nasıl sonuç vereceği bilinmeyen birçok kimyasal madde var. Bunlardan bazıları saç boyaları, makyaj malzemeleri, gıda boyaları ve katkı maddeleridir. Gebelikle ilgilenen doktorlar genellikle nasıl sonuç vereceğini bilmediği bu tür ürünlerden uzak durulması gerektiğini savunmaktadır. Hayatımızda her alanında bu tür maddeler ile karşı karşıya kalabiliriz. Doğal bitkisel özlü saç boyaları kullanılmaktadır fakat ilk üç aydı yine de önerilmemektedir. Kadın vücudu gebelik sırasında diğer zamanlardan daha fazla bakım ister. Bu dönemde bedeninize gösterdiğiniz ilgi hem sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmenizi hem de doğum sonrasında vücudunuzun eski haline kolayca dönmesini sağlar. Bu yüzden hamilelik döneminde vücut temizliğinize ve bakımınıza gerekli ilgi gösterilmelidir.
DİĞER HABERLER
Türkler Evlilikte Az Çocuk İstiyor!
Yapılan bir araştırmaya göre Türkler, evlilikte eskiye göre çok çocuk istemediği açıklandı.
Gebeliği Engelleyen 5 Önemli Neden
Kısırlık tedavisi gören kadınlarda pek çok faktör başarıyı olumsuz etkileyebiliyor.
“Havuz ve Deniz Kadın Hastalıklarına Davetiye Çıkarıyor”
“Yorgunluk hangi hastalıkların habercisi”
““Aslan Ailem” İlk İzleme Galası TRT Tepebaşı Stüdyoları`nda Yapıldı! ”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32