Düşük doğum ve bebeklerde ciddi anomalilere neden olabilen ‘toksoplazma”ya karşı hamile bayanların sebze ve meyvelerin temizliğine dikkat etmeleri, çiğ veya az pişmiş et yememeleri gerektiği belirtildi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Malatyalıoğlu, bir tür parazit olan toksoplazmanın, gebelikte ilk kez karşılaşılması durumunda düşük doğum, bebeğin kafasının normalden küçük veya büyük olması, görmeyle ilgili sorunlar ve merkezi sinir sisteminde hasara yol açtığını söyledi. Toksoplazmanın, kedinin dışkısı ile toprağa atıldığını ve otlayan inek, sığır, koyun gibi hayvanların sindirim sistemiyle kas dokularına bulaştığını anlatan Malatyalı, böyle bir hayvanın etinin pişirilmeden ya da az pişirilerek yenmesi, veya toksoplazma bulunan toprakla temas etmiş meyve ve sebzelerin iyice yıkanmadan tüketilmeleri durumunda insanlara bulaştığını belirtti.

Malatyalıoğlu, daha önce toksoplazmayla karşılaşmamış gebelerin dikkatli olmaları gerektiğini ifade ederek, şu bilgileri verdi: “Çiğ etle geçebilen toksoplazma düşük doğum ve bebeğin kafasının normalden küçük veya büyük olması, görmeyle ilgili sorunlar, merkezi sinir sisteminde hasar gibi bebeklerde ciddi kalıcı bozukluklara neden olmaktadır.

Toksoplazmanın neden olduğu bazı sorunlar yıllar sonra da karşımıza çıkabilmektedir. Bu nedenle hamile bayanların sebze ve meyvelerin temizliğine dikkat etmelerinin yanı sıra çiğ et ve az pişmiş et yememeleri gerekir. Çiğ etle temas eden hamileler ellerini ağzına ve gözüne sürmemeli, etle temastan sonra ellerini mutlaka güzelce yıkamalıdırlar.”

Türkiye’de doğurganlık çağındaki bayanların yüzde 60’ından fazlasında toksoplazmaya rastlanıldığını ve bunun yaygın olduğunu anlatan Malatyalıoğlu, toksoplazmayla bir kez karşılaşan kişide bağışıklık sağlandığını, gebelikte tekrar karşılaşmanın ise sorun yaratmadığını kaydetti.

Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Alper Mumcu, hamileliğin ağız ve diş hijyenine fazladan özen gösterilmesini gerektiren bir durum olduğunu söyledi. Hamilelikte, kan dolaşımında artmış olan hormonlardan bazılarının, diğer bazı dokuları etkilediği gibi dişetlerini de etkileyebileceğine dikkat çeken Mumcu, “Bu etki sonucu diş etlerinde çekilmeler ve kendiliğinden kanamalar olabilir. Bazı ileri durumlarda diş etlerinin cerrahi olarak düzeltilmesi dahi gerekebilir” dedi.

Dişte meydana gelen çürükler ve bunların tedavilerinin hamile kadınlar açısından her zaman korkutucu ve endişe verici olduğunu ifade eden Mumcu, bu korkuların yersiz olduğunu belirterek, “Yapılan pek çok çalışmada gebelikte kanal tedavisi ve dolgu da dahil olmak üzere diş tedavilerinin gelişmekte olan bebek üzerinde olumsuz bir etki yarattığına dair kanıt bulunamamıştır.”

Mumcu, anne adayının tedaviden önce diş hekimine hamile olduğunu mutlaka söylemesi gerektiğini sözlerine ekledi.