>

YAŞAM KOÇU

Sağlığınız için 10 adım!

Yiyeceklerden kurulu bir orduyla kanser savaşına çıkarken, askerlerinizin genel durumlarına da dikkat etmelisiniz.
 
   
 
 
     
Eğer yiyeceklerinizin besin değerlerini koruyamazsanız, bu savaşa girişmenin hiçbir anlamı kalmaz.

Size birkaç ipucu verelim:

Önceden kesilip paketlenmiş yiyecekleri tercih etmeyin

Taze meyve satın alırken meyvelerde zedelenme bulunmamasına dikkat edin.

Meyve ve sebzelerin en parlak, en canlı görünenlerini tercih edin.

Muz gibi meyvelerin dışında meyve ve sebzeler, mutlaka buzdolabında muhafaza edilmeli

Meyvelerin kabuklarını asla soymayın.

Meyveyi soysanız bile açık havada çok bekletmeyin, yiyin.

10 adımı ezberleyin

1.Adım: Yağı azaltın

Yağsız besinlerle yetinmeniz elbette imkansız. Ama her gün aldığınız kalorinin sadece yüzde 20’sini yağlardan almayı ilke edinmelisiniz. Günlük yağ tüketiminiz 44 gramı geçmemeli. Bu miktarın 10 gramı doymuş yağ olabilir.

Sentetik yağlardan özellikle kaçınmalısınız. sentetik yağların meme kanseri riskini artırdığını sakın unutmayın.

2. Adım: Meyve ve sebze en iyi dostunuz

Sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme programı uygulamalısınız. Ama her gün sevdiğiniz bir sebzeyi veya meyveyi yemekle, kanserden korunmayı sağlayamazsınız. Günlük listenizde değişik meyve ve sebzeler yer almalı. Orta boy bir meyve, bir bardak çiğ sebze ya da bir buçuk bardak pişmiş sebze, bir porsiyon anlamına gelir.

Gün boyunca en az dört beş porsiyon değişik meyve ve sebze yemeniz gerekiyor. Bir günde, narenciye türü bir meyve, küçük taneliler dahil diğer meyveler, brokoli, Brüksel lahanası ya da kabak gibi sebzeler; yeşil ya da koyu yeşil yapraklı sebzeler, sarı- turuncu- kırmızı sebzeler (biber, havuç kabak gibi) günlük besin listenizin vazgeçilmezleri olmalı.

3. Adım: Domates ve domates ürünleri

Kanserden korunmaya çalışırken, domates sizin en sadık yardımcınız olacak. Kanseri önledikleri ileri sürülen yiyecekler arasında domatesin yeri apayrı.

Bu lezzetli sebze, kansere karşı güçlü bir koruyucu olan likopen maddesi ile doludur. İşte bu nedenle domatesi sofralarınızdan hiç eksik etmemelisiniz.

Bu arada domatesin dışında bol miktarda likopen içeren yiyecekler arasında kırmızı üzüm ve kavunu da sayabiliriz.

4. Adım: Tahıllar, baklagiller ve kök sebzeler

Uzmanlar, her gün altı yedi kez çeşitli tahıl, baklagil ve kök sebze ürünlerini tüketmenizi öneriyorlar. Günde yedi öğün beslenmeye fırsatınız olmadığını ileri sürüyorsanız, bu besinleri mümkün olduğu kadar sık tüketmeye bakın.

Kahvaltılık tahıllar, yani kepek, buğday, yulaf bu listede yer alır. Arpa, kahverengi pirinç, bulgur, kuskus gibi besinler de tam tahıllı ürünleridir.

Baklagillerden barbunya, nohut ve mercimek de sofralardan eksik edilmemeli.

Kök sebzeler denilince, patates, pancar, tatlı patates, yer elması , kereviz, şalgam akla gelen ilk isimler.

5. Adım: Lif tüketiminiz 25-35 gram olmalı

Lifli besinler, sindirim sisteminizi, kansere neden olan maddelerden uzak tutarlar. Tam tahıllar, fasulye ve baklagiller, meyveler, sebzeler, kabuklu yemişler ve çekirdekler lifin süper kaynaklarıdır.

Eğer sıralamaya başladığımız adımların 2 ve 4’üncüsünü harfi harfine uygularsanız, lifli besin almak konusunda bir sıkıntınız kalmaz.

6. Adım: Soya tüketimi

Soya yiyecekleri, kansere karşı direnen pek çok maddeyi içerirler. Amerikalı uzmanlar, herkese günde en az 25 gram soya proteini almayı öneriyorlar.

Soya ürünlerinin kanserin bazı türlerine ve yaşamı tehdit eden diğer hastalıklara karşı koruyucu oldukları kabul edildi.

Artık hepimiz günde en azından 25 gram soya proteini tüketmeliyiz.

7. Adım: Daha fazla balık

Sardalya, uskumru, kılıç, ton ve somon gibi balık türlerinde Omega-3 yağ asitleri fazla miktarda bulunur. Her fırsatta tekrarladığımız gibi Omega-3 yağ asitleri kansere karşı etkili bir koruyucudurlar.

Hiç değilse haftada 2-3 kez balık yemeye kendinizi alıştırın. Deniz ürünlerinin hepsinde kanserle savaşan selenyum maddesi bol miktarda bulunur.

8. Adım: Düşük yağlı süt ürünleri

Bizleri kanserden koruyacak yiyecekler arasında süt ve süt ürünlerinin yer almadığını sakın düşünmeyin. Süt ürünleri, kalsiyum, D vitamini, probiyotikler gibi kansere karşı direncinizi artıracak maddeler içerirler.

Kemikler için gerekli olduğunu bildiğimiz kalsiyum, kdon kanseri tehlikesini yarı yarıya azaltıyor.

Yoğurt, kefir, yayık ayranı ve diğern fermente süt ürünlerinde bulunan sağlıklı bakteriler, yani probiyotikler sindirim sisteminin sağlığının korunmasında önemli rol oynuyor.

9. Adım: Vücuda su verilmeli

Boşaltım sistemi, kolon ve meme kanseri gibi kanser türlerinin nedenleri arasında vücudun susuz kalması da yer alıyor. Boşaltım sistemi kanserleri, mesane, prostat, böbrek ve testis kanserine yakaılananların en belirgin özellikleri çok az sıvı tüketmeleri.

Su ile ilgili olarak yapılan çeşitli çalışmalar, günde 2 bardaktan fazla su içen kişilerde kanser riskinin, diğerlerine göre daha az olduğunu gösterdi. Günde 8- 10 bardak su içerek amansız hastalığa karşı kendinizi korumuş olursunuz.

10. Adım: Kanserojen maddelerden uzak durun

Tütsülenmiş tuzlu etler, turşular, yanmış yiyecekler ve paketlenmiş, kimyasal koruyucu yüklü, kolay tüketilen yiyeceklerden uzak durmak çok önemli.

Bu saydığımız yiyeceklerde nitrat ve nitrit adlı kansorejen maddeler bulunuyor.

Kansere kapı açın bu yiyecekleri ne kadar az tüketirseniz sağlığınızı o kadar iyi korumuş olacaksınız.


Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>