Hepimiz zaman zaman duygusal iniş ve çıkışlar yaşarız. Çok güzel bir haber alır saatlerce belki gün boyunca ağzımız kulaklarımızda dolaşırız veya kötü bir haber alır bütün gün modumuz düşük gezer, isteksiz ve keyifsiz oluruz. Bunlar günlük rutinimizde kısa süreli diyebileceğimiz, uzun vadede hayatımızı ve kararlarımızı radikal şekilde etkilemeyen ‘an’lardır, birkaç saat veya birkaç gün içerisinde kendi olağan duygu durumumuza geri döneriz.
Bipolar bozuklukta ise durumun aşina olduğumuz iniş ve çıkışlardan farklı olduğunu belirten Oğhan, burada söz konusu olan birkaç saat veya bir iki gün süren bu dalgalanmalar değil de bir haftadan daha uzun süren, bazen birkaç aya kadar uzayabilen ve kontrol edemediğimiz ama olmadıkları dönemlerde de olağan hayatımıza devam edebildiğimiz iniş-çıkışlar olduğunun altını çizdi.
Riskli Davranışlar
İnişler derken kastettiğimiz ‘depresyon’; yoğun bir değersizlik, mutsuzluk, umutsuzluk, çaresizlik, suçluluk hislerimizin ağır bastığı; özgüvenimizin, enerjimizin ve motivasyonumuzun azaldığı; uyku ve konsantrasyon zorlukları yaşadığımız bir çökkünlük halidir.
Çıkışlar derken ise ‘mani-hipomani’ ataklarını kastediyoruz. Az uykuya rağmen aşırı enerjik hissettiğimiz, çok hızlı düşünüp oldukça hızlı konuştuğumuz, günlük mutluluğa kıyasla çok daha enerjik, çok daha neşeli olduğumuz veya tam tersi günlük kızgınlığa oranla çok daha agresif olduğumuz, patlayan bir özgüvenle ve “her şeyi yapabilirim” inancıyla ortalıkta dolaştığımız, çok daha fazla para harcadığımız ve asla bitsin istemediğimiz, çoğu zaman da sorun olarak görmediğimiz bir coşkunluk hali…
Bütün bu ‘güzel’ gelen özelliklerine ek olarak, aslında göklere çıkardığı özgüvenle oldukça riskli davranışlarla kendi hayatımızı ve başkalarının hayatını riske atmamıza sebep olabilen bir duygu durum atağıdır mani. Hızlı araba kullanımı, riskli cinsel birliktelikler, ciddi miktarlarda kredi çekip büyük alışveriş yapmalar, olağan duygu durumumuzdayken almayacağımız radikal kararlar almalar riskli denebilecek davranışlara örnek verebileceğimiz davranışlardan sadece bir kaçıdır.
Mevsimsel geçişler bipolar atakları için ciddi alarmlar olabilir
Özellikle hepimizin daha neşeli ve canlı hissetmeye eğilimli olduğu ilkbahar ve yaz aylarında bipolar hastalarının da mani ataklarının tetiklenmesi ile uykusuzluğun ve riskli davranışların başlaması beklenebilir.
Peki ya hepimizin cansız ve keyifsiz olmaya meyilli olduğu sonbahar ve kış ayları?
İşte şu an içinde bulunduğumuz sonbahar ve kış bu ayları ise çoğumuzu mutsuz, keyifsiz hissettirirken, bipolar hastaları için depresyon ataklarının başlayabileceği, intihar düşüncelerinin akıllara gelebileceği zamanları kapsıyor olabilir.
İki dönemde de atağı gelirken görebilmek, erken belirtilerini tanıyabilmenin önemini vurgulayan Psikolog Kardelen Oğhan koruyucu tedaviye devam etmek ve doktor kontrollerini aksatmamak atağın gelmemesi veya gelirse bile kısa vadede yatışabilmesi için oldukça önemli olduğunu vurguladı.