Şimdilerde, televizyon ekranlarında kendi sunduğu programıyla seyirci karşısına çıkan ünlü Psikolog Esra Ezmeci, kişinin öz değerini ve öz güvenini korumasının önemine değinirken partnerler arasında oluşabilecek sorunlarla başa çıkma yöntemlerini MAG Okurlarıyla paylaşıyor.

İletişim sorunları, birçok ilişkide çatışmalara neden olabiliyor. Bunları çözmek için önerileriniz neler olur? Çatışmalar nasıl yönetilebilir?

Bir ilişkinin sağlıklı ilerlemesi için en önemli yol, güçlü bir iletişime sahip olmaktır. Söylenmesi her ne kadar kolay olsa da çiftlerin doğru iletişim kanalını yakalaması söylendiği kadar kolay olamıyor. İlişkilerde sorunun en çok çıktığı konulardan birisi de partnerlerin birbirlerinin zihnini okumuşçasına davranması oluyor. Bundan dolayı bu durumu kurtaracak en önemli şey istek, talep ve çözüm önerilerini çiftlerin birbirine açıkça ve doğrudan söylüyor olmasıdır.

Özellikle çiftlerin birbirleriyle olan ilişkilerinde teşekkür etmek ve özür dilemek kavramlarının eksik olduğuna şahit oluyorum. Her iki davranış da insanlar arası ilişkileri geliştirmede önemli araçlardır. Bundan dolayı, gerektiğinde bu kelimeler kullanılmaktan kaçınılmamalıdır.

Sonrasında iyi bir iletişimin en temel koşulu aslında iyi bir dinleyici olmaktır. Karşınızdakine beden dilinizle ve göz temasınızla dinlediğinizi belli ettiğinizde hem çiftler arası iletişim hem de duygusal bağ kuvvetlenmeye başlayacaktır. Özellikle zor bir gün geçirdikten sonra partnerimizin stresli anlarımızda anlayışlı olup daha olumlu davranması da iletişimi kuvvetlendirecektir. Elbette bu, sürekli tek partnere yapılmadığı müddetçe.

Son olarak da yaşanılan tüm problemleri kestirip atmak yerine bu durumu nasıl çözebiliriz ortaklığı ile probleme yaklaşmalarını öneririm. Yaşanılan sorunlarda yapıcı konuşmaya çabalamak, ilişkilerde sevgi ve saygının sürekli hissedilmesini sağlar.

İnsanlar zaman zaman geçmiş ilişkilerinin izini taşıyarak, yeni ilişkilerine bir yükle başlar. Bu duygusal valizi bırakmanın yolları neler olabilir?

Öncelikle ilişki bittiğinde hemen başka bir ilişkiye başlamak çok daha fazla yaralanmalara sebebiyet verir. Bundan dolayı kişinin belirli bir süre neler yaşadığını, ne değişimler geçirdiğini, neleri hâlâ bir yük olarak taşıdığını analiz etmesi gereklidir. Eğer bu durum olmazsa kişi yeni yaşadığı ilişkide, eski ilişkisinin birçok izini taşımaya başlar. Örneğin; bir önceki ilişkisinde sürekli güven problemi yaşadıysa yeni ilişkisindeki kişi çok güvenilir davransa da o kişiye güvenmemek için nedenler arar. Bu duygusal valizi bırakmak için kişinin öncelikle kendisiyle yeniden tanışıp, barışıp, sonrasında da ilişkisinin izlerini analiz edip kurtulduktan sonra yeni bir ilişkiye başlaması gereklidir.

Bir ilişkide, kişinin kendi değerini bilmesinin öneminden bahseder misiniz? Kendi değerini düşük gören bir kişiye yaklaşımınız nasıl olur?

Kendi değerini bilmenin en önemli parçası; kişinin kendi tüm özelliklerini önemli ve vazgeçilmez olarak görmesidir. Kendisine zarar verecek olan olay ve kişilere sınırlar koyar. Kendi değerini bildiği için duygusal ve sosyal ilişkilerde mağdur rolüne düşmez, yaşadığı her olaydan türlü tecrübeler edinir. Hayallerinden ve olmak istediği kişiden asla vazgeçmez. Bu davranışları ilişkisinde de uygulayan kişinin duygusal anlamda zarar görme olasılığı minimum olacaktır. Kendi değerini bildiği için de partneri de ona aynı kendisinin ona davrandığı şekilde davranabilecek, başka şekilde davranamayacaktır.

Kişi ilişkide eğer ki kendi değerini düşük görürse, partnerinin ona yapacak olduğu tüm sınır ihlali ve duygusal manipülasyonlara açık hale gelecektir. Bu durumsa öz güvenini düşürüp kendini sevmemesine, kendine değer vermemesine neden olup kişiyi kurbanlaştıracaktır.

Yaşanılan bir ihanet sonrasında kişi, kendine olan güvenini yeniden nasıl kazanabilir?

Aldatılmakla baş edip kendine olan güveni kazanma yolculuğunda önemli olan ilk adım, kişinin, yaşadığı bu durumu kabul etmesidir. Ne hissettiğine bakmak, hisleriyle yüzleşmek ve hissettiği tüm duyguları bastırmadan yaşamak bu süreçte önemlidir. Kişi belirli bir süre kendini değersiz hissedebilir ve öz güveninde düşmeler yaşanabilir. Bundan dolayı kişinin bu esnada kendisi için adımlar atması kıymetlidir. Örneğin; o an çalıştığı bir dönemse işine odaklanmak, sosyal ortamlarda bulunmak, duygusal anlamda iyi hissettiği bir hobi edinmek öz güvenini yeniden toparlanmasına yardımcı olacaktır. Yani aslında işin özü kendinle olan teması asla kesmemek ve kendin için iyi olan şeyleri hayatına eklemek.

Kişi, kıskançlık duygusuyla kendisine yönelen kötü enerjiden, nazardan anlık olarak nasıl arınabilir?

Kişi kendisini savunmasız hissettiğinde, hayatında var olanları kaybetmekten korktuğunda, elindekileri hak edip etmediğini düşünürken ve hayatının ilerleme aşamasında durağanlaştığında kötü enerji ve nazara açık hale gelmeye başlar.

Bu gibi olumsuz enerjilerden kurtulmak için en önemlisi öncelikle bahsedilen alanları güncellemektir. Sonrasında kişinin sürekli yaşadığı ortamı temiz ve toplu tutması, meditasyon ve yoga gibi çalışmalarla enerjisini yükseltmesi, ortamdaki olumsuz enerjiyi dağıtmak için de adaçayı yakması ve özellikle tuzlu suyun kötü enerjileri uzaklaştırıcı gücünden faydalanması nazarın da uzaklaşmasını sağlayacaktır.