Şiddete uğrayan kadınların, yaşadıkları şiddette engel olamadıklarında ruhsal olarak çöküntüye uğradıklarını söyleyen Psikiyatrist Dr. R. Sabri Yurdakul şöyle devam etti: “Şiddete uğrayan kadınlarda ruhsal hastalıklar daha çok gözleniyor.

Şiddete maruz kalma sonucunda depresyon, panik bozukluk, korkular ve psikolojik baş ağrıları gibi problemler daha fazla yaşanıyor. Şiddet karşısında çaresizlik yaşayan kadınlar ruhsal ve bedensel olarak problemler yaşamakta, bedeni kadar ruhu da örselenmektedir.” dedi.

Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul, yaşadıkları şiddet nedeniyle kadınların eşlerine öfke duyduğunu, bu öfkeyi tekrar şiddet göreceğim düşüncesiyle eşine yansıtamayarak içine attığını, tüm bunların daha büyük oranda ruhsal problemler yaşamalarına sebep olduğunu söyledi. Kadınların, öğrenilmiş çaresizlik ve depresyon yaşadığına, kendilerine olan güveni kaybettiğine, kendisini ezik ve çaresiz hissettiğine değindi. Bu durumun intiharlara kadar gidebildiğine, zamanında tedavi edilmeyen depresyonun kronik hale gelebildiğine dikkat çekti.

Kadınlar Şiddete Maruz Kaldıklarında Panik Bozukluk Yaşıyorlar

Panik bozuklukların şiddet sonucunda artabildiğini belirten Psikiyatrist Dr. R. Sabri Yurdakul şöyle konuştu: “Yaşadığı korku ve kaygılar daha önceden geçirilmiş panik atakları varsa artırabilmekte, yoksa da başlatabilmektedir. Panik bozukluk tedavisi gören kadınlardaki zarar görme korkusu şiddete maruz kalma sonucu artmakta ve bu durum onların sık sık panik atak geçirme riskini artırmaktadır. Psikolojik baş ağrıları da şiddete mağduru kadınlarda daha büyük oranda gözlenmekte ve içlerine attıkları öfke onlarda, bedensel sonuçlara neden olarak psikolojik baş ağrıları ortaya çıkabilmektedir. Ağrı kesicilere cevap vermeyen ve şiddetli bir biçimde gece ve gündüz devam eden bu ağrıların özelliği, psikolojik sıkıntıların artması ile daha yüksek oranda gözlenmesidir. Şiddete maruz kalan kadınlar bu nedenle baş ağrıları ve beden ağrılarını daha çok yaşamaktadırlar” dedi.

Psikiyatrist Dr. R. Sabri Yurdakul, şiddet sonucu ruhsal problemlerin yaşandığı durumlarda, bu problemlerin çözümünün sadece şiddetin ortadan kalkmasıyla mümkün olduğunu, aile içi şiddet engellenmedikçe bu şikayetlerin tekrarlanacağını belirtti. Aile içi şiddeti engellemek için karı-kocaların, eş terapistine başvurarak evlilik içinde yaşadıkları problemleri çözmeleri ve erkeğin şiddetin çözüm olmadığı fikrini benimsemesi gerektiğini vurguladı. Bunun dışında erkeklerin öfke kontrolünü öğrenmesi, eş ve yakınlarına şiddet uygulamak yerine kendilerini sözel olarak ifade etme alışkanlığı kazanmaları gerektiğini söyledi.