Panik atak salgını!
Stres, yoğun iş temposu, sosyal fobi ve diğer fobiler gibi çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen panik atak, çağımızın moda hastalığı oldu
Bu 13 belirti şunlardan oluşmaktadır:
1- Çarpıntı, kalp hızında artış,kalp seslerini duyuyor gibi hissetme
2- Terleme
3- Titreme ve ya sarsılma hissi
4- Boğulma ya da nefes alamama, nefesinin yetmediği hisleri
5- Tıkanma ,soluğun kesilmesi hisleri
6- Göğüste ağrı veya göğüste bir rahatsızlık hissi
7- Bulantı ya da karında ağrı ya da karında bir rahatsızlık hissi
8- Bas dönmesi, dengesizlik, basta sersemlik hissi, bayılma hissi, yere düşecek gibi olma
9- Çevreyi olduğundan farklı, sanki gerçek değil gibi hissetme ya da kendini çevredekilerden ayrılmış, olağandışı, farklı bir şekilde algılama hali
10- Kontrolünü kaybetme, delireceğini düşünme seklinde bir korku
11- O anda, kalp krizi geçireceği ya da öleceği korkusu
12- Uyuşma, hissizlik,yanma, karıncalanma hisleri
13- Üşüme ,ürperme, soğuk ya da sıcak basmaları, basından aşağı kaynar su dökülmüş veya hamama girmiş gibi olma
Panik atak hangi bozukluklarda görülebilir?
Panik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, sosyal fobi ve diğer fobiler, saplantı-zorlantı bozukluğu, madde kullanımına ya da vücutsal bir hastalığa bağlı kaygı bozukluklarında görülebilir.
Panik bozukluğu:
Yukarıda belirtilmiş olan panik ataklarının aniden,beklenmedik zamanlarda ve tekrarlayarak oluşması ve en az 1 ay sureyle bu atakların tekrarlayacağı yönünde sürekli bir kaygı, atağın sonunda olabileceğini düşündüğü şeyler (ölmek, delirmek, kalp krizi geçirmek seklinde ) ile ilgili kaygı duyma ya da bu ataklarla ilgili olarak bazı davranışlarında değişiklikler yapma seklindeki bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık başka bir madde kullanımı ya da başka bir vücut ya da psikiyatrik bir rahatsızlığa bağlı değildir.
Agorafobi:
Panik bozukluğu agorafobili ya da agorafobisiz olabilmektedir. Agorafobi sözcüğü eski Yunanca'dan köken almaktadır. Agora pazar yeri, toplantı yeri, geniş meydan anlamına, fobi ise korku anlamına gelmektedir. Kişi yalnız kalmaktan, kaçmanın, o ortamdan uzaklaşmanın kolay olmayacağı ya da her hangi bir rahatsızlık hissetme anında yardim alamayacağı topluma acık yerlerde olmaktan korku duymaktadır.
Bu kişilerde gördüğümüz bazı ortak özellikler arasında, tek başına dışarıya çıkamama ve yanlarına başka bir kişiyi de alma, kalabalık caddelerden geçememe, kalabalık mağaza, marketlere girememe, kapalı ortamlar (tünel, köprü ve asansörler gibi) ve kapalı araçlar (metro,otobüs, uçak gibi) dan kaçınma sayılabilir. İleri aşamalarda kişiler evlerinden çıkmayı reddedip, çevrelerindekileri de kendileri gibi evde tutmaya zorlayabilirler. Sosyal ilişkiler bozulup, boşanmalara yol açabilir.
Panik Bozukluğu, Toplum ve Tedavi
Toplumda hastalığın hayat boyu görülme yaygınlığı % 1.5-3 arasında değişmekte olup, hastaların ?'unu kadınlar oluşturmaktadır. Kadınlarda % 2.1, erkeklerde % 0.6 oranında görülmektedir. Kişilerin 1/10'u hayatları boyunca en az bir kez panik atak geçirmekte ve bunların yaklaşık olarak 1/6'si panik bozukluğa dönüşmektedir.
Panik bozukluğunun oluşumunda gelişimsel ve çevresel faktörler:
Çocuklukta yaşanan "seperasyon (çocukluk döneminde anne-baba sevgisinin kaybı,yaptıklarının anne ve babanın kalıpları ile uygunluk göstermemesi halinde terkedilecegi korkusu) anksiyetesi"nin panik bozukluk ve agorafobi ile ilişkisi olduğu iddia edilmektedir. Panik bozukluğu hastaları ailelerinin "kendilerine düşük derecede bakim verdikleri ancak çok fazla koruyucu olduklarını" söylemektedirler. Boşanma, olum sebebiyle daha çocukken anne-babadan ayrılma yaşantıları olanlarda da panik atakları fazla görülmektedir.
Tedavi yöntemleri:
1- İlaç tedavisi: En az 2-3 ay olmak üzere, doz yavaşça yükseltilmek üzere kullanılmalıdır.
2- Bilişsel-davranışçı tedavi: Kişiye panik atakları ile ilgili olan yanlış bilgileri ve inançları gösterilir. Vücudundaki yanlış anlayıp, algıladığı ufak hislerin kendini ölüme götürmediği, bunların kısa sureli olduğu belirlenir. Böyle bir şey olduğunda durumu geçirmek için yapacağı şeyler gösterilir.
Hastalığın tedavisi neden önemlidir?
Vakaların % 40-80'inde majör depresyon dediğimiz tablo hastalığa eklenip,durumu ağırlaştırmaktadır. Kişilerin bahsetmemesine karsın intihar riski yüksektir. Hastaların % 20-40'inda alkol ve madde bağımlılığı görülmektedir. Kişi ilerleyen donemde eve bağımlı hale gelebilmekte ya da hastane, eczane gibi yerlere yakın olmayı yeğlemektedir. Hasta bu konuya yakın olmayan doktorları bir dolaşıp, gereksiz ya da yanlış tedaviler almaktadır. Çevresi ile iletişimi bozulan kişinin mesleki, sosyal, ailesel işlevselliği azalmaktadır.
““İbrahim Selim ile Bu Gece” Fox İzleyicisiyle Buluşmaya Hazırlanıyor!”
“vdf 48 aya kadar tüm vadelerde faiz oranlarını düşürdü!”
“İlk Buluşma İçin 5 Sonbahar Önerisi”
““Albüm” Uluslararası Adana Film Festivali’nde Yarışıcak!”
“Sıradışı Şef Musa Göçmen`den Çocuklara Özel Bir Şov:"Çok Sesli Gösteri"”
“76. Altın Küre Ödülleri Sahiplerini Buldu!”
“Utangaçlık Mı Sosyal Fobi Mi?”
“Kripto Paranızı Yönettiğiniz Mobil Uygulamayı Dikkatli Seçin”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32