ERSELİKLER
Cinselliğin belirsizliği ve uzmanlaşma eksikliği, yaşamın alt biçimlerinde oldukça yaygındır. Örneğin solucanlar erseliktir, yani hem erkek hem de dişi cinsel organa sahiptirler. Yine de üremek için mutlaka bir başka solucanın varlığı zorunludur. Çiftleşme sırasında iki solucan birbirine sperma alıp verir. Daha sonra her iki solucan da bu spermaları kendi yumurtalarını döllenmek için kullanırlar. Evrimin basamaklarında çıkıldıkça, cinsel birleşme biçiminin bireysel temasa dönüşmesine olanak veren dış üreme organları belirmektedir. Örneğin erkek köpek balıklarında karın altı yüzgeçlerinin uzantısı durumunda bir çift boynuz bulunur. Sperm bu boynuzların çevresindeki oluklu derinin içinden akar. Erkek köpek balığı dişiyi arar, boynuzlarını onun gödenine sokar ve sperma dolu sıvıyı fışkırtır. Ahtapotlardaysa erkeğin emici kollarından biri, belirli dönemlerde dış üreme organı görevini üstlenir, ahtapot bu kolla kendi vücudunda ürettiği spermayı emer ve dişinin deliğine fışkırtır. Ahtapot türlerinden birinde daha da garip bir çiftleşme yolu vardır. Ahtapotun spermayla dolu olan kolu kendi vücudundan ayrılmakta ve dişiye kadar yüzerek gidip birleşme eylemini kendi başına yerine getirmektedir.
MEMELİLER
Memelilere doğru çıkıldıkça, dış üreme organları daha belirginlik kazanmaktadır. Yine de bu, oldukça karmaşık ve çelişkili bir gelişmedir. Örneğin; bazı sürüngenlerin, yılanın ve kertenkelenin, dişinin deliğine soktukları bir erkeklik organları vardır. Buna karşın, bu tür sürüngenlerden türemiş kuşlarda çoğu türlerin herhangi bir özel çiftleşme organı yoktur, kuşlarda böyle bir organa yalnız kaz ve ördeklerde rastlanmaktadır. Bazı sineklerde penis, yani dışarı çıkık üreme organı dişidedir, erkek sinek bu organı kendi sperma haznesinin içine alır. Büyük hayvanlarda penisin dişiye sperma aktarma görevini yerine getirebilmesi için oldukça büyük olması gerekmektedir.
Genel olarak türler gelişip karmaşıklaştıkça, dış üreme organları da spermalarla yumurtaların en iyi şekilde birleşmesini sağlayacak şekilde gelişir. Bu gelişme aynı zamanda organların duyarlılığının artması, sinir ve kan damarlarıyla dolması demektir, penisin sertleşmesini ve dişilik organına kolayca girebilmesini, bu damarların kanla dolması sağlamaktadır. Üreme organlarının, merkezi sinir sistemine sıkıca bağlı oluşu da çiftleşmeyi iki cinsin duyarsız kalabileceği bir eylem olmaktan çıkarmakta, şiddetli duyular ve heyecan yaratan bir eyleme dönüştürmektedir. Evrim basamaklarında ilerledikçe, üreme, cinsellikle gitgide ayrılmaz bir duruma gelir. Ve insana gelindiğinde cinsellik de yeni bir dönüşüm geçirmekte, kişileşmiş cinsellik ve aşk olaya katılmaktadır.
“Yeni Avon Ultra Color Indulgence Serisi ile Capcanlı ve Çekici Dudaklar”
“Yaradan Nefes Mucizesini Burnunun Ucuna Vermiş”
“Tasarımda Romantizm Rüzgarı ”
““Hiref koleksiyonu” Beymen mağazaları’nda...”
“Saçlardaki Sihirli Parlak Dokunuş...”
“İlle De Bir Fitness Salonuna Üye Olmamız Gerekmiyor! ”
“Spor Aletlerinin Bilinçsiz Kullanımı Kalıcı Hasarlar Bırakabilir!”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32