Türkiye’de doğum kontrolünün önemini vurgulamak, doğum kontrol hapı kullanımı konusunda kadınları doğru ve detaylı olarak bilgilendirmek amacıyla hazırlanan Doğum Kontrol Hapı Kullanım Kılavuzu’nun yayın editörlüğünü TJOD Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir gerçekleştirdi. Prof. Dr. Cansun Demir'in editörlüğünde dört aylık bir süreçte hazırlanan doğum kontrol hapı kullanım kılavuzu; doğum kontrol hapları, ek yararları, kullanılamadığı durumlar ve yan etkileri gibi kadınların merak ettiği tüm konularda açıklayıcı bilgiler içeriyor.

Doğum kontrol hapı kullanımına başlarken dikkat edilecek noktalar, kullanım şekli, unutulması durumunda yapılacaklar gibi kullanıcıların ihtiyaç duyduğu tüm detayların yer aldığı kılavuzda doğum kontrol hapına vücudu dinlendirme amacıyla ara vermenin uygun olmadığı ve herhangi bir gereklilik olmadıkça kullanıma uzun süre devam edilebileceğinin altı özellikle çiziliyor.

“DOĞUM KONTROLÜ, ÇOCUK YAPMAMAK DEMEK DEĞİL”

Doğum Kontrol haplarının yalnızca doğum kontrol amacıyla değil, pek çok jinekolojik hastalığın tedavisinde doktorlar tarafından reçetelendiğini belirten Prof. Dr. Cansun Demir, en önemli faydalarını şekilde sıraladı; “Rahim ve yumurtalık kanserine karşı korumak, cildin görünümü iyileştirmek ve akneleri tedavi etmek, saç dökülmesini engellemek, adetleri düzenlemek, adet öncesi gerginliği ve şişkinliği azaltmak”. TJOD Başkanı ve Doğum Kontrol Hapı Kullanım Kılavuzu Editörü Prof. Dr. Cansun Demir; doğum kontrol haplarının kullanım oranının Avrupa’da %60, Türkiye’de ise sadece %8 olduğunu söyleyerek, doğum kontrolünün çocuk yapmamak demek değil; istenildiği sayıda ve istenildiği zamanda çocuk yapmak olduğunu vurguladı.

300 BİN KADINA ULAŞTIRILACAK

Bayer Türk – Kadın Sağlığı Bölümü’nün desteği ile basımı gerçekleştirilen Doğum Kontrol Hapı Kullanım Kılavuzunun, 2014 yılı sonuna kadar Türkiye'de yaklaşık 4000 hekim aracılığı ile 300.000 kadına ulaştırılması hedefleniyor. Kılavuzla birlikte sağlanacak doğru bilinçlendirmeyle kadınların istedikleri zaman istedikleri sayıda çocuk sahibi olabilmeleri, istemedikleri gebeliklere maruz kalmamaları ve buna bağlı olarak ölüm ve kürtaj oranlarının düşürülebilmesi hedefleniyor.