15 sene önce ani bir kararla moda dünyasına hızlı bir giriş yapan Mehtap Elaidi, özgün tasarımlarıyla başarılı koleksiyonlara imza atıyor…
O günden bugüne moda dünyasında hızla yükselen ve şu anda Moda Tasarımcıları Derneği’nin de başında olan ünlü modacıyla gerçekleştirdiğimiz keyifli röportajımızı sizlerle buluşturuyoruz…
Sizi tanıyabilir miyiz?
Türk moda tasarımına ve tasarımcılarına güvenen, markalaşma sürecinde 15. Yılını devirmenin şaşkınlığı ve sevincini yaşayan, mesleğe geç başlamanın telaşıyla her gününü dolu dolu geçirmeye çalışan biri olduğumu söyleyebiliriz.
Moda ne zamandır hayatınızın bir parçası?
Moda, son 15 yıldır hayatımın tam olarak merkezinde..
Moda dünyasına girmeye nasıl karar verdiniz?
Çok ani bir şekilde oldu… Bundan 15 sene önce hayatımı sıfırladığımı düşündüğüm bir zamanda kendime verdiğim bir hediyeydi aslında…
Yurt dışında gerçekleştirilen moda haftalarının, Türkiye’den ne gibi farklılıkları var? / Var mı?
Bu tip karşılaştırmaları yapmak için benzer yapıların olması gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda bizim gibi yeni moda haftalarına baktığımızda her yeni moda haftasının yavaş yavaş kendi dilini oluşturduğunu ve kendine bir yer ayırdığını gözlemliyorum. Bu anlamda baktığınızda İstanbul’da istikrarlı bir şekilde çıtasını yükselterek kendine alternatif bir yer hazırlayan bir moda haftası. Başladığından itibaren kendi kulvarlarında bugün çok kuvvetli isimler çıkarmış olan ve yeni çıkanlara da platform hazırlayan nitelikte.
Türk modası neler vaat ediyor?
Son zamanlarda gerçekleştirilmeye başlanan zincirleme moda etkinlikleriyle tasarımcıların ve markalarının, yurt içinde ve yurt dışında tanıtılması ve konumlandırılması konusunda çok ciddi adımlar atılmaya başlandı. Türk modası bu dinamizmle, içinde yaşadığımız kültür katmanlarıyla ve kuvvetli bir endüstrinin varlığıyla aslında kendine özel bir yer hazırlıyor diye düşünüyorum.
Tasarımlarınızı hayata geçirme sürecinizden bahseder misiniz?
Ben genellikle kafamda yarattığım bazı soru işaretlerinden yola çıkıyorum. Daha sonra ekibimle birlikte önce renkler, sonra kumaşlar daha sonra da her sezon kendimizin hazırladığı desen çalışmamız devreye giriyor. Daha sonra silüetlerimizi belirliyor ve koleksiyonun çizim aşamasına geçiyoruz. Onun sonrasında ise hummalı bir şekilde kalıplar hazırlanıyor, kumaş evlendirmeleri yapılıyor ve ilk numuneler çıkmaya başlıyor.
Markanızın nasıl bir karakteri var?
Burada çok net ayrımlara girmeyeceğim çünkü birden çok kadınımız var ama en önemli özellikleri kendileri olmaktan korkmayan, özgünlük sınırlarını kendileri tasarlamış, aktif hayatlar süren, tasarım detaylarıyla güçlendirilmiş ama fonksiyonellikten ödün vermemiş tasarımlar içeriyor diyebiliriz.
Moda dünyasında 15. yılınızı kutluyorsunuz. Geçen süreyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok keyifli…
Moda Tasarımcıları Derneği’nin başındasınız. MTD’den bahseder misiniz?
MTD'nin önümüzdeki yıl 10. Yılını kutlayacağız. Yedi kurucu ile başlayan bu yolculukta bugün 180 üyeye ulaşmış bulunuyoruz. MTD'nin misyonu olan; "Türk moda tasarımının bir ekol halini alması" konusunda bugüne kadar birçok başarılı projeler üreterek(moda haftası, Galatamoda vb...) ülkemizde moda tasarım sektörünün oluşmasında en önemli katkıları sağlamıştır.
Bir de yeni ve genç tasarımcılara işlerini kurduklarında faydalı olabilecek bilgileri edindikleri danışmanlık programları kurgulayarak bir zor süreci daha etkin hale getirmeye çalışıyoruz. Ayrıca, İstanbul Moda Haftasında MTD üyesi tasarımcılarına birçok öncelik tanınmakta. Devlet teşviklerinden nasıl faydalanacakları konusunda da yine üyelerimize yol gösteriyoruz.
MTD’ye seçtiğiniz üyelerde hangi kriterleri göz ününde bulunduruyorsunuz?
İlk görüşmede üye adayının koleksiyonları inceleniyor ve gerekli raporlamalar yapılıyor. İlerleyen süreçte de üye ilişkileri komitemiz üye adaylarını yönetim kurulumuza aktarıyor ve bunun sonucunda 16 kişilik yönetim kurulumuz bir oylama gerçekleştirip bir karar veriyor. Bu değerlendirme sürecinde en önemli kriterimiz ise, tasarımların özgün bir çizgide olması.
Türk moda tasarımcılarının uluslararası alanlarda tanıtılmasını amaçlayan pek çok proje yürütüyorsunuz. Bu alanda ne gibi gelişmeler oldu?
Bu konularda bizimle birlikte sektörün diğer oyuncularını da içeren farklı projeler yürütüyoruz. MBFWI bunlardan bir tanesi ve en etkini... Bunun yanında The Core etkinliği var ki burada tasarımcıların koleksiyonlarının yabancı satın almacılarla buluşması ve ihracat olanağının yaratılması amacı var. Gizia Gate projesinde de tasarımcılarımızın koleksiyonlarının perakende anlamında tanıtıldığı bir platformun gerçekleştirilmesi ve yürütülmesi konusunda dernek olarak etkin bir koordinasyon görevini yürütüyoruz. Bunun haricinde Galtamoda projemizin de farklı platformlarda devam ettirilmesi yönünde çalışmalarımız devam ediyor.
Türk kadınlarının tarzını nasıl buluyorsunuz?
Son zamanlarda, özellikle gençlerde daha özgün ve kişisel stillerin oluştuğunu keyifle gözlemliyorum
2016 trendlerini öğrenebilir miyiz?
2016da minimalizmden maksimalizme doğru seyreden bir duygu var. Renk tanımlarında daha özgür davranıldığı alışılmış kodların yeniden yorumlandığı hatta kodlardan kurtarıldığı bir döneme giriyoruz. Renk ve desen birlikteliklerinde bazen sürpriz kombinasyonların hakimiyeti var. Feminen detaylar ya formlarda ya dokularda ya da ikisinde birden karşımıza çıkıyor ama bu da maskülen yaklaşımların tamamen yok olmadığı bir platformda gözümüze çarpıyor. Onun haricinde bellerin yükseldiği, paçaların kısaldığı pantolonların etek kılığına girmiş hallerine de tanık oluyoruz. İkili takımların da tekrar hayatımıza gireceğini düşünüyorum.
Gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz planlarınız neler?
Şu anda hem Elaidi hem Mehtap Elaidi markalarımızı hem de Tuğçe Özocak’la yollarımızı birleştirdiğimiz, yeni bebeğimiz Third çanta koleksiyonumuzu uluslararası alanda tanıtmak ve satış ağını genişletmek en heyecanlı süreçlerimizi oluşturuyor.
Röportaj:MAG
“Biten Bir Arkadaşlığın Ardından”
“Magic Mike XXL Galasında Giorgio Armanı İmzası”
“Güneşin Işıltılı Tonları NGSTYLE’da ”
“ Aksiyon Kraliçesi Yine İş Başında!”
“Çok Aşk’ın Fragmanı Yayınlandı”
“Simge Fıstıkoğlu: “Canlı yayın, seratonin ve adrenalin bombası””
“Yalan Dünya`ya Sürpriz Transfer!”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32