Güzelliği ve başarılı oyunculuğuyla dikkatleri üzerine çekerek birçok projede yer alan Melisa Aslı Pamuk; hayallerinden, canlandırmak istediği karakterlere, aşk hayatından, yaşam felsefesine dek tüm merak edilenleri MAG Okurlarına özel yanıtlıyor...

Güzelliği ve başarısıyla dikkatleri üzerine çekmiş, oyunculuğu ile de oldukça beğeni toplayan bir isimsiniz. Melisa Aslı Pamuk denince herkes hakkınızda bir şeyler biliyor, siz bize kendinizi nasıl tanıtırsınız?

Huzurlu, mutlu, sessiz, sakin, şanslı ve az insanla görüşmekten hoşnut olan biri. Az insan, çok mutluluk...

Oyunculuğa sağlam bir proje ile giriş yaptınız. Bu sürecin nasıl geliştiğini, oyunculuğa geçiş yapmaya nasıl karar verdiğinizi bize anlatır mısınız?

Miss Turkey 2011’de birinci seçildikten sonra birçok dizi teklifi geldi. Ardından Türkçe eğitimimi bir yıl içinde tamamladıktan sonra oyunculuk serüvenim başlamış oldu.

Ekranlarda ve sosyal medyada oldukça ilgi gören bir isimsiniz; ancak, özel hayatınız da en az projeleriniz kadar ilgi görüyor. Bu ilgi sizde nasıl yansıma buluyor?

Bu, ekranda olmanın bir getirisi. İnsanlar beni ekranlarda izliyor ve merak ediyor. Aslında mutluluk verici, çünkü güzel dönüşler aldığımda ben de mutlu oluyorum ve motive oluyorum seyirci sayesinde.

Sosyal medya günümüzde çok önemi bir platform. Sizi manevi olarak beslediğini düşünüyor musunuz? Takipçilerinizle iletişiminiz nasıl?

Sosyal medya ne kadar besleyebilir bilmiyorum. Bilgi alıyoruz, gündemi takip ediyoruz evet; ama bence aynı zamanda çok da tehlikeli bir yer. Bazı takipçilerimle iletişimim var; ama herkesi takip edemiyorum tabii, çünkü takipçi sayısı arttıkça her şeye yetişmek zor oluyor. Bazılarıyla da gruplarım var. Bana projelerle alakalı veya duydukları haberlerle alakalı sorular soruyorlar. Çoğu zaman menajerler cevap verse de ben de zaman zaman bizzat cevap veriyorum.

Melisa Aslı Pamuk’un en büyük hayali nedir?

Birçok hayalim var ama gerçekleştirdikten sonra hep birlikte görelim istiyorum.

“Hayaller ve Hayatlar” projesi ile oldukça beğeni topladınız. Canlandırdığınız karakterde ve projede sizi etkileyen noktalar neler?

Setenay çok prenses ve feminen bir kız. Oldukça hayalperest ve kolay inanıp güvenen bir karakter. Daha önce hep gri karakterleri canlandırdığım için Setenay’da beni mutlu eden de bu. Bembeyaz bir kız.

Her oyuncunun ileride hayat vermek istediği bir karakter vardır. İzlediğiniz ve takip ettiğiniz projelerde kendinizi düşündüğünüzde canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?

Dövüşebilen, silah tutan, daha maskulen ve kahraman bir kadını canlandırmayı çok isterim.

Gizemli ve çok havalı bir duruşunuz var. Tarzınız da bir o kadar beğeniliyor. Çizginizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Özellikle tanımladığım bir tarzım yok. Kendimi nasıl iyi hissediyorsam öyle giyinip kuşanıyorum, makyajımı ona göre yapıyorum. O anki ruh halimle, kendimi nasıl konforlu hissediyorsam genelde ona göre hareket ederim.

Benim için hayatta olmazsa olmaz dediğiniz üç şey nedir?

Ailem, koşulsuz sevgi ve dudak nemlendiricim.

Melisa Aslı Pamuk’un güzellik anlayışı nedir?

Doğallık, nemli ve temiz bir cilt, bakımlı olmak ve mutluluğun verdiği güzellik.

Aşk hayatınız da bir o kadar gündemde. Aşkı ve ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?

Çok güzel bir duygu. Herkes için çok ayrı bir his mutluluk, huzur ve güven duygusu.

Genel olarak sakin bir yapınız var. Hayat felsefenizi tek cümle ile nasıl ifade edersiniz?

Negatif enerjiden uzak durmak. Bu negatifliği bir insan ya da ortamda hissettiğim anda o ortamdan uzaklaşıyorum, çünkü o enerjinin beni yıpratmasına izin vermek istemiyorum.

İlerde sizi nasıl projelerde göreceğiz?

“Hayaller ve Hayatlar” dizimiz devam ediyor. Bir de sürpriz bir sinema filmim olacak. Şimdilik bu kadarını söyleyebilirim.

Dijital platformlar, diziler açısından oldukça gelişti. Siz de dijital platformdaki projede rol alan bir oyuncu olarak bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Dijital platformda olmak televizyon seyircisinden bir tık daha uzak kalmak anlamına geliyor; ama oyuncu açısından da güzel. Daha paket bir program çekiyoruz. Başı ve sonu belli olan projeler çekiyoruz. Bu da bizde bir rahatlık sağlıyor. Ben televizyonu da dijitali de seviyorum. Dijitalde biraz daha rahat ve özgün projelerde yer alabilirken, televizyonda daha kısıtlı projelerde yer alabiliyoruz; bence en önemli fark bu. 

Röportaj: Yasemin Ulusoy