İş hayatındaki deneyimlerini sıcak bir dille paylaştığı Yoldan Çekilin Hedefyetim adlı kişisel gelişim kitabıyla çalışanlara ve iş hayatına yeni başlayacak gençlere ışık tutmayı hedefliyor.

1- Öncelikle bize kariyerinize nasıl başladığınızdan bahsederek kendinizi tanıtır mısınız?

İstanbul'da doğdum. Ortaokul ve liseyi Kültür Koleji'nde bitirdim. Sonrasında İzmir 9 Eylül Üniversitesi'nde İnşaat Mühendisliği’nden mezun oldum ve bir şantiyede işe başladım. Eş zamanlı olarak bir aylık “basic” programlama kursuna gidiyordum. Kurs merkezinde gördüğüm bir iş ilanı hayatımın akışını değiştirdi ve iş yaşamımı programcı olarak devam ettirdim. 30 yıllık çalışma sürecimin son 12 yılını Yazılımdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak sürdürdüm. 2 yıl önce de iş hayatımı sonlandırdım. Sonlandırmamdaki asıl amacım çocuklarım üniversiteye hazırlanırken onlara destek olmaktı. Ama aynı zamanda kendimi başka alanlarda da geliştiremek istedim. O yüzden kişisel gelişim konusunda çalışmalara başladım. Hayatımın bu döneminde kendime farklı bir alan açtım. Tecrübelerimi gençlere ya da daha farklı çevrelere kitaplarımla aktarmaya çalışıyorum. “Yoldan Çekilin Hedefteyim” adlı bir kitap yazdım. Kişisel gelişim alanında mümkün olduğu kadar yol almak istiyorum. Bununla ilgili olarak ikinci kitabım için gerekli çalışmalara da başladım. Aynı zamanda çeşitli kurumlarda söyleşiler ve eğitim seminerleri veriyorum. Bir yandan da ikinci üniversiteye başladım. Sosyoloji bölümünde okuyorum.

2- Günümüzde o kadar sık kullanılıyor ki artık sıradan bir işlem olarak gördüğümüz EFT’nin yazılımcılarındansınız ve benzer pek çok önemli projede yer aldınız. BT sektörünün gelişimini yakından takip eden hatta katkı sağlayan biri olarak erkek egemen bir sektörde kadın olarak çalışmak nasıl bir duyguydu? Zorlukları olmuştur elbette ama güzellikleri de var mıydı?

Erkeklerin çoğunlukta olduğu bir ortamda kadın olarak zorlandığım zamanlar elbette oldu. Ancak bunu pek önemsemedim çünkü üstesinden gelebileceğimden emindim. Çalışma hayatında erkek ya da kadın olmanın fark yaratmadığını bilerek dik durdum ve hep daha fazla çalıştım. Bir yandan hem ev kadını hem de anneydim. Maalesef erkekler iş hayatında bunu bizim zayıflığımızmış gibi kullanırlar. Onlara bu durumumu unutturacak çalışma esnekliğimi gösterdim. Eğer bilgili olmaz ve zayıf kalırsam ciddiye alınmayacağımı düşünerek performansımın sınırlarını çok zorladım. Çok zordu ama biz kadınları güçlü kılan da budur. Hemcinslerime de kendilerine güvenmelerini ve bu şekilde bir çalışma hayatı sürerek başarıyı yakalamalarını tavsiye ediyorum.

3- İş hayatında kadın erkek ayırımı eskisi kadar yoğun olmamakla birlikte hala mevcut, bu algıyı aşmak konusunda kadınlara neler söylemek istersiniz? Erkek okuyucularımız için de söylemek istediğiniz bir şeyler var mı? ☺

İş arkadaşlarımın bilmek istedikleri haliyle yani ‘kadın çalışsa da işe ayıracağı vakit kısıtlıdır’, ‘kadının önceliği ailesi olduğu için iş hayatında başarılı olamaz’ algısını değiştirebilmek benim için önemliydi. Proje arkadaşlarımdan daha fazla çalışarak onların kafalarındaki kadın algısını değiştirdiğimi düşünüyorum. Günleri gece-gündüz diye ayırmadan aileme de vakit ayırarak çalıştım ve en azından birlikte çalıştığım arkadaşlarım üzerindeki ‘iş hayatındaki kadın-erkek’ algısını değiştirmeyi başardım diye düşünüyorum. Çalışan kadınlara da aynı şekilde öncelikle kendi kafalarında bu ayrımı yok etmelerini, kadın olmanın bir işte çalışmaya ya da başarılı olmaya engel olmadığını bilmelerini isterim. Erkeklere de toplumun bize öğrettiği bu algının aslında doğru olmadığını, kadın çalışma arkadaşlarına sadece kadın oldukları için önyargılı davranmayıp işlerinde fırsat vermelerini tavsiye ediyorum, kesinlikle pişman olmayacaklardır ☺

4- Son olarak kariyerinizi sonlandırıp kitap yazma fikri nasıl doğdu, amacınız nedir? Kimlere ulaşmayı hedefliyorsunuz?

Çalışma hayatımı sonlandırmamın ana nedeni ikiz erkek çocuklarımın üniversiteye iyi hazırlanabilmeleri için onlara destek olmaktı. Fakat bir yandan da çalışma hayatımda başımdan geçen olaylardan edindiğim deneyimi ve işe bakış açımı mutlaka iş hayatına atılmak üzere olan veya iş hayatının başlarında olan gençlerle paylaşmalıyım diye düşünüyordum. Çalışma hayatım boyunca gençlerin çok iyi yetişmiş ve bir o kadar da cesur olduklarına tanık oldum. Bu yüzden tüm çabalarını daha fazla üretmeye adamaları için bir şeyler yapmalıydım. Ben de yollarına kitap yazarak çıkmak istedim. Tam bir sene boyunca hem evdeki gençleri yetiştirdim hem de detaylı araştırmalar yaparak kitabımı hazırladım. Aynı zamanda seminerler vermeye devam ediyorum. Önümüzdeki süreçte de bu çalışmalarımı artırarak sürdüreceğim. Daha çok gençlere ve onlara ayak uydurmak için çaba sarfeden herkese ulaşmayı hedefledim.

BAHAR MADAZLI
Yazar-Kariyer Tasarımcısı