Türkiye’de “Tasarımcı İkiz Kardeşler” olarak bilinen Rana ve Berna Canok, heykelin fark edilmeyen tüm detaylarını 27 Ağustos Cuma günü yapılacak karma defilede, “Yürüyen Heykeller” isimli koleksiyonlarında, giysi ve aksesuar üzerinde üç boyutlu estetik biçimler yaratmayı amaçlayarak ve görselliği en güçlü şekilde ifade ederek hayata geçirdiler.

Rana ve Berna Canok, 2011 İlkbahar/Yaz koleksiyonlarında kavramlar arasında ilişkiler kurabilmeyi, buna görsel anlamalar ve semboller yükleyebilmeyi, verilmek istenen mesajı görsel bir dil ile ifade edebilmeyi iletişimin en önemli unsuru olan estetiğin her alanda kullanabileceğinin becerisini kanıtladılar.

Oluşan formlar, cesaret verici ve motive edici bir ruh sağlarken, giysilerinde insan silüetindeki canlılığı ve hareketliliği boyutlandırarak sergilemeyi hedeflediler. Birebirlik, hayatı birebir yakalamak ve dışa vurmak, inandığını söylemek ve umutlarını anlatmak var koleksiyonun özünde. Buna inanarak kumaşlara form veren Rana ve Berna Canok, fiziksel görünümü en eksiksiz biçimde boyutlandırmaya yönleniyorlar.

2011 İlkbahar koleksiyonlarında kullandıkları parlak kumaşların aldığı form, ışığın üzerinde gezindiği, kayarak hızlandığı, armoni içinde dans ettiği, kontrastlarla kızan ışığın etkisinin kütle üzerinde düzenlenmesinden hayat bulan kompozisyonlar oluşturmaktadır. Formlar; dramatik, romantik veya sert, tam tersine geniş pasajlarla birbiri içinde çoğalan ya da eriyen pastel tonların ahengi ile farklı bir ifade oluşturuyor.

“Koleksiyonda kumaşa güç veren unsur formdur” mottosu ile tasarımlarına yön veren Rana ve Bena Canok , aksesuar bütünlüğünde ise enerjinin özündeki gücü ön plana çıkartıyorlar.

Rana ve Berna Canok kardeşlerin kütle-detay ilişkisinin bütünlüğünü göz ardı etmeden tasarladıkları 2011 İlkbahar/Yaz koleksiyonu, “Yürüyen Heykeller” ile kendini doğru ifade etmeyi bilen kadınlar ile buluşuyor.