Aldığı teklif ilgisini çekti ve uluslararası arenaya adım atmadan önce Danimarka’da modellik kariyerine başladı.

2011 Şubat’ında New York Fashion Week’e ilk kez katılan Josephine, Calvin Klein ve Rag & Bone gibi markalar için podyuma çıktı. Aynı yıl Balenciaga, Chanel, Dolce & Gabbana, Valentino ve Yves Saint Laurent’ın Milano ve Paris defilelerine çıktı; en önemlisi de Prada defilesinin kapanışını yaptı.

Kariyerine böylesine başarıyla adım atan Josephine, Bulgari, Gucci, Max Mara, Michael Kors ve Tom Ford gibi dünyaca ünlü markaların kampanyalarında modellik yaptı. Steven Meisel, Mario Testino, Patrick Demarchelier ve Mikael Jansson gibi ünlü fotoğrafçılarla çalıştı; Amerikan Vogue, Vogue Italia, Vogue Germany, V, Dazed, W ve Interview gibi dergilerle editoryal işbirliklerine imza attı. 2013 yılında ilk defa Victoria’s Secret Fashion Show’a katılan Josephine o zamandan beri her sene podyumu şereflendiriyor.

Modellik kariyerinin yanı sıra küresel LGBTİ haklarının hararetli savunucusu olan Josephine, Family Equality Council (Aile Eşitliği Konseyi) ve COLAGE gibi kurumlarda görev alıyor. Lezbiyen bir anne ve gay bir babanın kızı olarak yetişen Josephine, geçmişini açık sözlü bir biçimde dile getirmekten çekinmediği gibi, dünya çapındaki LGBTİ ailelerin üzerindeki olumsuz yargılara karşı mücadele veriyor. Benzersiz hikayesi bugüne dek Amerikan Vogue, Huffington Post, i-D ve Australia Today gibi yayınlarda yer bulan Josephine, kendi yolculuğunu paylaşarak LGBTİ ailelerinin çocuklarına ve gelecek kuşaklara ilham kaynağı olmak istiyor.