Avrupa tekstil piyasasında İskandinav ülkelerinin yükselişe geçtiği aşikar. Sade çizgilerin uluslararası etnik öğelerle harmanlandığı tasarımlar, tüm dünyada son derece revaçta. Bu akımın öncüsü S’Nob by Sans Noblesse da, sadeliğe agresif dokunuşları ile dikkat çeken, yalınlığı oryantal çizgilerle birleştiren bir marka. Danimarka’nın özgün tasarımları ile kendini asla tekrarlamayan markası S’Nob by Sans Noblesse, şimdi İstanbul’a doğru yola çıktı.
Amerika’dan Kuveyt’e, İngiltere’den Kıbrıs’a kadar bir çok ülkede ürünleri bulunan ancak bayi açmayan S’Nob by Sans Noblesse, ilk yurtdışı bayisini İstanbul’da açıyor. Bağdat Caddesi No: 436 Suadiye adresindeki mağaza, 21 Eylül’de açılacak.
S’nob markası Fransızca “sans noblesse” kelimesinin kısaltılmış hali. Sans noblesse, asil olmayan anlamına geliyor. Ancak, S’Nob by Sans Noblesse’ın logosuna bakarsanız, Kraliyet Arması’nı görebilirsiniz. İronik hikaye şöyle: Fransa’da bir zamanlar asilzadeler toplanıp eğlence düzenlemek istemiş. Ancak bu kişilerin soylu isimlerinden başka hiçbir şeyleri yokmuş. Ve zengin fakat asil kan taşımayan kişilerle bir araya gelip “S’nob Parti” düzenlemişler. Asaletin parada ve soylu kanda olmadığının; sadece ve sadece “ruh”ta olduğunun göstergesi olarak… S’nob kelimesi de buradan yerleşmiş ağızlara…
S’Nob by Sans Noblesse kadını ve erkeği
‘Sınırlı üretim, sınırsız model’ anlayışıyla yola çıkan S’Nob by Sans Noblesse, Snobish ve St. Martin alt markalarını barındırıyor. S’nob ve St-Martins aynı kesime hitap ediyor. S’nobish ise daha çok eğlenceli parti kıyafetleri ihtiyacını karşılıyor.
S’Nob by Sans Noblesse kadını ve erkeği, özgüveni yüksek ve ne istediğini bilen kişiler. Bireysellikleri ön planda; toplumun yükselen değerlerinden bağımsız yaşayan insanlar. Marka bağımlılığı olmayan ve alışveriş yaparken markayı ya da moda olanı değil, ‘stil’i tercih eden ve buna da servet ödemeyecek kadar duyarlı ve akıllı insanlar. Vizyon sahibi ve biraz da anarşistler belki...
Örneğin S’Nob by Sans Noblesse kadını, salaş ve bol bir pantolonun üzerine, çok dişi ipek bir bluz giyebilecek kadar kendinden emin. Bu zıtlıkların, tarzını ve tavrını oluşturduğunu biliyor.