Yasemin Bozkurt programına konuk ettiği sanatçılarla yaşadığı ilginç anılarını kitabına taşıdı.
Dünden bugüne Tercüman gazetesinde yayınlanan röportajda Yasemin Bozkurt duygularını şu sözlerle dile getirdi;

"Sanatçılar, bana büyük bir samimiyetle içlerini döktüler. Kamera karşısında dile getiremedikleri bazı şeyler var ki, onları yazmadım. O kadar çok anı yaşadım ki bunları tikabın bitmiş halini okuyunca tekrar hatırladım!.

Yasemin Bozkurt'un kitabında Hülya Avşar, İbrahim Tatlıses ve Gülben Ergen başta olmak üzere bir çok ünlü ismin anıları yer alıyor. Bozkurt'un program yaptığı uzun yıllar içerisinde unutamadığı bir anı da Mehmet Ali Erbil'in üvey babasının programa gelmesi. Yasemin Bozkurt, canlı yayın sırasında, "O adam buraya gelirse programı terkederim" diyen Erbil'i yumuşatmak için gösterdiği çabayı ve üvey babasıyla sarmaş dolaş olmasını unutamadığını söylüyor. Ayrıca Seda Sayan'ın yıllardır konuşmadığı babasının yayına alkollü çıkması karşısında sanatçının espri yaparak gösterdiği olgunluk da ünlü programcının anıları arasında yer alıyor.
Bozkurt'un kitabında Beyaz, Yılmaz Erdoğan, Emel Sayın, Perihan Savaş, Özcan Deniz, Mahsun Kırmızıgül, Ferdi Tayfur ve Alişan gibi ünlülerin anıları da yer alıyor.

İBRAHİM TATLISES GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
İbrahim Tatlıses'i de programında bol bol ağlatan Yasemin Bozkurt, 'O bataklıkta açan kara bir zambaktı" sözünün Tatlıses'i gözyaşlarına boğduğunu söylüyor. Tatlıses ise, 8 kardeş olduklarını ve küçükken altına işediğini anlatıyor. Tatlıses, "İşemek lafını ne bir kadına ne de bir erkeğe yakıştıramıyorum" diyor.
Bozkurt ise "O zaman altımıza kaçırdık diyelim" şeklinde cevap veriyor. Sanatçı, 'Çiş kokularından uyuyamadığını da anlatıyor. Tatlıses, Adalet Hanım'la evlenmeden önce köyden bir kız istediklerini ancak yoksul oldukları için kızı vermediklerini de Bozkurt'a anlatıyor.

HÜLYA AVŞAR HERŞEYİ KENDİNE YONTUYOR
Yasemin Bozkurt kitabında Hülya Avşar'la yaşadığı tartışmanın kaynağını da anlatıyor. Bozkurt, Avşar'la ilgili kitabında şu sözlere yer veriyor: "Hülya Avşar'ı ne zaman arasam işim var diyordu. Daha sonra 'Ben çok yoğunum, kızkardeşim Leyla'yı ara o sana hayatımla ilgili herşeyi anlatır" dedi. Ancak bir süre sonra bunu yalanladı. Kızkadeşi bana Hülya Avşar'ın ilk eşi Güneyli Mehmet'le yaşadığı evliliği anlattı. Eşinin kendisini arkadaşına amcasının kızı olarak tanıttığını kızkardeşi anlattı. Kendisine stüdyo gününü kararlaştırmak için telefon açtım fakat eşi Kaya Çilingiroğlu kendisini aldattığı için zor günler geçiriyordu, ben de erteledim ve sonra bunu bir röportajda anlattım.
Ama Hülya Avşar, olayları kendisine yontarak 'özel yaşam' dedi ve feryat figan bağırdı. Hülya Avşar'ın ağzına yakışmayacak tek söz varsa o da 'özel yaşam'dır. Zaten bunlar bana kardeşinin anlattığı şeylerdi. Sonunda büyük fırtınalar kopardı, bana inanılmaz küfürler etti. Umuyorum ki, bu işten büyük üzüntü duymuştur".

O GELİNLİK OLMASAYDI GÜLBEN ERGEN PROGRAMI DA OLMAYACAKTI
"Gülben Ergen programını hazırlarken sanatçıda iz bırakan insanları da konuk almayı düşündük. Başta İbrahim Tatlıses'i, sonra Huysuz Virjin'i ve Kadir İnanır'ı düşündük. Ancak hiç biri gelmek istemedi. Ben de iki ünlü konuk bulamazsak programı iptal edeceğimizi söyledim. Bunun üzerine asistanı Çiğdem geldi. Konuyu anlattım. Belki bir tek şansımız olabilir, o da Erol Evcil'le yaşadığı büyük aşkla ilgili anlatacağı tek bir detay. Programın bütün akışını değiştirebilir" dedim. Bana şöyle cevap verdi: "Onlar evlenecekti ve Gülben Hanım'ın bir gelinliği vardı". Sonra da Bursa'da gelinliği buldurdu. Programın finalinde son konuğu çağırdığımda Gülben, Erol Evcil geldi sanmış. Gelinliği görünce ağlamaya başladı. Annesi de bana, "Siz ne yaptınız?" der gibi baktı. Ancak bunun faturası asistanı Çiğdem'e kesildi ve gelinliğin yerini bir tek o bildiği için işten çıkarıldı".