Seansları ayakta izleyenlerlerin de olduğu MARKA 2017’de bir yandan iyilik, umut ve sevgi konuşulurken; modadan perakendeye dijitalleşme ve yapay zeka gündeme damga vurdu.

Sabah seanslarının kapanışını, markalaşmakla ilgili görüşlerini paylaşan ünlü komedyen Cem Yılmaz yaptı.

Türkiye’nin en güçlü fikir platformu MARKA Konferansı’nın ikinci gün programı başladı. Hilton İstanbul Bomonti’de gerçekleştirilen etkinliği 2 bine yakın kişi izledi. Lider konferans kuruluşu Yürekli tarafından, grafiğini hep yükselterek büyük bir istikrarla 18 yıldır düzenlenen ve tam 16 yıldır Yapı Kredi World’ün ana sponsorluğunu üstlendiği MARKA 2017, hayatın en önemli dönüm noktalarından 18 yaşın motivasyonunu konferans deneyimine taşıyor.

“Şirketler, kârdan ödün vermeden topluma fayda sağlayabilir”

MARKA 2017’nin ikinci günündeki ilk oturumunda, iyiliği misyon edinen şirketleri bir araya getiren B Corp’un Avrupa Kurucusu Marcello Palazzi ile Türkiye Lideri ve S360 CEO’su Kerem Okumuş, aynı sahneyi paylaştı. Başlattığı küresel sürdürülebilirlik girişimiyle, son 20 yılın en önemli ekonomik hareketlerinden biri olarak gösterilen B Corp’un yöneticileri, şirketlerin kârdan ödün vermeden topluma fayda sağlayabileceğine dikkat çekti. Dünya üzerindeki gelirin %80’ini üreten özel sektörün, sürdürülebilirlik lehine yapacağı paradigma değişikliğinin, dünyayı çok farklı noktalara taşıyabileceğini belirttiler.

Metinden video üretecek yapay zeka projesi, dünyada ilk olacak

Sosyal medya moderasyonunu akıllı ve otomatik hale getiren Smart Moderation’ın Kurucu Ortağı ve CEO’su Çiler Ay, şirketinin ilk müşterisi Onedio CEO’su Kağan Kayabalı ile birlikte, yapay zeka ve içerik pazarlamasının geleceği hakkında konuştu. Kayabal, “Onedio, Türkiye’nin en büyük içerik platformlarından biri. Günde 5 milyon kişiyle etkileşime geçiyoruz. Her gün sitemize binlerce yorum yağıyor, bunları manuel olarak yönetmemiz mümkün değil” dedi. Video içeriklerin tüm iletişim kanallarında hızla arttığını söyleyen Kayabal, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile birlikte, metinden video üreten bir yapay zeka projesi üzerinde çalıştıklarını ve bunun dünyada bir ilk olduğunu açıkladı. Çiler Ay ise 2020 yılında toplam müşteri etkileşiminin %85’inin botlar tarafından yapılmasının beklendiğine dikkat çekti.

L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Claude Rumpler, markanın topluma katkı sağlamak üzere hayata geçirdiği projeleri, hazırladığı hareketli videoyla anlattı. Arabayla yolda giderken, L’Oréal projelerinin temas ettiği farklı kişilerle sohbet eden Rumpler, videonun ardından MARKA sahnesinde yer aldı ve kadınların güzelliğe bakışı hakkında bilgiler verdi. Genel Müdür, “Türkiye’de bin kadından güzelliği tanımlamasını istediğimizde, 900’ü saçının güzel olmasından bahsediyor. Aynı soruya Çinli kadınlar, pürüzsüz bir cilt diye yanıt veriyor” dedi.

Nöro Sağlık Beyin Araştırmaları Merkezi Kurucusu Dr. Kerem Dündar, Sevgi Dilde Başlar projesi için birlikte çalıştığı Borusan Grubu’nun Kurumsal İletişim Direktörü Şule Yücebıyık ile birlikte sahne aldı. Yücebıyık, sevgi dilini kullanmanın ve yaygınlaştırmanın yaşama katkısı hakkında farkındalık yaratmayı hedefleyen projeleri hakkında bilgiler paylaştı. Dr. Dündar ise “İnsan beyninin dönüşmesi için, kolektif bir çaba gerekir. Beyin hemen dönüşmez ama sonunda başarırsınız. Dilinizle, iletişiminizle insanlara umut aşılayın” dedi.

Zorlu, imece projesiyle, sorunlara çözüm üreten bir platform sunuyor

MARKA 2017, Türkiye’deki iş dünyasından örnek bir projeyle devam etti. ATÖLYE Kurucu Ortağı Kerem Alper, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu ve Kurumsal İletişim Genel Müdürü Aslı Alemdaroğlu’nun konuşmacı olduğu bölümde, “İmece ruhunu yeniden canlandırarak iş dünyasının sahipleneceği bir kültür haline getirebilir miyiz?” sorusuna cevap arandı. Emre Zorlu, “İmece, geleneksel bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi değil. Bir iş adamı olarak imece projesini, büyük sorunlara çözüm üreteceğim bir araç olarak kullanıyorum. Toplumsal ve beşeri sorunlar, iş dünyasının sorunlarıyla iç içe geçmiş durumda. Bu sorunların çözümünde, imece’nin çok önemli bir platform sunduğunu düşünüyorum. Kurumlarla bireyler arasında köprü görevi görüyoruz. Kapımız herkese açık” dedi.

Sağlıklı yaşam alanında dünyadaki en önemli liderlerden biri olan Flexi Foodie Academy Kurucusu Julie Montagu, “Sağlıklı beden sağlıklı ruh” misyonunu, hayatının çok zorlu bir döneminde fark ediyor ve bunu yaşam boyunca her koşulda “iyi” olma formülü olarak geliştiriyor. Sıkı bir takipçi kitlesi olan yoga eğitmeni ve sağlık gurusu Montagu, kendi yaşadığı deneyimleri paylaştı ve MARKA izleyicilerine 2 yoga egzersizi uygulattı.

MARKA 2017’nin 2. günündeki ilk oturum, girişimci, Bigchefs Kurucu Ortağı ve CEO’su Gamze Cizreli’nin “Hayat cesurları sever” başlıklı sunumuyla son buldu. Kendi girişimcilik yolculuğunu samimi bir dille anlatan Cizreli, “Duygularınızı katmadığınız bir marka başarılı olamaz” dedi. Bigchefs markasını başarısının ardında, glokal olması ve kendine inanan yol arkadaşlarıyla birlikte yürümesinin yattığını söyleyen Cizreli, yakın dönemle ilgili planlarını da paylaştı: “Markamızı daha geniş coğrafyalarda dalgalandıracağız. Ve zamanı geldiğimde koltuğumu yol arkadaşlarımdan birine devrederek ben de sivil topluma hizmet etmeye başlayacağım. Bunu her girişimcinin yapması gerektiğini düşünüyorum”



“Biz iyiyi seçtik”

MARKA 2017’nin 2. gününün 2. oturumunda sahne alan Acıbadem Maslak Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Özlem Cankurtaran, kendisinin ve eşinin hastalanmasından sokak çocuklarının rehabilitasyonu için projeler üreten Çaba Derneği’ne uzanan ilham verici hayat hikayesiyle, MARKA izleyicilerine duygu dolu anlar yaşattı. Gazeteci Balçiçek İlter’in sorularını yanıtlayan Cankurtaran, bir doktorun gözünden hasta olmanın, ardından da hasta yakını olmanın ne anlama geldiğini paylaştı. “Savaşçı olmayı ben seçmedim ama hayatta başınıza gelenlere karar veremeseniz de onları yönetebilirsiniz. Hayatta iyi şeyler de oluyor, kötü şeyler de… Hangisinden besleneceğin sana bağlı. Biz iyiyi seçtik” dedi. Cankurtaran MARKA izleyicileri tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.

Gözünü iş dünyasının olmazsa olmazı yapay zekaya diken Prisma Labs Kurucusu ve CEO’su Alexey Moiseenkov, fotoğrafları bambaşka stil ve tasarımlara uyarlama becerisiyle sosyal medya dünyasını hızla ele geçiren PRISMA uygulamasıyla ilgili bilgiler verdi. “Her yıl uygulamamızı 100 milyondan fazla kişi indiriyor. Bugüne kadar reklam yapmak için hiç para ödemedik. Organik olarak en hızlı büyüyen uygulamayız. Bunu yapay zekaya borçluyuz” diyen Moiseenkov, ABD’deki yapay zeka yatırımlarının 60 milyar dolar ulaşmasının beklendiğini açıklandı. Moiseenkov, Türkiye’deki iş dünyasına “Yapay zekanın uygulandığı her yerde şirketiniz için bir fırsat bulabilirsiniz” diye seslendi.

80 yıllık Atasay markasının yaşadığı dönüşümün lansmanı, MARKA sahnesinde yapıldı. Burcu Esmersoy’un sorularını yanıtlayan Atasay genç CEO’su Atasay Kamer, dönüşümün arkasında yatan nedenleri şöyle anlattı: “Dünyanın en büyük AVM’si Dubai Mall’da 2 mağazamız var, 3.’yü de açmak istedik. AVM yönetimiyle konuştuk. Bize ‘Çok iyisiniz ama çok gelenekselsiniz’ dediler. Yediğimiz bu tokatın ardından Türkiye’ye dönüp çalışmaya başladık. Devrim yapmadık ama köklerimizden gelen değerleri dönüştürdük. Bundan sonra daha genç ve dinamik bir Atasay göreceksiniz” dedi. Atasay’ın yeni reklam filmini ilk kez izleyen MARKA izleyicileri, alkışlarıyla markaya destek verdi.

“Dijital çağın modayı demokratikleştirdiğini düşünüyorum”

Tasarım yazarı Emily King, Chalayan markasının yaratıcısı, ünlü moda tasarımcısı Hüseyin Çağlayan ile söyleşi yaptı. Çağlayan, “Dijital çağın modayı demokratikleştirdiğini düşünüyorum. Modanın tüketimi de dijitalleşti. Değişimi ben de görüyorum ve büyük heyecan duyuyorum” dedi. İlk mağazasının ardından yenilerinin de geleceğini, çok katlı mağazalarda da ‘mağaza içinde mağaza’ yaklaşımıyla yer alacaklarını müjdeleyen Çağlayan, “Yılda 8 koleksiyon hazırlıyorum. Bir tasarımcının bu kadar çok koleksiyon hazırlaması aslında çok kötü. Keşke yalnızca hazır giyim koleksiyonu hazırlasaydım, bir de özel dikim (haute couture) koleksiyon… Belki de yakında insanlar kendi kıyafetlerini tasarlayacak ve biz de içeriği sunacağız. Belki de kendi kıyafetlerini kendileri basacaklar” dedi.

MARKA 2017’nin 2. günündeki sabah oturumları, gazeteci Mirgün Cabas’la birlikte sahne alan ünlü komedyen, oyuncu ve sinemacı Cem Yılmaz’ın, “Sinema Aşkı ve Bir Ortak Değer Olarak Yeşilçam” söyleşisiyle son buldu. Marka olmakla ilgili değerlendirmelerde bulunan Cem Yılmaz, “İşini aşkla yapmak kadar, karşılıklı aşk da önemli. Markalar insanlaşırken, insanlar da markalaşmaya çalışıyor. İletişim ve marka kitaplarında yazanları sorgulamamız gereken bir dönemdeyiz. Steve Jobs bütün lansmanlarına blue jean ile çıktı, kimse ona neden kravat takmadığını sormadı. Samimiyetin önemli olduğunu düşünüyorum. Tüketiciyle göz kırpışabiliyor musunuz? Bence önemli olan o” dedi. Cem Yılmaz’ın rol aldığı Arçelik reklam filmi de ilk kez MARKA 2017’de izlendi.