İstanbul Boğazı'nda geçen kitap, aşkı ve kadınların baskıya karşı direnişini anlatıyor.
İstanbul Boğazı'nın fantastik bir dünyanın beşiği olabileceği hiç aklınıza gelmiş miydi? Gazeteci Özlem Ertan'ın Müptela
Yayınları'ndan çıkan ilk romanı "Âşık Kadınlar Denizhanesi"ni okuduğunuzda bunun mümkün olduğunu göreceksiniz.
Diktatör bir tanrının buyruğu altındaki kadınların ve denizkızlarının, özgürlüklerine kavuşmak için verdikleri mücadeleyi konu edinen roman, içinde barındırdığı kadın hikâyeleriyle de dikkat çekici.
Fantastik bir kurgusu olan kitabın başkahramanı ve anlatıcısı, sevdiği erkeğe duygularını bir türlü anlatamamaktan muzdarip.
Tam da bu yüzden gökyüzüne, denize, martılara, bulutlara döküyor içini. Bunu yaparken de İstanbul Boğazı'nın tanrısı Boros'u kızdırıyor. Derken soğuk bir kış günü bir vapurun güvertesinde denizi izlerken etrafı martılar tarafından kesiliyor. Sonra da kendini martıya dönüşmüş olarak buluyor.
Asıl ismini öğrenemediğimiz başkahramana kitaptaki tüm karakterler "Martı" diye hitap ediyor. Martı ise İstanbul Boğazı'nın diğer adı olduğunu öğrendiği Âşık Kadınlar Denizhanesi'nde hepsi de aşk acısı çeken onlarca kadınla tanışıyor. Tüm kadınlar kendilerini bitimsiz bir tutsaklığa mahkûm eden Boros'un zulmü altında acı çekiyor.
ALDATAN VE ALDATILAN
Bu kadınlardan biri olan Füsun, Kız Kulesi'nde yaşıyor. Neredeyse bir asır önce ölüp Âşık Kadınlar Denizhanesi'ne gelmiş. Uğruna eşini aldattığı adamın ihanetine tahammül edemediği için katil olmuş ve bu yüzden tanrı Boros'un nefretini kazanmış.
Kız Kulesi'ni terk etmesine asla izin verilmiyor. Gündüzleri kulenin ıssız yerlerinde saklanıyor, el ayak çekilince ise balkona çıkıp denizi izliyor.
Âşık Kadınlar Denizhanesi'nin diğer kahramanları arasında sevdiği ile kaçtığı için babası tarafından öldürülen Cemile, aşkına karşılık bulamadığı için intihar eden Handan, bir trafik kazasında eşiyle birlikte hayatını kaybeden Gülnihal ve asi denizkızı Lilith de var. Kadınları tanrı Boros'a karşı savaşmaya teşvik eden de denizkızı Lilith oluyor.
DARBECİ TANRIYA KARŞI
Acaba kadınlar, yıllar evvel adaletli bir tanrıçanın idaresinde olan Âşık Kadınlar Denizhanesi'nin yönetimini darbe yoluyla ele geçiren Boros'la girdikleri savaştan galip çıkabilecekler mi? Bu sorunun cevabını öğrenmek için "Âşık Kadınlar Denizhanesi"ni okumanız gerek.
Kitabında çok bilinen bazı İstanbul efsanelerini de kullanan Özlem Ertan'ın sade ve akıcı bir dili var. Okurun merak duygusunu canlı tutmayı başarıyor. Kitapta olayları birinci tekil şahsın ağzından aktarsa da diğer karakterleri de sık sık konuşturarak okura farklı bakış açıları sunuyor.
Kadınların acımasız bir tanrıyla mücadelesini anlatması ve içerdiği kadın bakış açısı sayesinde "Âşık Kadınlar Denizhanesi"ni feminist bir roman olarak tanımlamak da mümkün.
Güncel göndermeler de içeren roman, İstanbul'u, hayal kurmayı, mücadeleyi ve aşkı sevenleri mutlu edecek.
İstanbul Boğazı’nda Fantastik Bir Dünya
Gazeteci-Yazar Özlem Ertan, ilk romanı "Âşık Kadınlar Denizhanesi"nde fantastik bir dünya kuruyor...
DİĞER HABERLER
“10.Sinemardin Uluslararası Mardin Film Festivali”
“Karşı konulamaz çekicilik: Enigma ”
“‘Sfenks’in çığlığı Karşı Sanat’ta”
“Diyet Yaparken Çikolatadan Vazgeçmek Şart Değil”
“Zac Posen’in 2005 hazır giyim koleksiyonu...”
“Mikonos”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32