>

KÜLTÜR-SANAT

“Güzel Günler Göreceğiz” En İyi Film

Bu yıl 48’incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali bir haftalık keyifli bir maratonun ardından Cam Piramit’te düzenlenen ödül töreniyle sona erdi.
 
   
 
 
     

“Ve Kadın Dünyaya Dokundu” ana temasıyla yapılan festivalin tamamı kadınlardan oluşan jürileri “en iyileri” ödüllendirdi.

“49’uncu Festivalde, Daha Özgür Bir Türkiye’de Buluşalım…”

Yeşilçam’ın unutulmaz yıldızları, genç sinemacılar ve festivalin seçkin misafirlerinin geçiş yaptığı “Kırmızı Halı” seremonisinin ardından başlayan Altın Portakal’ın 48’inci ödül töreni, Berna Laçin ve Ufuk Özkan’ın sunumuyla Cam Piramit’te gerçekleşti. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın yaptığı festivalin kapanış gecesi konuşmasında; “Sel felaketinden ötürü kederli bir hafta geçirdik. Fakat festivalden dolayı da çok dolu bir hafta oldu. Antalya halkı sanatçılarına sevgi ve muhabbetle sarıldı. Gelecek yıl, kadınlarımızın ve sanatçılarımızın daha özgür olduğu bir festivalde, bir daha hiç darbe ve sansür görmemek üzere, yeniden buluşmak üzere.” dedi.

Altın Portakal’a “Zenne” damgasını vurdu.

Bu yıl Altın Portakal’ın Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda 13 film yarıştı. Bu 13 filmin dokuzu ilk film olma özelliğini taşıyor. “Zenne” beş dalda aldığı ödüllerle geceye damgasını vurdu.En İyi Film Ödülü’nü “Güzel Günler Göreceğiz” film ekibi ödülünü Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak ve Müjde Ar’ın elinden alırken, En İyi Film Jüri Özel Ödülü’nü “Nar” filmiyle Ümit Ünal, En İyi İlk Film Ödülü’nü “Zenne” filmi ekibi Prof.Dr. Mustafa Akaydın ve Demet Evgar’dan, En İyi Yönetmen Ödülü’nü Handan İpekçi’nin elinden “Geriye Kalan” filmiyle Çiğdem Vitrinel, En İyi Senaryo Ödülü’nü Ayşe Kulin’in elinden “Güzel Günler Göreceğiz” filmiyle Emre Kavuk, En İyi Müzik Ödülü’nü Şevval Sam’ın elinden “Meş – Yürüyüş” filminin müziklerini yapan Frank Schreiber, Hemin Derya, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü “Geriye Kalan” filmiyle Devin Özgür Çınar Prof. Dr. Mustafa Akaydın ve Ayça İnci’nin elinden, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü “Behzat Ç: Seni Kalbime Gömdüm” filmiyle Erdal Beşikçioğlu Bergüzar Korel’in elinden, En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü’nü “Lüks Otel” filmiyle Kenan Korkmaz ve Zenne filmiyle Norayr Kasper Serpil Kırel’den, En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü’nü “Meş – Yürüyüş” filmiyle Gıyasettin Şehir, En İyi Kurgu Ödülü’nü “Güzel Günler Göreceğiz” filmiyle Kalender Hasan Melis Behlil’den, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü “Güzel Günler Göreceğiz” filmiyle Nesrin Cevadzade ve “Zenne” filmiyle Tilbe Saran Çiğdem Anad’ın elinden, En İyi Yardımcı Erkek OyuncuÖdülü’nü Zenne filmindeki rolüyle Erkan Avcı Yaşar Seyman’dan aldı. Behlül Dal Jüri Özel Ödülü’nü “Can”, “Fedakar”, “Öngörüye Ağıt”, “Lüks Otel” filmleri alırken, Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü’nü ise Serap Tolunay’in elinden Canavarlar Sofrası filmi aldı. Festivalde en iyi film, Altın Portakal heykelciğinin yanı sıra 350 bin Türk Lirası’yla ödüllendirilirken, en iyi ilk film ve en iyi yönetmen 50’şer bin, en iyi senaryo ise 30 bin Türk Lirası’nın sahibi oldu.

Geceden kısa kısa…

Gecede ödül alan konuşmacıların en çok değindiği konular, “kadına şiddet”, “ötekileştirme”, “sansür”,”savaş”, telif hakları ve öğretmen atamaları oldu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gönderdiği mesajda “Sinemamız, demokrasi mücadelemizde çok önemli bir yere sahip. Sanatı ve sanatçıyı sahipsiz bırakmayacağız.” dedi.

Gecenin sunucusu Berna Laçin atanamayan öğretmenler meselesine değinirken, Ufuk Özkan da “Kadına şiddeti caydırıcı yasanın çıkmasını bekliyoruz.” dedi.

“Zenne” filminin yönetmenleri SİYAD Ödülü’nü aldıktan sonra “Projemize destek için Kültür Bakanlığı’na başvurduğumuzda, filmimizin destek vermeye uygun olmadığı cevabını aldık. Bugün aldığımız ödülün, ilahi bir adalet olduğuna inanıyorum. Din, dil, ırk, cinsiyet fark etmeksizin aynı Tanrı’nın çocuklarıyız. Dürüstlük bazen öldürebilir, Ahmet Yıldız kardeşimiz bu yüzden öldürüldü. Kimliklerimizi saklamadan yaşayabileceğimiz bir Türkiye hayal ediyoruz.”dedi.

Güzel Günler Göreceğiz filmiyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Nesrin Cevadzade, ödülünü Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra dünyanın dört bir yanına dağılan bütün güzel ve yalnız kadınlara adadığını söyledi.

Meş – Yürüyüş filminin yönetmeni Selamo; “Kürtçe film yaptığımız için festivalde kendimizi öteki gibi hissettik. Zira basın tarafından sansürlendik. Bu yılki festivalde sansürlenen filmlere ödüller verildi, biz de 12 Eylül dönemine tokat atmak istedik. Bu ülkede 30 yıldır bir savaş var. Yıllardır bu ülkede Kürtlerin dili ve müzikleri yasaklandı, asimile edildi. Şimdi bunlar kabul ediliyor, ne yazık ki 30 yıl önce bunu kabul edebilseydik her şey farklı olurdu. Beraber yasamak aşk gibidir. Birbirimizi ötekileştirmeden kardeşçe yaşamak istiyoruz. Tek bir damla kanın dökülmemesi için, kardeşçe barış içinde yaşayabilmek için sanatçıların bu güçlerini kullanmasını diliyorum. Bugün sanat için burada buluştuk. Bir gün de Diyarbakır’da barış için buluşalım.” dedi.

“Geriye Kalan” filmiyle En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Devin Özgür Çınar “Bu ödülü bu ülkede kendini öteki olarak hisseden ve hissettirilen herkes adına alıyorum.” dedi.

Meş-Yürüyüş filminin sanat yönetmeni Gıyasettin Şehir, “Buraya çıkan arkadaşlarım sanatın toplumun vicdanı olduğunu söyledi. Savaşın, cinsel ayrımcılığın olmadığı, demokratik, bağımsız refah bir toplum içinde yaşamayı ümit ediyorum. Ödülümü demokratik ve aydınlık gelecek için mücadele eden insanlara adıyorum.”dedi.

Zenne filmindeki rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan ikinci isim Tilbe Saran: “Bu ödül vicdana gitti. Oynadığım karakterin adı Sevgi’ydi, bu ödül sevgiye gitti. Sanat toplumun vicdanıdır.” dedi.

Suyun iki yakasından notalar…


48. Festival’de “kadın” ana teması dışında, şiddet, sansür, barış gibi yan temalar da vardı. Pek çok etkinlikte bu konular çerçevesinde gerçekleşirken, ödül gecesinde, Selanik’ten Antalya’ya barış mesajları getiren Areti Ketime ve Dilek Koç sahne aldı. Performanslarıyla gecenin konuklarını büyüleyen Ketime ve Koç, ödül anonslarını bekleyen yarışmacıların heyecanlarını biraz olsun giderdi.

Festivale “kadın” damgası…

Bu yılki Altın Portakal, geçmiş yıllarda gerçekleşen festivallerden net bir şekilde ayrıldı. Zira bu yıl tamamı kadınlardan oluşan, ulusal film jüri başkanı Müjde Ar başta olmak üzere Handan İpekçi, Bergüzar Korel, Ayşe Kulin, Yaşar Seyman, Annie Geelmuyden Pertan, Şevval Sam, Melis Behlil, Prof. Dr. Serpil Kırel ve Çiğdem Anad’ın yanı sıra SİYAD, Seyirci Ödülü ve Akdeniz Üniversitesi Gençlik jürileri de kadınlardan oluşuyordu. Ulusal film jürisinde yer alan Vahide Gördüm ise rahatsızlığı nedeniyle festivalden ve jüri üyeliğinden ayrılmak zorunda kaldı.

Festival kapsamında düzenlenen paneller, söyleşiler, sergiler, tiyatro oyunları gibi tam 751 etkinliğin büyük bir çoğunluğu da, festivalin “ Ve Kadın Dünyaya Dokundu” ana teması çerçevesinde gerçekleşti. Ayrıca geleneksel olması planlanan 1. Antalya Kadın Zirvesi düzenlendi.
 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>