“Fedakar”, “ Geriye Kalan” ve “Hangi Film” sinemaseverlerin karşısına çıktı.
Antalya halkı salonları doldurdu …
48’inci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film ilk galası “Fedakar” filmi ile AKM Aspendos salonunda yapıldı. Yönetmenliğini Hüseyin Eleman’ın yaptığı ‘’Fedakar’’ı bütün jüri üyeleri birlikte izledi. Sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği film gösterimi öncesinde bu yıla özel kadın teması ile ilgili kısa bir tanıtım filmi sunuldu. “Fedakar”, Suriye Kamışlı’ya savaş muhabiri olarak giden bir gazetecinin, babasını Suriye’de çatışmada kaybeden SSPE hastası küçük Zeynep’i tedavisi için Türkiye’ye getirme çabasını anlatıyor.
Filim galasının ardından, yönetmen Hüseyin Eleman, oyuncular, Yerkan Kahraman, Sedanur Bayhan, Çetin Yeltekin ve film ekibinin katılımıyla film söyleşisi yapıldı. "Fedakar" filminin "sancılı bir süreçten sonra" hazırlandığını söyleyen yönetmen Eleman; film için bir süre para biriktirmek zorunda kaldığını dile getirerek, çekimlere, video kaydı yapan bir fotoğraf makinesi ve ses kayıt cihazıyla başladığını ifade etti. Tanıdığı tek oyuncu Yerkan Kahraman'a teklif götürdüğünü ve sonradan küçük oyuncu Sedanur Bayhan ile tanıştıklarını vurgulayan Eleman, filmdeki diğer karakterleri ise bölge halkının canlandırdığını belirtti.
Filmin toplam maliyetinin 2 bin TL olduğuna dikkati çeken Eleman, "Ucuz film çektim diye söylemiyorum. Benim için acayip pahalı bir filmdi. Bütün paramla çektim. Gerçekten bütün servetim buydu. Milyon dolarlık iş çeviriyormuş gibi çalıştım. Kısaca emek filmiydi" dedi.
Çatışmanın ortasında kalan film ekibi…
Çekimler sırasında üzücü bir olaya şahit olduklarını vurgulayan Eleman, Silvan’da PKK ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmanın ortasında kaldıklarını söyledi. Olayda 13 askerin şehit olduğunu ifade eden Eleman,"Kameranın, tripotun silah sanıldığı bu bölgeye sanat götürmek, film çekmek büyük bir gurur. O bölgedeki insanlar bırakın oyunculuk yapmayı, hayatlarında ilk defa kamerayı gören insanlar. Ama böyle bir film çıktı" diye konuştu.
Kadın ve kent, kadın ve erkek kadın ve “Geriye Kalan”….
Festivalin ikinci galası yönetmenliğini Çiğdem Vitrinel’in yapmış olduğu ‘’Geriye Kalan’’ filmi oldu. “Geriye Kalan”, 13 Filmin yarıştığı bu yılki festivalin tek kadın yönetmeni olan Çiğdem Vitrinel’in ilk filmi olma özelliğini taşıyor.
Film, kentte yaşayan kadının çalışma hayatı, ev işleri, stres ve ihanet çevresinde geçen yaşamına yakından bakıyor. Kadınların korkularını, evlilik ilişkisini, kadınların maddi ve manevi anlamda erkeklere bağımlı olmasını konu ediniyor.
Galanın ardından, yönetmen Çiğdem Vitrinel, yapımcı Şebnem Vitrinel ve oyuncular Devin Özgür Çınar , Burak Tamdoğan,Şebnem Hassanisough, Erkan Bektaş Görüntü yönetmeni İlker Berke ile film söyleşisi yapıldı. Çiğdem Vitrinel ilk filmi olmasından dolayı heyecanlı olduğunu ve bu filmin kadın haklarına sahip çıkılması gerektiğini düşünerek hazırladığını söyledi.
4 Genç, 4 Hayat, 4 Kaygı; “Hangi Film”
Günün son galasında, yönetmenliğini Egemen Sancak’ın yaptığı ‘’Hangi Film ’’yer aldı. Filmde, gelecekte ne yapacakları, nasıl para kazanacakları kaygısı olan 4 gencin ayrı yaşayış öyküleri anlatılıyor.
Galanın ardından, yönetmen Egemen Sancak , yapımcı Bora Tamusta, oyuncular Ceylan Dizdar, Tuğçe Tanıl, Emre Ozan, Yusuf Ömer Sınav, Hakan Duran, Hamdi Alp ve Ercan Tolunay izleyicilerle söyleşide biraraya geldi. Yönetmen Egemen Sancak filmde nefret suçlarına dikkat çekmeye çalıştığını söyledi.
İzleyicilerden gelen, filmin çok küfürlü olduğuna dair eleştirilere filmin oyuncularından “Ömer“ karekterini canlandıran Yusuf Sınav cevap verdi. Sınav, “Evet filmdeki küfürler insanları rahatsız ediyor olabilir. Ama hayatın gerçeği böyle.”diye konuştu.
Kayıp filmler gün yüzüne çıktı…
Festivalde, Türk sinemasının ilk yönetmenlerinden Lütfi Akad’ın 1966 yapımı “Hudutların Kanunu” filmi izleyicilerle buluştu...AKM Perge Salonu’nda gerçekleşen gösterime Engin Çağlar, Tuncel Kurtiz ve çok sayıda izleyici katıldı.
Başrollerinde Yılmaz Güney, Erol Taş ve Tuncel Kurtiz'in oynadığı film, hudut boylarında kaçakçılık yapan Hıdır, köylüyü sömüren toprak ağaları, köy okulunu ateşe verecek kadar yozlaşmış zihniyetteki insanlar ve köylüyü kaçakçılığa iten, askerle karşı karşıya getiren bozuk düzeni anlatıyor…
“Bu filmi yurtdışına çıkarabilseydik çok büyük bir adım atmış olacaktık”
Film sonrasında sahneye davet edilen Kurtiz, “Bu film 1966 yılında zor şartlar altında yapıldı. Bir uzlaşma filmiydi. Bir yandan Türkiye’nin ve doğunun sorunları anlatılırken diğer yandan sinemanın “Çirkin Adam’ı “ Yılmaz Güney vardı. Bu filmi yurtdışına çıkarabilseydik çok büyük bir adım atmış olacaktık.“dedi. Filmin restore edilmesinde emeği geçen Fatih Akın’a teşekkürlerini ileten Tuncel Kurtiz, kendisini bekleyen hayranlarıyla fotoğraf çektirdi.
Sansüre takılanlar filmler gösterildi
48. Uluslararası Antalya Film Festivali Kapsamı’nda ‘Geç Gelen Altın Portakal Ödülleri Film Gösterimi’ de gerçekleşti. Antalya Sanatçılar Derneği (ANSAN) ‘de düzenlenen etkinlikte yönetmenliğini Yavuz Özkan’ın yaptığı 1979 yapımı “Demir Yol” filmi gösterildi.
1979 yılında En İyi Film, En İyi Yönetmen , En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerine layık görülen ancak dönemin Sansür Kurulu’na takılan film; 1979 yılı Türkiyesi’nin toplumsal ve siyasal durumunu, Türkiye’deki sınıfsal mücadeleyi konu alıyor…
Pelikülin izinde; “Kalabaka”
Festivalin “pelikülin İzinde bölümnde yönetmenliğini Fred Von Bohlen-Hegewald’ ın üstlenmiş olduğu “Kalabaka’’ isimli film gösterildi. Etkinliğin hemen öncesinde film hakkında kısa bir bilgilendirme konuşması yapıldı.
Yıllarca aranan ve Hollanda Müzesi’nde ortaya çıkarılan Kalabaka’nın yapımı 1930 yılına dayanıyor. Sadece Hollanda’da gösterimi yapılan filmin ikinci gösterimi, 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gerçekleşti.
1930 yapımı "Kalabaka” Balkanlar’da yaşayan çingenelerin o dönemdeki hayatlarına tanıklık ediyor. Film gösterimi, Kingalita and the Very Good Band’ın canlı müzik performansı ile son buldu.
Festivalin ikinci gününde iki farklı tiyatro oyunu…
48. Altın Portakal Film Festivali kapsamında “kadın” temalı iki farklı oyun sahnelendi.
Kadınları, kadınların anlattığı bir oyun: Karanlıkların İnadına
Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’ne bağlı Anneler Halk Topluluğu tarafından hazırlanan, tamamı doğaçlamayla şekillendirilen ve kadına yönelik şiddeti konu alan “Karanlıkların İnadına” adlı tiyatro oyunu Antalya Yenimahalle Semtevi’nde sahnelendi. Tiyatro eğitimi almamış kadınların, yaş ortalaması 40’ın üstünde olan ev hanımlarının biraraya gelerek kendi çabalarıyla oluşturduğu tiyatro topluluğu, Eskişehir’de ve Türkiye’nin pek çok festivalinde performanslarını sergiliyor. Oyuncularının tamamı kadınlardan oluşan “Karanlıkların İnadına” adlı oyun, bu yılki Altın Portakal’ın ana teması olan “kadın” konusuna etkileyici bir bakış açısı getiriyor.
Tarihin en güçlü kadınlarından Hürrem Sultan…
Özen Yula tarafından yazılan, yönetmenliğini Fikret Hakan’ın yaptığı Gayri Resmi Hürrem Sultan adlı tiyatro oyunu Büyükşehir Belediyesi Kültür salonunda sahnelendi. Dünyanın pek çok ülkesinde ödül alan oyun, orijinal metnin kısaltılarak yeniden yorumlanmasıyla oluşturuldu. Tarihteki gerçek olaylardan esinlenerek yazılan “Gayri Resmi Hürrem Sultan”, Altın Portakal’ın “kadın” ana temasına Hürrem Sultan’ın yaşamıyla katkıda bulunuyor. Hürrem Sultan’ı Pınar Boyar’ın canlandırdığı oyun, Osmanlı İmparatorluğunun en görkemli dönemi olan Kanuni Sultan Süleyman’ın nikahlı tek eşi olmayı başaran Hürrem Sultan’ın, dışarıdan bakınca özenilecek ama özünde her gün ölümü ensesinde hissettiği yaşamını konu alıyor. Tarihin en güçlü kadınlarından biri olan Hürrem Sultan’ın üzerinden kadını ve bireyi sorgulayan “Gayri Resmi Hürrem Sultan”, izleyen herkesi şaşırtan bir sürprizle sona eriyor.