Gelinen noktada Ankara UFF’nin bu sansür ortamını desteklediğine dair bir kanaat oluşturulmaya çalışıldığı anlaşılıyor.

1. 1. Ankara UFF, Bakur filminin sansüre uğramasının ardından tekrardan gündeme gelen kayıt-tescil belgesi uygulaması konusunda hem İstanbul FF’nin hem de diğer meslek örgütlerinin tavrını desteklemekte ve eser sahiplerinin bu belgeyi almak zorunda bırakılmalarına karşı durmaktadır. Sansür olayından sonra ilgili yasanın değiştirilmesi için oluşturulan her türlü kurulda Ankara UFF imzacı olarak yer almakla kalmamış, İstanbul FF’ne desteğini de net bir şekilde açıklamıştır.

2. 2. Kayıt-tescil uygulaması zorunluluğu nedeniyle gösterim imkânına kavuşamayacak birçok yerli yapım, festival kapsamında gösterilmek istenmektedir. Ankara UFF olarak gerek Bakur filmini gerekse bu uygulamaya tabi diğer 74 filmi göstermek, 26 yıldır bu festivali yapan bizlerin temel isteğidir. Diğer taraftan Bakanlık yetkilileri ile yapılan görüşmelerde, Ankara UFF’nin bir istisna teşkil etmediği, İstanbul FF’nin tabi olduğu kanunlara tabi olduğu hatırlatılmıştır. Bu nedenle İstanbul FF’nin 12 Nisan Pazar günü yaptığı açıklamada olduğu gibi “yönetmelik gereği festivale seçilen filmlerin gösterilebilmesi için kayıt tescil belgesi almaları zorunluluğu devam ettiğinden festival kapsamında gösterilecek diğer yerli filmlerin de bu belgeyi alması gerek[tiğini]” bildiren 16 Nisan tarihli bir basın bülteni yayınladık. İstanbul FF (4 Nisan-19 Nisan), bütün baskılara rağmen, bir şenlik olan festivali iptal etmeyerek yapımlar ile seyircileri buluşturmaya devam etmektedir.

3. 3. Ankara UFF, Bakanlığın kayıt-tescil uygulaması dayatması karşısında festival programında açıkladığı yarışma ve özel gösterim bölümlerindeki birçok filmi gösteremeyeceğini; yarışmalara devam edilmesi halinde yönetmen ve yapımcıları Bakanlık ile karşı karşıya bırakacağını; ama filmlerin seyirci ile buluşmasının hem film yapımcıları hem de seyirciler için bir hak olduğuna inandığı için yarışmalarını iptal etmiş; bu belgeyi alarak filmlerini seyirci ile buluşturmak isteyen yapımcıların bu hakkını gözetmiş; diğer yandan bu belgeyi almayan (almak istemeyen) filmlerin yerine bir başka film ikame etmeyip ilgili filmlerin yapımcı ve yönetmenlerini hâlihazırda ilan edilen seanslarda seyirci ile buluşturma sözü vererek bir tartışma platformuna imkân sağlamak istediğini beyan etmiştir.

4. 4. Bütün bu kararların alınması aşamasında ulusal yarışmalar seçici kurullarına danışılmış, kendilerine herhangi bir karar dayatılmamış, kendi kararlarına festival olarak sahip çıkacağımız belirtilmiştir. Daha sonra Ulusal Uzun Yarışma Seçici Kurulu’nun çekilmesi ile birlikte Ulusal Uzun Yarışması kendiliğinden düşmüştür. Ulusal Uzun Yarışma ve Özel Gösterim bölümlerinde yer alan filmlerin gösterimleri yapımcı ve yönetmenlerinin kararına bırakılmış olup saygıdeğer yönetmen ve yapımcılarımızın iradesinin festival tarafından desteklendiğini beyan ederiz. Bu bölümlerde gösterilmeyecek filmlerin yerine bir film konmayacak ve filmlerin yapımcı ve yönetmenleri kendilerine tahsis edilmiş bu seanslarda özgürce seyirci ile buluşabilecektir.

5. 5. Ankara UFF tarihi boyunca bir kere, Körfez Savaşı nedeniyle yapılamamıştır. Bundan çok daha zor günlerde film yapımcılarının dağıtım, seyircilerin erişim olanağı bulamadığı yerli ve yabancı filmleri seyirci ile buluşturan bir halk festivali olan Ankara UFF, “sinema bir kültürdür” diyerek sinemanın özgür şartlarda yapılmasını sağlamak için her türlü girişimde yerini almaya devam edecektir.

6. 6. Ankara UFF, Bakanlığın kayıt-tescil uygulaması ile keyfi baskı ve sansür ortamına imkân tanımasına karşı duruşunu kararlılıkla sürdürecektir.