Türkiye’nin üniversite kimliği taşıyan uluslararası uzun metrajlı tek film festivalinde düzenlenen ödül töreninde oyunculara protokol mensupları tarafından ödülleri verildi.
Bu yıl Onur Ödülü’ne Oyuncu Halil Ergün ve Meral Orhonsay’a verilirken, bu yıl ilk kez verilen Sinema Emek Ödülü’ne ise Sinema Eleştirmeni ve Yazar Sevin Okyay, Eskişehir Kılıçoğlu Sineması İşletmecisi Ethem Arda ve Oyuncu Erdoğan Çakıcı layık görüldü.
“FESTİVALİN SÜREKLİLİK SAĞLAMASI BAŞARI VE BÜYÜK KATKI”
Film festivalini değerlendiren Oyuncu Halil Ergün, bir bilim merkezinde festivalin süreklik sağlamasının çok büyük başarı ve önemli bir katkı olduğunu söyledi.
Festivallerin sadece çekimsel bir alan olarak kalmaması gerektiğini aktaran Ergün, festivallerin sanat dallarının gelişip serpilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Üniversitelerin festivalleri yoğunlaştırması gerektiğini belirten Oyuncu Halil Ergün, “Festivaller aynı zamanda mesela sinema festivali ise, o sanat dalının gelişip serpilmesine katkıda bulunuyor.
Dünyaya bu anlamda uluslararası bir festival söz konusu olduğunda kontakların kurulmasının sağlaması, kültür alışverişlerinin ortaya çıkması ve estetik anlamda bir zenginliğin beslemesi daha geniş bir alan olduğu için ben önemsiyorum bir üniversitenin festivalleri yoğunlaştırmasını. Yoksa dünyada bir sürü festival var yerel yönetimlerin yaptığı.
Başka yerlerde kentlerin magazinsel festivalleri var. Üniversiteler bu anlamda benim için çok daha değerli ve çok daha yararlı” diye konuştu.
“ÜLKEYE VE DÜNYAYA AİT SANCILARI İNSANA TAŞIMAZSANIZ BU İŞLE ÇOK FAZLA MEŞGUL OLMAYIN”
Festivalde aldığı ödül hakkında duygularını dile getiren Halil Ergün, insanın hayattayken fark edilmesinin, değer görmesinin ve övgüyle anılmasının çok sevindirici bir durum olduğunu bildirdi. Bu ödülü önemli bir anı olarak saklayacağını söyleyen Ergün, sinema adına bir şeyler yapmak isteyen öğrencilere ise şu tavsiyelerde bulundu:
“Türkiye’de yeni kuşak genç yönetmenler rüzgarı esiyor. Çok iyi bir gelişme bu. Okuldan mezun arkadaşlarımız film falan çekiyorlar bu çok sevindirici bir durum. Bunu yaygınlaştırmamız gerekiyor. Ama ben okuyan arkadaşlara, mezun olup bu mesleği devam ettirecek arkadaşlara şunları söyleyebilirim. İnsana, ülkeye ve dünyaya ait sancıları taşımazsanız bu işle çok fazla meşgul olmayın.
Yani sanat özellikle sinema yapmadaki başarının yolu kendi dışında başka insanların sancılarını çekmek, toplumsal ilişkilerin sancılarını çekmekten ve kafa yormaktan geçmeli. O zaman gerçekten kalıcı ve bu işi gerçekten yaptım diyebiliriz.”
“EN BÜYÜK SPONSORUMUZ ÖĞRENCİLERİMİZ VE PERSONELİMİZ”
Bu yıl 17.’si düzenlenen Uluslararası Eskişehir Film Festivali hakkında konuşan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan ise, festivalin geleneksel hale geldiğini vurguladı. Festivallin üniversite kimliği altında yapılmasının çok önemli olduğunu aktaran Gündoğan, geçmişten bu zamana kadar festivalde emeği geçenlere teşekkürlerini sunduğunu belirtti. En büyük sponsorlarının öğrenciler olduğunu söyleyen Gündoğan, “Bu festival üniversitemiz tarafından yapılan bir festival.
Üniversitemizin öğrencisiyle, öğretim elemanıyla ve idari personeliyle büyük emek vererek yapmış olduğu bir festival. Ama bu noktada tabii ki çok ciddi destekler de alıyoruz. Kültür Bakanlığı’nın önemli bir desteği var festivalimize. Uzun yıllardır ciddi bir sponsorluk desteği veriyor bizlere. Ama en büyük sponsorumuz öğrenci ve personelimiz. Onlar emekleriyle bizlere sponsor oluyorlar. Ciddi şekilde üniversiteye fedakarlık göstererek ve yıl boyunca çalışarak bu festivali ayağımıza getiriyorlar.
Emeği geçen tüm çalışanlarımıza, katkı sağlayan İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim elemanlarımıza ve öğrencilerimize çok teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Festivalin şehirle birleşmesi açısından önemine değinen Rektör Naci Gündoğan şunları kaydetti:
“Şehrimizden halkımızın ciddi bir katkısı var festivalimize. Bizler de onların ayaklarına film yıldızlarımızı, sinema emektarlarımızı ve ciddi filmleri getiriyoruz. Klasik ve yerli-yabancı filmleri getiriyoruz. Bu festival aslında üniversite ile şehrimizin birleşmesini sağlayan çok önemli bir etkinlik. 10 gün boyunca şehirden birçok katılımcı üniversitemize geliyor ya da şehrimizin bir takım sinemalarında filmler sahneleniyor. Bunun yanında bu festivali sadece bir film gösterimi olarak da görmemek lazım. İşin bir de akademik boyutu var. Bu boyutta özellikle bizim film emekçilerimizin ve ustalarımızın burada atölye çalışmaları yapıyorlar. Burada öğrencilerimizle ve diğer katılımcılarımızla görüşüyorlar. Katılımcılar da onların deneyimlerinden faydalanıyorlar. Dolayısıyla aslında bu festivalin sinema sanatının halk ve üniversitenin birleşmesi olarak görüyorum.
”
Ayrıca ödül töreninde 1978 yapımlı olan ve yönetmenliğini Yavuz Özkan’ın üstlendiği “Maden” isimli filmdeki bir anısını anlatan Oyuncu Meral Orhonsay, festivalde kendine layık görülen ödülü hayatını kaybeden tüm madenciler adına aldığını söyledi. Maden ölümlerinin artık olmamasını istediğini bildiren Orhonsay, bu sırada gözyaşlarına hakim olamadı.
Açılış töreninin ardından 17. Uluslararası Eskişehir Film Festivali, yönetmenliğini Giulio Ricciarelli’nin yaptığı “Yalan Labirenti” filminin Türkiye galası ile başladı.
17.Uluslararası Eskişehir Film Festivali Başladı
Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen festival açılış töreniyle başladı.
DİĞER HABERLER
“Rutin İşlerde Unutkanlık Yaşanıyorsa Dikkat!”
“Hashtagler Artık Facebook`ta!”
“French manikür modası değişti”
“Yeni Yılda Beymen Club İle Şımarın Şımartın”
“Souq Karaköy Şubat’ta Tekrar Kuruluyor”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32