ÖMRÜN ENLERI!..
Hayatımızın belirli dönemlerinde sevdiceğimizi mutlu etmek için ona irili ufaklı hediyeler alır, süprizler yaparız. Yaşanan ‘aşık olma durumunun’ şartlarından biridir bu. ‘O’nu ne kadar düşündüğümüzün ve ‘O’na ne kadar değer verdiğimizin onun nazarındaki en önemli göstergesidir belki de. Bu eylemi sıkça yapın! Yapın ki; sevinsin gariban…
Şimdi sizin gözler yukarıda yazılanları bitirdikten hemen sonra alt satırlarda yarim için aldığım hediyeleri aramakla meşgul olabilir. Amacım; her daim sizleri şaşırtmak! Elbette bunu yapmayacağım, reklama gerek yok!
Bu akşam hiçbir masraftan kaçınmayıp belki de dünyanın en önemli organizasyonlarından birini öncelikle sevdiceğim hemen ardından diğer sevdiklerim için Türkiye’ye getiriyorum. 1929 yılından bu yana düzenlenen ve ‘kırmızı halı’ kuramını hayatımıza şırıngalayan o büyük organizasyon bu akşam benim minik evimde düzenlecek. Yar, şımartıldı mı böyle şımartılmalı efendim!
O yüzden bu akşam en seksi halim ile ortalıkta dolanmalıyım; ne de olsa bu gecenin sunucusu benim, gözler benim üzerimde olmalı…
Kürsünün başına geçen minik bedenimin sahip olduğu belirgin dudaklarımdan dökülür sözcükler:
“1984 yılında şirin bir kasabada dünyaya gelen bendenizin şu yaşına kadar hayatına girdiği gibi çıkan, girip de çıkışı bulamadığı için kalan sayısız insanı mevcut. Etlisine sütlüsüne karışmayan, burnunu hiçbir olaydan eksik bırakmayan, mızmızlanan, olgun, velet… Binbir karakter var hayatımda, her birinin ayrı bir değeri var benim ‘ben’ olmamı sağlayan temellerde. 2009 yılının son aylarına girmişken arzum onları ödüllendirmektir. Sevgililerim, sevdiklerim ve siz değerli okuyucularım için Türkiye’de bir ilk gerçekleştiriyorum ve Akademi Ödülleri’ni bir diğer adı ile Oscar Ödülleri’ni dağıtıyorum.
En İyi Film: ”Hayatımı anlatsam roman olurdu.” sözünden pek hazetmediğim için film kısmı ile ilgilendim. Hayatımı hep film tadında yaşadım. atraksiyonlarıyla, hüznüyle, yalanıyla, doğrusuyla en iyi film; ‘Benim hayatım’.
En İyi Yönetmen: Her daim Tanrım.
En İyi Kadın Oyuncu: Ne yaparsam yapayım benden iğrenmeyen, ben düştüğümde benden daha çok canı acıyan, konuşmasam bile halimden anlayan canım annem. 1959 yılından beri.
En İyi Erkek Oyuncu: Bu dalda çok zorlandığımı itiraf etmeliyim. Aslında bu dal için birkaç adayım bulunmaktaydı ama hepsini enine boyuna düşününce bir tanesinin diğerlerini burun farkı ile geçtiğini gördüm. O; bir beyefendi. O; bir çocuk. O; bir yetişkin. O; bir aşık. O; bir arlanmaz. O; vefalı bir sevgili. O; uzman bir ayrılık adamı. Bunca sıfatı bir arada bulundurduğundan ve gerçekten iyi oynadığından Oscar goes toooooooo ‘Son Numaralı’ yarim. 2009 yılından beri.
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Dişi bir varlık olduğumu anladığım andan beri her zırlayışımda yanımda olan ve benden daha güçlü olmamasına rağmen bu rolü layığı ile yapan dostum. Kaç yılından beri verildiğini anımsayamadım. Affola!...
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: 2009 yılından beri ‘Son numaralı yarim’in en yakın erkek arkadaşı.
En İyi Kurgu: 2005 yılında yaşamaya çalıştığım ‘İlk aşk oyunum’ Söylenen pembe yalanlar, sobelenen aşıklar buna rağmen bitemeyen bol maceralı ilişkim.
En İyi Özgün Senaryo: 2002 yılından beri çok sıkıştığım zamanlarda patronuma ya da bütün patroncuklara anlattığım o nadide senaryolar.
En İyi Uyarlama Senaryo: Dizimi ilk kanattığımdan beri kendimi daha iyi hissetmem için uydurduğum Pollyanna senaryoları.
En İyi Kısa Film: Henüz bu dalın kazananı yok; ama olur da erken yaşta göçersem bu fani dünyadan siz sevgili dostlarımdan ricamdır; bu ödülü yine bana verin.
En İyi Belgesel Film: Vücudumuzu tanıyalım dersi. Ps; tarih bilgisi veremeyeceğim.
En İyi Kostüm: Onca kostüm gördüm ki; içerisinde adam yoktu. Onca adam gördüm ki; üzerinde çuval bile olsa dönüp baktırdı. Fakat benim için en özel kostüm yine ‘Son Yarim’in. Yılını biliyorsunuz artık.
En İyi Makyaj: ‘Yüzüne beni seviyormuş’ maskesi takıp bunun maske olduğunu bir an bile bana hissettirmeyen tüm erkeklere gidiyor bu dalın ödülleri. Ama özellikle de 2009 yılından beri ‘Son Yarim’ sıfatını elinde bulunduran müzmin arkadaşımıza.
En İyi Orijinal Şarkı: İlk gecede çalınması gereken o özel şarkıdır. Benim için bu şarkı biraz hard bir içerik barındırsa da ‘Yes Boss’tur.
En İyi Film Müziği: Henüz ödülü verebileceğim biri olmasa da bu kategoride hayallerime sağlık diyerek Chill Walker’e ödülünü takdim etmek isterim. Eşsiz keman ve piyano ezgileri ile bezeli eseri; Costa Del Sol. Beni tavlamak isteyenlere duyurulur.
En İyi Ses Kurgusu: Yatakta kovalamaca oyununu oynarken sesini kışkırtıcı bir şekilde kullanabilen bütün saz ekibi arkadaşlarıma gidiyor bu ödül. Ps; lütfen tarih ve adet bilgisi hakkında ısrarcı olmayınız!
En İyi Animasyon Filmi: 2000'li yıllardan beri ha belki bir erkek beğenir diye girdiğim sayısız sevimli çizgi film karakterlerini bünyesinde ustalıkla organize eden kendime veriyorum bu ödülü.”
Ödül alamayan tüm sever ve de nefret ederlere huzurunuzda teşekkür eder, beni sizler yarattınız demek isterim. Nazar etme ne olur, çalış senin de bir Oscar’ın olur...
Sevgilerimle,
KalembitiJeyn.
serpil5sahin@gmail.com
www.serpilsahin.net
SERPİL ŞAHİN
YAZARA E-POSTA GÖNDER