Şu küçük kanepelerden de alır mıydınız?
..?
Dalmışım.Sesi duyduğumda irkildim .Sanki orda değilmiş te... hani yeni içeri girmiş ,icerdeki insanları tanımaya çalışırmışcasına baktım onun yüzüne.Yüz hatları son derecede yumuşak sevecendi.Elindeki tabakta çok iştah açıcı kanepeler duruyordu.Bir daha aynı şevkat dolu sesle sordu
Şu ! özellikle muhammaralı olan !
Kendim yaptım tatmak ister misin?
Elimi uzattım. Bu davete kayıtsız kalmak olanaksızdı.Açlığımı daha yoğun hissettim kanepeye uzanırken.Evin içi loş sakin ,eskiliğine karşın çok özel eşyalarla doluydu..Karşımdaki hanımefendi ,beyaz ışıltılar saçan gümüş saçlarını sıkı sıkıya arkaya toplamış ama aradan kaçan küçük sevimli buklelerin özgürlüğüne karışamamıştı.Kanepeyi ısırırken gülümseyerek baktım ona. Damağımda muhammaranın tatlı acılığı...*Ne güzelmiş *dedim. Gözlerinin iştirak ettiği tümü içtenlik taşan tebessümüyle kocaman karşılık verdi gülümsememe.Kısa süren bir sessizlikten sonra..Biliyorum çok işiniz var. Ama keşke daha sık uğrasanız dedi.Eski ,çicek desenli ,gerçek porselen fincandan çayımı yudumlarken başımla onayladım.Gelicem..bundan sonra daha sık gelicem...
Kapıdan çıkışta eski metal kutuyu uzattı bana içi kurabiye doluydu.
*Öykü lütfen gelin beni gerçekten sevindirdiniz* dedi...(Eskiler saygı anlamında böyle siz şeklinde hitap ederler birbirlerine. Ben de mesela aldığım terbiye nedeniyle yeni tanıdığım insanlara sen diyemem *siz* diye hitap ederım. Bu bazen tuhaf karşılanabiliyor. Bazı ortamlarda insanlar direkt sen oluveriyor birbiri için .
***
Biz uzaktık aslında
Akraba bile değildik. Büyükannemin eski bir ahbabı ( çok eskiler böyle der *ahbabım* )Aile dostu.
*
Nerden esti? nasıl buldum evini onca zaman sonrası bilemiyorum.
Yok ! aslında biliyorum.O onca ihtişamla yükselen apartmanlara meydan okurcasına karşı duran, tek katlı eski tip evi ve bahçesiyle şehir merkezine meydan okur gibi dururken bulamamam imkansız !
Artık Kalmadı ki böylesi.Kapıdan çıkış şunu düşündüm.Tek olmak, tek kalmak …güçsüzlük değil . Farklı olmaktan korkmayın demişti lisedeki edebiyat hocamız bize.
Farklı olmak diğerlerinle aynı olmamak zordur.. Zorlar insanı .... Suç değildir yanlış ta değildir.Sadece çok zordur.Ama başaranın kendisiyle gurur duyacagı kadar güzel bir özelliktir.Bu hanımefendi verilecek on daireyi elinin tersiyle itip,eski mutfak ,eski ev ,eski ama tertemiz dünyası ile dışardaki herkese meydan okuyor.Ve anladım yalnızlık güçsüzlük değil . Tam tersine çok güçlü insanların işi.
Blog adresim;
http://beyazkedi-silbastanbaslamakgerekbazen.blogspot.com/