Kalbim daha hızlı atmaya başladı. Onun sesini duymak için artık dakikalar saymaya başladım. (Çağatay Öztürk)
Kalbim daha hızlı atmaya başladı. Onun sesini duymak için artık dakikalar saymaya başladım. Yanımda ve yatağımdaki varlığına öyle kolay ve çabuk alıştım ki sanki hep yan yanaydık ve doğduğum gün gözümü onun yanında açmış gibi hissediyordum. Teknoloji harikası cep telefonlarının minicik ekranlarında onun ve benim heyecanımı görüntülediğim resimleri görmek için her an fırsat kolluyorum adeta. Onu görmediğimde sanki zaman durmuş gibi hiç geçmiyor...yanımdaysa zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorum. Gözlerine bakmak, elini elimin içinde saatlerce hissetmek güvenmenin ve güvenilmenin neredeyse diğer adı 'o'.
Daha önce bu duygular neredeydi? Sen neredeydin? Ya da sen vardın ama ben mi geç kaldım? Onunla aynı anda aynı şeyleri düşünüyorum. İnanılır gibi değil. Bazen ağzını açmadan ne diğeceğini tahmin etmek hiç zor değil. Onunla o kadar bütünlenmiş hissediyorum ki, ilk kez biriyle yarın ne olur kaygısı taşımadan birlikteyim. Anı yaşayarak. Güçlenerek. Güçlendirerek...
İşte tüm bunları diyorsanız ve hissediyorsanız, galiba aşık oldunuz demektir. Aşk gerçekten engin bir deniz gibi. Her an farklı bir dalgalanmayla sizi farklı yerlere savurabilir. Sizin nereye savrulacağınızla ilgili hükmünüz neredeyse kalmaz. Kontrol duygusunun zorlandığı ve duygularınızın taşkın dalgalara teslim olduğu bir karmaşadır. O karmaşayı çözümlemek, aşık olduğunuz kişi ile aranızda yaşanan güzellikleri uzun süreli kılmak bir anlamda da sizin elinizdedir. Nasıl mı?
Aşk yaşadığınız kişiyle aranızda bir ilişki varsa, o ilişki uğruna siz 'sen' olmaktan çıkmamalısınız, o da 'ben' olmaktan. Çünkü kendinizden vazgeçtiğiniz an aslnda ilişkinizi de tüketmeye başladığınız anın ilk tohumlarıdır. Aşk birinin kölesi olmak, ya da sevdiğinizi köleniz yapmak değil, sevdiğinizle birlikte varolmayı başarabilmektir...
İkili ilişki yaşamak oldukça zor. Hiç kolay değil. Ama başarabildiğinizde de dünyanın en haz verici ve eşsiz güzellikteki bir doruk noktası. İki kişilik yalnızlık ise bir o kadar acı. İlişkilerinizi iki kişilik yalnızlıklara teslim etmek istemiyorsanız, karşınızdakinin isteklerini yerine getirirken kendinizi ihmal etmemelisiniz. Karşınızdakini mutlu etmek 'aidiyet' duygumuzu, kendimizi doyuma ulaştırmak ise 'birey olma' özelliğimizi doyurur. İkisini dengeleyebilmekte mümkün. Nitekim bir ilişkiyi uzun vadeli kılan karşılıklı doyumdur.
Karşılıklı doyumların eksiksiz olduğu, güzel ilişkiler yaşamanız ümidiyle.