Bekle ve Gör

Neredeyse tam 3 yıl önce uzun yıllar yaşadığım Londra’dan İstanbul’a kesin dönüş yaptığım sıralarda, bir zamanlar, TV’de program yapan ‘Esra Ceyhan’ ablanın Kanal D’deki, programına konuk olarak katılmıştım. Büyük bir hataydı. Kabul ediyorum. Ancak Türkiye’den uzun yıllar ayrı kalmış olmanın sarhoşluğuyla insanların neler yapabileceğini, nasıl bu kadar hırs kurbanı olabileceğini hesaplayamamıştım. Zira yıllar önce Esra Ceyhan program yaparken bu hallerde değildi. Öğleden sonra kuşağının güler yüzlü, masum ve faydalı bilgiler verip tolumun beğenisini kazanmış bir kadın kuşak program sunucusuydu. Ne var ki üç yıl önce katıldığım programda Esra Abla, neredeyse bana bir suçlu muamelesi yaparak, daha önce ‘Hülya Avşar’ ile ilgili yaptığım bir yorumdan ötürü, beni milyonların önünde polemiğe itmeye çalışmıştı. Ancak kendi kazdığı kuyuya kendi düşmüştü. Karşıma telefon bağlantısıyla diktiği Profesör Kerem Doksat ise Esra Ceyhan’ın sorduğu ‘Efendim Çağatay Öztürkün ünlüler hakkında ve Hülya Avşar hakkında yaptığı açıklamalar sizce etik mi?’ diye sormuş. Kerem Bey ise ‘Hayır efendim Hayır…’ demişti. Sanırım o an neye ‘hayır’ dediğini bilmeden. Aradan bir süre geçti, Profesör Kerem Doksat bana bir mail yolladı ve ‘Çağatay Bey sizin eğitiminiz nedir?’ diye bir soru sordu. Ben ise ‘Psikanaliz Kerem Bey’ diye yanıtladım mailini. Öncelikle Kerem Hoca’ya ne kırgın ne de kızgınım, belirtmek isterim. Ancak bir hoca olarak Kerem Doksat, Esra Ceyhan ablanın oyununa gelmemeliydi. Yayına katılmadan önce kimin hakkında yorum yapacağını bilerek katılmalıydı diye düşünüyorum. Nitekim Kerem Hoca’da çok iyi bilir ki dünyanın birçok yerinde topluma mal olmuş kişiler hakkında, bu işin uzmanı olan bizler özgürce yorum yapma hakkına sahibizdir. Hem yasal olarak, hem de etik olarak toplumsal analizler yapmamız oldukça doğaldır. Her ne kadar bu birilerinin işine gelmese de!

Benim Esra Ceyhan ablanın o sıralarda Kanal D’de yayınlanan programına katılmamın üzerinden iki yıl geçti. Bu kez Habertürk kanalındaki ‘Hülya Avşar Soruyor’ adlı programa Hülya Avşar beni davet etti. Programa gitmeyi kabul ettim. Oldukça da keyfli ve seviyeli ayrıca topluma faydalı bir programdı. Hülya Avşar benim ile çok hoş bir röportaj gerçekleştirmiş ve programda çok iyi ağırlamıştı…
Sizlerle tüm bunları neden paylaştım? Çünkü, Esra Ceyhan Ablanın programına katılmamın üzerinden üç yıl geçti. Şu anda herkes işini yapıyor. Esra Ceyhan abla etik bulmasa da, ünlülerle ilgili toplumsal analizlerimi ben birçok farklı gazete ve TV kanalında yapmaya devam ediyorum. Kerem Doksat Hoca’da işine hastalarını tedavi ederek devam ediyor. Hülya Avşar’da işlerine gayet başarılı bir şekilde devam ediyor. Peki Esra Ceyhan nerede?

Esra Ceyhan, benim konuk olduğum programda sormuştu ısrarla ‘Çağatay Öztürk yaptığınız etik mi?’, ‘Neden ünlüler hakkında yorum yapıyorsunuz?’ diye. Şimdi ise sanırım aynı soruyu sorma sırası bende ‘Esra Ceyhan bugüne kadar yaptığınız programlar sizce etik miydi?’ diye…Umarım aynı soruyu haksız yere başkalarına değil, kendinize sorarsınız... En azından bundan sonra!

Efendim, biz uzmanlar elbetteki topluma mal olmuş ünlüler hakkında yorum yapma hakına sahibizdir. Toplumu bilgilendirmek, aydınlatmak adına. Ancak bu yorumlar kimi programcıların yaptığı şekilde sıradan bir dedikodu üslubuyla değil, bilimsel dayanaklarla olmalıdır. Yani her yaptığınız yorumu bu işin uzmanı olarak, bilimsel bir teoriye dayandırmalısınız. Benimde hangi konuyla ilgili yorum yaparsam yapıyım, mutlaka bilimsel bir dayanağım vardır.

Bu arada Esra Ceyhan hakkında basında yer alan programında sigortasız eleman çalıştırma suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu gazetelerde okumak üzücü… Ama yaşamda bekleyip görmek gerekiyor. Reyting uğruna insanların emeklerini harcamaya kalktığınızda, evrene verdiğiniz olumsuz mesajlar size olumsuz dönüyor. Umarım Esra Ceyhan bundan sonra TV’de program yapma gafletinde bulunursa, topluma çok daha faydalı bir şekilde programlar hazırlar. Hırsı mantığını aşmaz ve insanları kolay harcamaya kalkmaz.

Eeee ne demişler ‘bekle ve gör’. Evren size vermediğiniz hiç bir şeyi geri iade etmiyor. Bir kez daha sizlerle paylaştıklarımı okuduğunuz için gözlerinize sağlık. Hoşça kalın. Bu arada unutmayın her hoşça kal bir merhabadır aslında.

Çağatay Öztürk
Psikoterapist