>

KÖŞE YAZILARI | BEYZA BAŞAR

Seni Seviyorum

“Seni Seviyorum” diyene hadi oradannnn diyesim var!... (Beyza Başar)
 
   
 
 
     

Siz de bıktınız mı içi boş cümlelerden ? Herkesin diline pelesenk olmuş sevgi sözcüklerinden ?

Her duygunun hızla tüketildiği, aşkların( !) , sms ile başlayıp facebookta devam edip twitterda bittiği günümüzde, sevgi sözcükleri de fütursuzca havada uçuşuyor artık. Sosyal medya sevgilileri ile dolu her yanımız.

Sizi bilmem ama ben inanmıyorum! Birini hayatınızda bambaşka bir yere koyup yüreğinizi açıp “Seni Seviyorum “ diyecekseniz, bu cümlenin altı boş olmayacak. İçinde güveni, sevdayı, tutkuyu, sahiplenmeyi de barındıracak. Laf olsun diye değil, yürekten gelecek bunu söylemek. Hem söyleyen hem duyan inanacak…

Evladınıza ,dostlarınıza zikrettiğinizde nasıl “Her zaman yanındayım” anlamını yüklüyorsanız , bir o kadar özel, bir o kadar sıcak olmalı bu sözcükler… En mahrem anlarda dökülmeli dudaklardan , kimsenin göremeyeceği kadar sımsıkı bir bağ ile sarılmalı eller o anda.

Telefonu kapatırken, her mesajın sonunda ,belki daha anlamını bile bilmeyen yeni yetmelerin elinde, dilinde tükenip gidiyor olması ; uğruna şiirler,şarkılar yazılan bu kadar kıymetli kelimelerin kirlenmesi gibi geliyor bana. Sevmek zor zanaat… Güzelken,iyiyken, mutluyken değil sadece, kötü anlarda,dar günlerde sevmektir aslolan… Hastanede elini tutan, ağlarken gözyaşını silen, derdine derman olan, ortak olan ,merhem olanın hakkıdır bu kelamlar…

Bazen bir bakış, bazen sımsıkı bir sarılma, bazense sıcacık bir öpüşle anlatılsa da kelimelerin ölümsüzlüğü, sevildiğini duymanın, hissetmenin hazzı bir başkadır. Kıyamamaktır sevmek, doyamamaktır…

Her duyguyu dolu dolu yaşayan insanlardanım, acımı da, sevgimi de,aşkımı da,ayrılığı da,özlemeyi de… Özel kelimelerin” özel” kalması taraftarıyım. Sarf edilecekse , ağızdan çıkacaksa hakkı verilmeli, emek verilmeli, söyleyende de duyanda da yüreği titretmeli diye düşünenlerdenim. Duyduğunda en içten sesinle “Ben de …” diyebilmelisin en azından… İçi bomboş iki sözcük olmaktan çıkmalı o an… Sadece tensel, yüzeysel, anlamsız,soğuk olmasına , harcanmasına kıyamıyorum bu kadar zor söylenebilecek kelimelerin…

Bakın çevrenize, herkes birbirini ne kadar seviyor! … İhtiyacı olduğunda ise herkes ne kadar yalnız…Gerçek sevgiyi, sadece ailesinde,en yakınlarında bulmaya ise sanırım olgunlaşma deniyor…

Ne zaman yitirdik sevmeleri, sevilmeleri ne zaman…Bir yerlerde kaybettik inancımızı, beklentiler mi öldürdü sevgileri, hayal kırıklıkları mı acaba… Sevmek de bu kadar ucuz değildi, sevişmek de…

Ucu yanık mektuplar zamanında yaşamalıymışım ben, aşkın şarkılarda yaşandığı, bir bakışa ,bir duruşa , şiirlerin nakış nakış işlendiği dönemlerde… Ya ben geç gelmişim dünyaya, ya bu dünya çabuk tüketmiş her şeyi…

Uyurken sevdiğini izlemek, kokusunu özlemekken sevmek, ölesiye kıskanmakken eli başka tenlere değer mi diye, bana çok anlamsız geliyor her önüne gelene “Seni Seviyorum” demek…

En büyük sevgiler bile nasıl da çabuk tükeniyor, insan sevdiğinin kıymetini bilmeyip nasıl da çabuk yitiriyor… Yanında olun sevdiklerinizin, değer verin, özel olduğunu hissettirin, yaşayın doyasıya, ellerin tenlerin kavuştuğu her an haykırın sevdiğinizi, bir şarkınız olsun, bir de şiiriniz , arada küçücük bir hediye alıverin, gülümsetin, dar gününde ışığı olun, yitirmeyin sevdiğinizi ,sonra üzülmeyin...

“Seni Seviyorum “ demek marifet değil… Bunu hissettirin…

Sevgiyle kalın…

Beyza Başar
beyzabasar80@yahoo.com


BEYZA BAŞAR

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>