Hayatlarımızda denemeye cesaret edemediği birçok konu vardır. Bunlar genellikle ya korktuğumuz için ya da o konu hakkında pek bilgi sahibi olmadığımız için ortaya çıkar. Sizlere toplumda genellikle herkesin özendiği, denemeye korktuğu ve bilgi sahibi olmadığı “dövme”den bahsedeceğim.
Ben dövmenin kişinin yaşam biçimi halini aldığını savunan biri olarak, aman ne olacak hevesimi alayım geçici dövme yaptırayım diyenlere; dövmenin bir hevesten öte, sanatın bir dalı olduğunu hatırlatmak isterim.
Sizler için Türkiye’de nadir bulunan hayvansever ve dövme üstatlarından ‘Danny Garcia’ ile ufak bir söyleşi yaptım ve bu korktuğunuz, özendiğiniz konu hakkında biraz bilgi rica ettim.
- İlk olarak bu kadar yoğun randevu döneminde bana zaman ayırdığın için teşekkür ediyorum. Seni tanımayanlar için hakkında ufak bir bilgi alabilir miyiz?
1972 Almanya doğumluyum. Almanya'da grafik tasarım bölümünden mezun oldum. Sıradan bir iş hayatına atılmak yerine, kendimi daha iyi ifade edebileceğim dövme sanatı ile ilgilenmeye başladım.1998 yılından beri dövme sanatı ile ilgili çalışmalarıma devam ediyorum.
-Dövme yapmaya ilk nasıl başladın?
Profesyonel olarak dövme yapmaya İstanbul’da tanıştığım meslektaşım ve dostum sayesinde, 1998'de taksim'deki “Lotus Art Factory” de başladım. Bu daha çok arkadaşlarımın baskısıyla oldu. Açıkçası, ileride bir gün bu işle uğraşacağımı tahmin etmiyordum.
-20. yüzyıldan beri uygulanan dövmenin geçmişi ve bugünü hakkında neler düşündüğünü söyler misin?
Asıl dövmenin çıkışı 20. yüzyıldan daha öncesine dayanır. Eski çağlardan beri insanlar çeşitli nedenlerden dolayı vücutlarında dövme taşımışlardır. 20. yüzyılın başlarında, insanlar vücut süsleme adı altında uygulamışlardır. Zaman ilerledikçe de sanat ve bununla orantılı olarak dövme sanatı da gelişmiştir. Küçük akrep, kelebek motiflerinin zamanla bütün vücudu kaplayan bodysuitlere dönüşmesi ise geçmişle bugünün arasındaki tek farkı oluşturuyor sanırım.
-Dövmenin birçok tarzı olduğunu biliyorum(tribal, portre, yazı vs).Senin de “old school” tarzında çok başarılı olduğunu biliyorum. Bize biraz bunlardan bahseder misin?
Old school = Eskiye özgü. Halkımız arasında “old school” olarak adlandırılan bu tarzın asıl ismi “traditional” dır. Yani; geleneksel , modernleşmemiş, eskiden yapılan motiflerin günümüzde halen aynı uygulanmasıdır.Old school da günümüzde modern toplumun oluşturduğu daha yeni bir stildir. Ben ise her zaman "geleneksel" i tercih ederim.
-Birilerinin vücuduna hayat boyu taşıyacağı, anlamlı bir hatıra bırakmak nasıl bir duygu?
Dövme öncelikle yaptıran kişinin kendisine özel bir anlam ifade ediyor. Yeri geliyor yaptığım dövmenin anlamını bile bilmiyorum. Çünkü; özel olduğundan kendisine saklamayı tercih ediyor. Benim hatırımda da anlam dolu bir an olarak kalmıyor haliyle. Eğer müşterime kendim bir tasarım yapmış isem, bu kişinin bana karşı duyduğu güven, sanatıma karşı beslediği sevgi ve saygı bana sanatçı olarak çok daha fazla anlam ifade ediyor.
-Dövme yaptığın müşterilerinin hemen hemen hepsi ile arkadaş olduğunu görüyorum. Sürekli yanına gelerek yeni dövme tasarladıklarından olabilir sanırım. Sence de bu bir bağımlılık mı? Daha genel anlamı ile dövme bir yaşam biçimi haline mi dönüşüyor?
Dövme başlı başına bir kültür ve kendini ifade etme şeklidir. Yeri gelir kimi insan için bir tedavi hissini uyandırır. Tüm bunların haricinde, hayatı boyunca sadece küçük bir dövme yaptıran insanlar da var. Haliyle dövme bağımlılık değildir. Dövme yaptıran her zaman yaptırır. Çünkü; bu onun kendine özgü yaşam biçimidir daha çok. Devamlı dövme yaptıran bir müşterim, saatlerini fazlasıyla benimle, baş başa geçirdiğinden dolayı zamanla tabii ki müşteri statüsünden bir nevi arkadaşa dönüşüyor. Samimiyet ve paylaşım gittikçe artıyor.
-Dövme yaptırmaktan korkan, sağlıksız olduğunu düşünen kişiler için neler diyebilirsin
Bu tarz düşüncelere sahip olan insanların kesinlikle dövme yaptırmamalarını tavsiye ediyorum. Çünkü; yaptırdıkları dövme onlar için tedaviden çok manevi bir işkenceye dönüşecektir. Bu kadar kararsız müşteri kitlesine yıllardır sahip değilim neyse ki.
-Birlikte çalıştığın tasarımcı Ebru Gökçe’den de bahsetmek istiyorum. İnkstanbul-Artcore'u beraber kurdunuz. Hızla büyümenizi ikinizin de çok başarılı oluşuna bağlıyorum. Sen nasıl açıklıyorsun bunu?
Ebru ile 5 yıl önce tanıştık, tasarımlarını çok beğendim ve fikirlerimiz çok uyuştu. Birlikte "İnkstanbul-Artcore"u kurmaya karar verdik. İkimizde işimizi severek yaptığımız için dükkanımızda pozitif bir enerji hakim, dolayısıyla arkadaş kitlemiz ve “İnkstanbul-Artcore” ailesi git gide daha da büyümektedir.
-Yurtdışı festivallerine gidiyorsun? Orada ki bağlantıların neler?
"Myspace" üzerinden yurtdışından birçok meslektaşımla tanıştım ve arkadaş oldum. Bu arkadaşlıklar dükkan ziyaretleri ile pekişti zamanla, kardeş işletme haline geldik. Böylece, karşılıklı bilgi alışverişi ve işbirliğine dönüştü ilişkilerimiz.
-Son olarak bizlere dövme hakkında ne söylemek istersin? Sana nasıl ulaşabilir insanlar?
Dövmenin kalıcı olduğunu hiçbir zaman göz ardı etmeyin. İnsanlar bize sitemiz üzerinden veya "Myspace","Facebook" gibi platformlardan ve telefonla ulaşabilirler.
Telefon:0216 348 43 39
http://www.inkstanbulartcorefamily.com
http://dannygarcia-inkstanbulartcore.blogspot.com
http://www.facebook.com/dannygarcia72
www.myspace.com/dannygarcia72
www.myspace.com/inkstanbulartcore
Begüm TOPRAK
BEGÜM TOPRAK
YAZARA E-POSTA GÖNDER