Cildinizi hırpalayan pek çok etken var. Uykusuzluk, hava kirliliği ve stresin cildinize etkileri karşısında, doğru ve sürekli bir cilt bakımı uygulamıyorsanız, cildinizin nemini yitirmesi, kuruması, kırışması ve zamanından önce yaşlanması kaçınılmaz.
Bu nedenle 20 yaşından itibaren, cilt bakımına başlamak gerekiyor. Tabii bu bakımın yaş ilerledikçe farklılaşması da şart. Bakım yapmak için öncelikle cilt tipinizi belirlemeniz gerekiyor.
Karma cilt: Çok sık rastlanan bir cilt tipidir. Yağ bezlerinin bazı bölgelerde çok, bazı bölgelerde yetersiz çalışması sonucu alın, burun, çene yağlı, yanaklar ve göz kenarları ise kuru ve kırışıktır. Bu tür ciltlerin bakımı zordur.
Yağlı cilt: Çalışan yağ bezleri bu tür cildin gözeneklerini genişletir. Burunda ve çenede gözeneklere gömülü ufak yağ noktaları görülür. Yüzün çevresi kurudur. Bu tür ciltlere de sıkça rastlanır.
Kuru cilt: Kuru cildi, normal ciltten ayırmak güçtür. Cildin kuru olup olmadığını anlamak için iyice temizlemelidir. Kuru cildin rengi genellikle donuk ve soluktur. Kuru ciltleri iki sınıfa ayırabiliriz: Yağsız kuru cildin gözenekleri nazik ve duyarlıdır. Elmacık kemikleri bölgesindeki kılcal damarlar yüzeye yakınsa, bu bölge kızartılı olur. Susuz kuru cildi olanlar, yüzlerini sabunla yıkadıklarında, cildin gerildiğini hissederler. Gözenekler her ne kadar yağsız kuru ciltlerinki kadar nazik değilse de, deri pul pul dökülür. Çünkü susuzdur. Göz kenarlarında, dudak çevresinde ve alında, yirmi yaşından hemen sonra ince kırışıklıklar belirir.
Yaşlı cilt: Yaşlılarda ve erken cilt yaşlanmalarında görülür. Sarkık ve kırışıktır.
Normal cilt: Hafif gergin, dokusu sık, kırışıksız, dokunulduğunda bir bebeğinki kadar düzgündür. Ender rastlanan bir cilt tipidir.
20'li yaşlarda cilt bakımı
Bu yaşlarda cilt güçlü, pürüzsüz ve gergindir. Ama özellikle alında, burnun ve ağzın yan taraflarında sivilce topluluklarına rastlanır. Genç cildin tek sorunu da budur: Sebum salgıları ve hormonlar henüz düzene girmemiştir. Ölü hücreler ayda bir kez, yerlerini yenilerine bırakmak üzere dökülür. Dokular sağlamdır. Vücut tarafından yıkılan kolajen, kolaylıkla tekrar üretilir. Temizlik ve nemlendirme anahtar kelimelerdir. Özellikle sivilce ve siyah noktaların fazla olduğu durumlarda, doğru sabunu kullanmaya özen gösterilmeli. En sık yapılan hata, cildin yağını fazlasıyla alan bir ürün seçmektir: Böyle bir durumda, sivilceler azalmak yerine artar. Çünkü, cilt yüzeyindeki nem ve yağ tabakası hızla yok olur. Kullanılan kremler, gözeneklerin fazla tıkanmasını önlemek için hafif olmalıdır. Ayrıca, genç ciltte leke oluşmasına fırsat vermemek için kremler parfüm içermemelidir.
30'lu yaşlarda ilk kırışıklar başlar
Bu yaşlarda birkaç küçük sorun baş gösterir: Göz çevresi, alın ve ağzın kenarlarında, özellikle ışıkta belli olan, ilk kırışıklıklar ortaya çıkar. Yaşlı hücreler, dökülme yeteneklerini kaybeder ve üst derinin kalınlaşmasına neden olur. İşte bu yüzden, cilt yüzeyi artık eskisi kadar pürüzsüz değildir. Işık eskisi gibi güzel yansımadığından, cilt yüzeyinde gölge oyunları oluşur. Cilt kıvrımları arasına sızan makyaj malzemeleri de, alerjik reaksiyonlara neden olmaya başlar. Esnek lifler ve kolajen eskisi kadar fazla üretilmez. Cildin devamlı hareket halinde olduğu bölgelerde ilk belirgin izler oluşur. Yeterince güçlü olmayan bir cilt, güneş ışınlarından fazlasıyla zarar görür. Bu yaşlarda cilt, ilk zayıflık belirtilerini göstermeye başladığından, zararlı UV ışınları, cildin orta tabakasına kolaylıkla geçebilir. Bunu önlemek için ne mi yapmalı? Ağızdan A, F ve E vitaminleri ile mineral preparatları alınabilir. Dışarıdan yapılacak uygulamalara gelince: Sabahları koruma filtresi içeren kremler, akşamları ise cildi nemlendirip onaran meyve asitlerinden faydalanılabilir. Bu yaşa dek normal ya da karma olan bir cilt, birden kuruyabilir. Hemen uygulamaya geçmeniz gereken strateji, hassas ciltler için hazırlanmış, bileşiminde rahatlatıcı ve dengeleyici maddeler bulunan özel ürünler kullanmaktır. Özel temizliğin dışında nemlendirici bir kremle masaj yapılmalıdır.
40'lı yaşlarda hücre değişimi yavaşlar
Cildin yaşlanmasını geciktirmek için yapılabilecek pek çok şey var. Bu yaşlardaki cildin kolajen üretimi giderek azalır. Üst katman hâlâ gücünü korusa da, iç kısımda bulunup onu destekleyen esnek lifler biraz zayıf düşer. Bu durum, dıştan bakıldığında yanaklarda ya da çenenin altında çöküntüler şeklinde görülebilir. Bazen de cilt mat ya da solgun bir görünüm alır. Bunun nedeni hücre değişiminin yavaşlamasıdır. 40 yaşına gelindiğinde, tıpkı vücutta olduğu gibi, yüzdeki kaslarda da çökmeler görülür. Bu yüzden, her gün ayna önünde yapılacak 5 dakikalık bir yüz jimnastiği mükemmel sonuç verir. Etkili bir diğer egzersiz de, çubuk şeklinde bir sakızı dişlerin arasına yerleştirip, bu şekilde çiğnemeye çalışmaktır. Bir diğer kurnazlık da, yüzün bir yanı üzerinde uyumaktan kaçınmaktır.
Yaşınıza ve Cildinizin Tipine Göre Bakım
Uykusuzluk, hava kirliliği ve stresin cildinize etkileri karşısında, doğru ve sürekli bir cilt bakımı...
DİĞER HABERLER
Güzelleşmek İçin 6 Öneri!
Bazı güzellik efsaneleri günlük hayatımızda yer etmiştir. Bunlar nedir? Doğru mudur?
Doğal Yollarla Diş Beyazlatmak Mümkün
Beyaz dişler ve ışıltılı bir gülümsemeye sahip olmak herkesin isteğidir.
“Rocher’den Karın Bölgenize Özel…”
“Tatil Yeri Seçimi Çiftlerin Arasını Açıyor ”
“Doğulu Kadınların Güzellik Sırları”
“28.Ankara Uluslararası Film Festivali’nde Ödüller Sahiplerini Buldu! ”
“Ramazan Manevi Detoks İçin Büyük Bir Fırsat”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32