Güçlü performanslarının yanı sıra gösterdiği zarif dayanıklılık ve asaletiyle tanılan aktris, La Mer ile doğal bir uyum içinde, her ikisi de zamansız güçlülük ve yumuşaklık ikiliğini temsil ediyor.

“Michelle Yeoh ile yaptığımız kampanya, La Mer’in denizden doğan sağlık ve enerjiyi kullanarak zamansız güzelliği elde etme felsefesiyle doğal bir uyum içinde. Çığır açan bir yılın ortasında, Michelle Yeoh da kariyeriyle ve ilham verici hikayesiyle zaman ve yaş kavramlarına karşı çıkıyor,” diyor Sandra Main, La Mer Global Marka Başkanı.

La Mer'in cilt felsefesi, doğal güzelliği elde etmek için denizde doğan sağlık ve enerjiden ilham alıyor ve her yaşta ‘La Mer'in Görünümü’nü elde etmek için kuşakları aşıyor. Yeoh yıllar içinde daha da parlak hale geldi ve zamanın testine dayanan, sürekli ve yaşlanmayan yolculuğunda La Mer'in özünü yansıttı.

“Deniz benim için çok özel bir yer. Sükuneti ve ilhamı burada buluyorum ve ailemle orada geçirdiğim zamanların sıcak hatıraları geliyor aklıma,” diyor Yeoh, okyanusa olan ömür boyu bağlantısından bahsederek. “Aynı bağlantı beni La Mer'e çekti, denizin iyileştirici gücünü anlayan bir marka. La Mer ürünleri sadece cildimin ışıldamasını sağlamakla ve sağlıklı hissettirmekle kalmıyor, aynı zamanda okyanusta olduğumda hissettiğim sükunet ve yenilenme hissini de getiriyor.”

Yeoh, Yvan Fabing tarafından yönetilen bir dizi sosyal medya filmiyle karşımıza çıkacak. Bu filmler Yeoh'un kişisel yolculuğuna ve onu bugün etkili bir kadın yapan ritüellere içten bir bakış sunacak. Serinin ilk bölümünde Yeoh, geçmişin deneyim ve anılarının arşivini ve kimliğinin temelini nasıl oluşturduğunu keşfederken, yeni La Mer Nemlendirici Soft Cream'i keşfetmeyi de anlatıyor. Zamansız ışıltının La Mer felsefesini yansıtarak, bu lüks krem, ekranı zarafet ve güçle aydınlatan yumuşak bir ışıltıyla cildini dönüştürüyor.

“Bu video dizisi, suya övgüdür. La Mer’in denizden gelen iyileştirici gücünü benimseyerek, zaman ve su, tematik anlatımda önemli roller oynayacak,” diyor Fabing. “Zaman eğilir, donar, hızlanır, duraklar, flaşlar ve geri sarmalar, sevilen ritüelleri hem mecazi hem de gerçek anlamda işler. Tüm bu sahnelerde ışıltılı bir cildin gerçek güzelliği parlar.”