Evliliğin ilk 5 yılında çiftler havlu atarak, soluğu mahkeme salonlarında alıyorlar. Gönüllülük Eğitmeni ve Yazar İnal Aydınoğlu, yeni evlenecek çiftlere “Bir ömür boyu evet!” diyerek atılan imzaların sadece defterde kalmaması için mutlu evliliğin formüllerini paylaşıyor.
Pembe düşlerle, birlikte yaşlanmanın hayaliyle başlayan evlilikler, özellikle son yıllarda daha atılan imzalar kurumadan bitiyor. Çiftlerin birlikte yaşlandıkları evlilikler, “Bir ömür boyu evet!” sözü artık mazide kaldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun son yaptığı araştırma da bunu doğruluyor. Araştırmanın sonuçlarına göre boşanmaların yüzde 39,6’sı evliliğin ilk 5 yılı içerisinde gerçekleşiyor. Boşanan çiftlerin sayısı ise her geçen gün biraz daha artıyor. Yine yapılan başka bir araştırmaya göre boşanma oranları, evlilik oranlarını katladı. Öyle ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi son yıllarda artan boşanma oranlarını araştırmak için meclis komisyonu dahi kurdu. Evliliklerin bu kadar kısa sürmesinin en büyük nedeni ise çiftlerin birbirine net, açık ve anlayışlı olması. İncir çekirdeğini bile doldurmayacak sorunların büyütülmesi, egoların ön planda tutulması, güç savaşı yapılması ve içten arkadaşlık kurulması, evlilikleri bitirme derecesine getiriyor. Boşanmaların bu kadar hızlı gerçekleşmesi yeni evlenecek çiftler üzerinde de tedirginlik ve korku yaratıyor. Yaşam, sevgi, mutluluk, gönüllülük, kadın-erkek ilişkileri gibi konular üzerine bu zamana kadar yazmış olduğu 11 kitabıyla tanınan Gönüllülük Eğitmeni ve Yazar İnal Aydınoğlu, bir ömür boyu sürecek evliliklerin hâlâ mümkün olduğunu belirtiyor. İnal Aydınoğlu, “Evlilik, aşkın en güzel meyvesidir. Fakat günümüzde meyvenin daha olgunlaşmadan çürüdüğünü görüyoruz. İnsanların birbirlerine olan ihtiyaçları mı azalıyor? Hayır, aksine içinde bulunduğumuz bu dönemde her zamankinden daha çok birlikteliğe ihtiyacımız var. Bir yastıkta yaşlanmak, birlikte iyi yaşayabilmek için sevgi; evde egemen kılınmalı, aşk yaşatılmalı, saygı ise hiç elden bırakılmamalıdır.” açıklamalarında bulunuyor. Çiftlerin atacağı doğru adımlarla kalıcı birlikteliğin yollarını oluşturacaklarını belirten İnal Aydınoğlu, evlilikte mutlu olmanın ve sürekliliğin sırlarını ise şu şekilde sıralıyor:
• İlişkinin mihenk taşı ilgidir: Sevgi, ilgi demektir. İlgiyi sürdürmek ise konuşmak, dinlemek, anlamak ve anlayışlı olmakla sağlanabilir.
• Önce arkadaş olun: Bir evin içinde arkadaşlık yoksa ister eş, ister anne-baba, ister çocuk olunuz yaşamın güzelliği ve sıcaklığı kaybolur. Bir ömrü beraber geçireceğiniz kişiyi ne kadar iyi tanıyor ve onunla ne kadar çok özlüyor, ne kadar iyi vakit geçiriyorsanız, ilişkinizin ömrü de o kadar uzun olur.
• Yatak odanız sadece sevgi yeriniz olsun: Ortaya çıkabilecek sorun ve anlaşmazlıkları yatak odanıza taşımayın. Yatak odasına giren sorunlar sorun olmaktan çıkar, evliliğin temeline konulan dinamit haline gelir.
• Sevginin en büyük düşmanı, sahip olma duygusudur: Bir insanın sevdiği insana sahip olma arzusu sevgiyi bitirir. Sevgi bir başka insanı köklerinden koparmak değil, köklerine, değerlerine, geleneklerine saygı göstererek kabul etmektir. Sevgi, yaşayabilmek için esirgemez bir cömertlik ister. Vermekle, paylaşmakla ve karşılığında hiçbir beklenti içinde olmamakla bir sevgi ortamı oluşturulabilir.
Konuşun:Eşler arasındaki birçok sorun, iyi ve bilinçli bir şekilde konuşulmadığı için çözümsüzlüklere, büyük kavgalara, boşanmalara neden olur. Yalnızca sorunlu noktaları konuşun. Geçmişi, “şimdiniz” haline getirmeyin! En önemlisi de konuşurken yolunuza daima sevgiyi ve anlayışı rehber yapın.