İlkil Öz’ün terapiye gelenlerin sorunlarından yola çıkarak kaleme aldığı yeni kitabı “Kadınlar Neden Evlenir?”, 2 Mart’ta okurla buluşacak.

Psikolog-yazar İlkim Öz’ün 1’i bekar, 6’sı evli 7 kadının hikayesini işlediği kitap, terapilerde aktardıkları gerçek yaşam öykülerinden hareketle kadınların evlilik yaşamında karşılaştığı sorunları ve nasıl çözümler üretilmesi gerektiğini masaya yatırıyor. Öz, aldatılan, cinsel sorunlar yaşayan ya da evlilikten korkan bu kadınların evlilik öykülerini sorguluyor.
       
Kitabını 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde tüm kadınlara armağan eden Öz’ün eseri, benzer sorunları yaşayan kadınlar için çözüm yolunu gösteren bir başucu kitabı...
       
ERKEK “ELİNE SAĞLIK” BİLE DEMİYOR
       
İlkim Öz, eskiye oranla evlilik sorunlarına terapiye gelerek çözüm arayanların arttığını ifade etti. Evlilikte en büyük sorunu genellikle kadınların yaşadığını kaydeden Öz, “Kadın sorunlarını eşinin dinlemediğinden yakınıyor. Sonra eşi geliyor, sorunun farkında bile olmadığını yorgun argın eve geldiğini söylüyor. Kadın şefkat, onaylanma bekliyor. Eşi, ‘eline sağlık’, ‘seni seviyorum’ gibi sözler söylesin istiyor. Bu da olmayınca bunalıma giriyor” dedi.
       
Erkek ve kadının kafasındaki evlilik kalıplarının farklı olduğunu vurgulayan Öz, “Kadın evlilikten önceki gibi bir aşk istiyor. Erkek için evlilikten önce ve sonra diye bir durum var. Evlilik milat konumunda. Eşine, ‘sen artık benim evimin kadını, çocuğumun annesisin’diyor. Halbuki bir tek söz bile kadın için önemli” diye konuştu.
       
“KAYNANA, OĞUL VE EŞİ BİRLİKTE TERAPİYE GELİYOR”
       
Evlilikte “kaynana probleminin” de önemli sorunların başında geldiğini aktaran İlkim Öz, “Kadınlar eşlerinin kendinden çok annesine ilgi gösterdiğini söylüyor. Anne bir yandan, eş bir yandan erkeğe bastırıyor. Arada kalan erkek havlu atıyor, evlilik de batıyor” dedi.
       
Bu sorunla gelen çok sayıda danışanının bulunduğunu ifade eden Öz,”Hatta bazılarını sorunun çözümü amacıyla kaynana, oğul ve eşi birlikte terapiye çağırdık. Anne oğluna baskı yaptığını kabul etmiyor, gelin de eşini zor durumda bıraktığını farketmiyor. Bu sorunun çözümü zor” diyerek yeryüzünün en eski çatışmalarından olan ve son günlerde çok tartışılan gelin-kaynana sorununa dikkati çekti.
       
Sakin ve uyumlu insanların kaynanasıyla daha az çatışma yaşadığını aktaran Öz, kaynanaların menopoz dönemlerinde bu çatışmaya daha çok girdiğini belirtti.
       
“CEP TELEFONU ALDATAN KOCAYI YAKALATIYOR”
       
Kapısını en fazla çalan kadınlar arasında aldatılanların geldiğini ifade eden Öz, cep telefonunun yaygınlaşmasıyla aldatan kocaların rahatlıkla yakalandığını söyledi. Eskiden eşinin “gömleğini koklayan, ruj izi arayan” kadınların şimdi telefondan rahatlıkla kaçamakları tespit ettiğini ifade eden Öz,”Erkeklerin hiç bahanesi kalmadı. Aslında ne kadın, ne de erkek tek eşliliğe uygun değil. Oysa ki erkek bu durumu kendi tekeline alıp haklı çıkmaya çalışıyor” dedi.
       
Evlilikte yaşanan sorunlardan birinin de cinsellik olduğunu dile getiren Öz, “Erkek eline başkasının eli değmemiş kadın arıyor. Sonra da bu kadından müthiş bir performans bekliyor. Oysa ki bu imkansız. Kadının küçükten itibaren cinselliğini bastırması isteniyor. Çoğu evliliğin 5-6 yılı bu cinsel sorunlarla geçiyor. Cinsel soğukluk, vajinismus, tatminsizlik gibi sorunlar Türk kadınlarının birçoğunda var” diye konuştu.
       
Kadınların ise eşlerinin kişiliğini değiştirmek istemelerinin ve sorunları her gün üstüne basa basa dile getirmelerinin evlilikteki en büyük hataları olduğunu vurgulayan İlkim Öz, şu tavsiyede bulundu:
       
“Karşınızdaki bir insan, pazardan aldığınız portakal değil. Kendine özgü huyları var, değişmez. Onları olduğu gibi kabul edin, sorunlarını dinleyin, beklentilerini karşılıklı konuşarak anlayın. Çözüm yolu aramalısınız ve halledemiyorsanız profesyonel yardım almalısınız. Büyük beklentilerle kurulan yuvalar hemen yıkılmasın...”