Birçoğumuz yeni gelen yılı sevdiklerimizle birlikte evde, otelde ya da farkı eğlence mekanlarında karşılıyoruz. Haliyle sofralarımız da bir hayli zengin oluyor. Ancak çeşit çeşit mezeler, çerezler, birbirinden lezzetli yemekler, farklı içecekler, tatlılarla dolu bu sofraların sonrası pişmanlığa dönüşebiliyor. Keyifle oturduğumuz sofralar bize fazla kilo ve farklı sağlık sorunları olarak dönebiliyor. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin en önemli şartlarının düzenli aralıklarla ve azar azar-sık sık beslenmek olduğunu hatırlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Diyetisyen Yusuf Öztürk, yılbaşı gecesinde doğru beslenmek isteyenler için şunları öneriyor: “Sadece yılbaşı gecesinde değil her zaman gün boyunca bir öğüne çok fazla yüklenmeden sabah, öğle ve akşam öğünlerinde birbirine yakın miktarda menüler tüketmeye önem göstermeliyiz. Yılbaşı akşamında daha fazla besin tüketileceğimizi göz önüne alarak gün içerisinde aç kalmak, düzenli beslenmemek yapılabilecek en büyük hatalardan biri. Sabahtan başlayarak tüm öğünleri mutlaka düzenli ve yeterli almak gerekir ki akşam yemeğine kadar metabolizmamız yavaşlamasın, sindirim faaliyetleri devam etsin.”

Yağlı ve soslu et yemeklerinden uzak durun

Yılbaşı sofrasında daha az yağlı ve sindirimi kolay olan yiyeceklerin tercih edilmesi gerektiğini altını çizen Diyetisyen Yusuf Öztürk, şöyle devam ediyor: “Yılbaşı akşamında ana yemeğiniz et grubu olacaksa daha çok sebzeli, ızgara, haşlama veya fırında hazırlanmış bir et yemeğini tercih etmelisiniz. Bol yağlı ve soslu etlerin sindirimi zordur, bu tarz etleri tercih ederseniz ertesi gün sindirim sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz. Yemeğe çorba ile başlayıp, ardından ana yemeği çiğ sebzelerden hazırlanmış salatalarla destekleyerek tüketebilirsiniz. Tatlı olarak sindirimi kolay olan sütlü ve meyveli olanları tercih etmenizi öneriyorum. Çünkü şerbetli hamur tatlıları kan şekerini hızlı yükseltip düşürdüğü için hem uzun süreli tokluk sağlamaz hem de vücudunuzu çok fazla yorar.”

Daha az fındık, fıstık, daha çok kuru meyve ve leblebi

Yılbaşında çok fazla tüketilen kuruyemişlere de değinen Diyetisyen Yusuf Öztürk, besin içeriği zengin bu besinleri tüketirken mutlaka ölçülü olunması gerektiğinin altını çiziyor. Öztürk, hazırlayacağınız kuruyemiş tabağında fındık, fıstık, ceviz, bademe daha az, leblebi ve kuru meyvelere ise daha fazla yer vererek hem kalori alımını azaltabileceğini hem de sindirim sorunlarını önüne geçebileceğinizi hatırlatıyor. Alkollü içeceklerden ise alkol oranı en az olan içecekleri tercih ederek karaciğerinizi korumaya çalışılmasını öneren Öztürk, “Bu çerçevede alkol oranı en düşük, en uygun olan içecek şaraptır. Ancak şarabın da tüketimini abartmamalı, en fazla 2 kadehle sınırlamalısınız” diyor.