Kilo vermenize rağmen karın bölgenizdeki yağlardan hala kurtulamadınız mı? Kilo sorunu olsun veya olmasın karın bölgesindeki yağlanma birçoğumuzun ortak derdi. Ülkemizde yapılan bir çalışmaya göre, 20 yaş ve üzerindeki her 100 kişiden 34’ünde abdominal obezite, bir başka deyişle karın ve bel çevresinde yağlanma var. Çoğumuz sadece estetik bir sorun olarak düşünsek de karın bölgesinde yağlanma aynı zamanda ciddi hastalıklara davetiye çıkarıyor: Yağlanma arttığında vücutta ilk olarak insülin hormonu düzensiz salgılanmaya başlıyor, bunun sonucunda da insülin direnci ve diyabet gibi metabolik hastalıklar gelişiyor. Ayrıca inme, kalp ve damar hastalıkları açısından da önemli bir risk bu bölgelerdeki yağlanmalar. Peki karın yağlarından kurtulmak için neler yapmalı, nelerden kaçınmalıyız?
Şekeri hayatınızdan çıkarın
Şeker içeren besinler tükettiğinizde kan şekeriniz hızlı yükseliyor ve yine hızla düşüyor, bu da vücutta ani acıkmaya, daha fazla yemek yemenize sebep oluyor. Dolayısıyla şeker tüketiminden mutlaka kaçınmalısınız. Ayrıca dikkat etmeniz gereken bir başka önemli nokta da, gizli şekerler! Çayınıza hiç şeker atmıyor olabilirsiniz ki bu sağlığınız için çok önemli bir alışkanlık. Ancak dışardan satın aldığınız paketli ürünlerin içinde yer alan şeker miktarına da dikkat ediyor musunuz? Her paketli ürünün etiketini mutlaka okuyun, aksi halde vücudunuza fazla şeker almış olursunuz. Bunun sonucunda siz fark etmeden tükettiğiniz şeker nedeniyle karın ve bel çevrenizdeki yağlanma artmaya başlar.
Bol bol su için
Vücutta yeteri kadar su olmadığında beyin yağ yakımını durdurarak yağları depo ediyor. Bunun nedeni ise yağ yakımı sonunda oluşan atık maddeyi, yeterince su olmadığı için vücuttan uzaklaştıramaması. “Bu yüzden su tüketimi yağ yakımı ve kilo verme süreci için çok önemli” uyarısında bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Yeşim Özcan “Her bireyin içmesi gereken su miktarı ise farklı oluyor. Bunun kolay bir hesabı var, kilonuzu 30 ile çarpın, çıkan rakam günlük içmeniz gereken su miktarıdır. Örneğin 50 kilo iseniz 1500 ml su içmelisiniz” diyor.
Çay ve kahveye dikkat
Toplumdaki yaygın inanışın aksine çay ve kahve su yerine geçmiyor, aksine sıvıyı vücuttan dışarı atıyor. Dolayısıyla gün içerisinde 2-3 bardaktan fazla çay veya kahve tüketiyorsanız, vücudunuz daha fazla suya ihtiyaç duyacaktır. Bu nedenle her çay ve kahvenin ardından, günlük ihtiyacınıza ek olarak bir bardak su içmeyi ihmal etmeyin.
Protein ve lif önemli
Beslenme ve Diyet Uzmanı Yeşim Özcan, “Karın ve bel çevresindeki yağlanmayı azaltmak için protein ve lif ağırlıklı besinleri tercih etmek gerektiğini belirterek, “Çünkü protein ve lif içeren besinler kan şekeri seviyesini düzenleyerek daha uzun süre tok tutuyorlar. Dolayısıyla kahvaltıda mutlaka iyi protein kaynağı olan peynir ve yumurtaya yer verin. Börek, poğaça gibi unlu gıdalardan, şekerli besinlerden uzak durun. Öğlen yemeğinde yine protein ağırlıklı et/tavuk/balık veya kuru baklagil yemeklerini tercih edebilirsiniz. Yanında bol lif kaynağı karışık yeşil salata da eşlik edebilir. Akşam saatlerinde ise daha çok sebze ağırlıklı yemekler ve yoğurt tüketmenizde fayda var” diyor.
Ekmeksiz kalmayın, ancak…
Unlu besinler, tıpkı şekerli besinlerde olduğu gibi kan şekerinin hızla yükselmesine ve yine hızla düşmesine yol açıyor. ''Ben hiç ekmek yemiyorum zaten'' diyorsanız, dikkat! Beslenme ve Diyet Uzmanı Yeşim Özcan ekmeği hiç tüketmeyen kişilerin bol bol pilav, makarna, börek ve tatlı yediklerine sık sık tanık olduklarını belirterek, “Önemli olan bir besini hayatınızdan çıkardığınızda onun yerine neyi koyduğunuzdur. Dolayısıyla hiç ekmek yememek değil, porsiyonuna dikkat ederek tam tahıllı olanı tercih etmeniz daha doğrudur” diyor.
Meyveyi abartmayın
Vitamin, mineral ve lif açısından çok zengin olsalar da meyvelerde früktoz, yani meyve şekeri bulunduğunu da unutmamak gerekiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Yeşim Özcan bu nedenle meyvenin sınırsız tüketilebilecek bir besin olmadığı uyarısında bulunarak, “Eğer porsiyona dikkat etmezseniz, tükettiğiniz şekerin miktarı arttığı için karın ve bel çevresinde yağlanmanın yanı sıra karaciğer yağlanması da oluşabiliyor. Günlük ortalama 3-4 porsiyondan fazla meyve tüketmemeye özen gösterin. Orta boy elma ya da armut bir porsiyondur. 2 incir, 15 adet üzüm, 1 adet kivi, orta boy yarım nar da bir porsiyon meyveye eşdeğerdir. Ayrıca meyveyi bir tabak dolusu değil, gün içinde bölerek ara öğünlerde tüketin” diyor.
Probiyotikleri önemseyin
Bağırsaklarda iyi bakterilerin sayısı azalırsa gaz, şişkinlik, hazımsızlık ve kabızlık problemleri yaşanabiliyor. Bunun sonucunda karın çevresi daha şiş ve yağlı görünebiliyor. Bu sorunları en aza indirmek için 3 ay düzenli olarak hekim veya diyetisyeninizin önerdiği probiyotik kullanmanız gerekebilir. Bunun yanı sıra kefir ve yoğurt gibi protein içeriği yüksek besinlere de sofranızda mutlaka yer verin.
Yemekten sonra yürüyüş şart!
Günlük ortalama kaç adım attığınızı hiç hesapladınız mı? Yanıtınız ‘hayır’ ise en kısa zamanda hesaplamanızda fayda var, çünkü yürüyüş kan şekeri seviyenizin kontrolü için çok önemli. Özellikle öğlen yemeklerinden sonra yapacağınız 15-20 dakika gibi kısa yürüyüşler vücudunuzdaki insülin seviyesini dengelediği için karında yağ oluşumunu önlemesinin yanı sıra yemekten sonra ağırlık çökmesi, uyku gelmesi veya halsizlik hissi şikayetleri de hafifletecektir.