Fark etmeden zayıfla
Hepiniz her gün bir yenisi çıkan diyet programlarından sıkılmadınız mı? Her zaman formda olmayı başaran yeni çağın modern kadınları arasına katılmaya ne dersiniz?
Bilinçsizce yiyerek kilo almak ve sonra olmayacak sonuçlar vadeden mucize reçetelerden medet umanlar arasında olmak yerine; yaşam tarzında yaptığı minik değişikliklerle her zaman formda olmayı başaran yeni çağın modern kadınları arasına katılmaya ne dersiniz? Üstelik neredeyse hissetmeden.
Üç günde beş kilo, bir haftada 15 kilo vermenizi sağlayacağını iddia eden tüm listeleri çöpe atın. Artık dizginleri ele almanın; kilo alıp hızla vermek, tekrar almak ve tekrar vermek kısırdöngüsüne son vermenin zamanı geldi! Çünkü son yıllarda elde edilen verilere göre, hızla kilo veren kadınların çok az bir kısmının örneğin beş ay sonra hala aynı kiloyu koruyabildikleri anlaşıldı. Bu umutsuz yoyo'nun sonunda kaybedilen sağlığı kimin geri vereceği ise meçhul. Şu rakamlara bir bakın: 1991 yılında ABD'deki insanların yüzde 10'u obezken, 2000'de bu oran yüzde 20'ye çıkmış. Bu hızla giderse 2050'de tüm ABD nüfusunun obez olacağı hesaplanıyor. Durum sadece ABD'de değil; dünyanın pek çok ülkesinde de benzer bir alarm sinyalleri veriliyor. Bu nedenle tüm dünyada beslenme trendleri yeniden yapılanıyor. Artık kısa sürede kilo verdiren diyetler ya da şişmanlıkta ilaç devrimi gidiyor; onların yerine yaşam tarzında sağlıklı değişiklikler geliyor. Dünya Sağlık Örgütü uzmanlarının, ülkelerin coğrafi ve ekolojik konumlarına göre yeniden oluşturmaya başladığı beslenme piramitlerine göre, bundan böyle temel yaklaşım kilo almamak üzerine kuruluyor. Kilosundan şikayeti olanlar ise diyetlerini farketmeden yapacaklar.
"Bu bir şaka mı, fark etmeden diyet mi yapılır?" demeyin. Sağlıklı beslenme alanında son görüşler, insanların hayatlarında gerçekleştirecekleri küçük stratejik değişikliklerle kilolarını uzun vadede vermeleri üzerine yoğunlaşıyor. Bu görüşlerin en temel noktası ise "farkında olmadan diyet". Neden mi?
Çünkü "fark etmeden diyet" yöntemleriyle light ürün kullanmaksızın, özel hazırlanmamış, gündelik yaşamınızda rahatlıkla bulabileceğiniz yemeklerden ne kadar yiyeceğinizi öğreniyorsunuz. Böylece hem sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanıyor, hem de diyet sırasında normal yemekler yediğiniz için kilo verdikten sonra da formunuzu rahatlıkla koruyabiliyorsunuz.
Sağlıklı beslenme konusunda dünya çapındaki literatürü ve uluslararası toplantıları günü gününe takip eden beslenme uzmanı ve diyetisyen Selahattin Dönmez ile Dünya Sağlık Örgütü'nün yeni yaklaşımını ve fark etmeden diyeti nasıl yapacağımızı konuştuk. Burada okuyacaklarıyla yetinmek istemeyenler Selahattin Dönmez'in Okuyan Us Yayınları'ndan bu ay çıkan "Fark Etmeden Diyet" isimli kitabına bir göz atmak isteyebilirler. Önce en temel bilgiler: Nasıl bir diyet uygularsanız uygulayın kaybettiğiniz vücut ağırlığının belirli bir miktarı su ve yağ, çok az miktarı da kas kitlesinden oluyor. Yapmanız gereken, vücudunuzdaki yağ kitlelerinin daha fazla gideceği diyeti seçmek olmalı. Çünkü "tek besine dayalı" diyet ya da "düşük kalorili" diyet uygulayarak verdiğiniz kiloların önemli bir kısmı vücudunuzdaki su kitlesinden olurken; sağlıklı beslenerek verdiğiniz kiloların önemli bir kısmını yağ kitlesi oluşturuyor.
Yaptığımız diğer temel yanlış, çoğumuzun "rejim" ile "diyeti" birbirine karıştırması. Bunun en belirgin sonucu, sağlıklı beslenme yerine özel teropatik diyetleri tercih ederek kiloları verip sonra da geri almak. Oysa rejim, herhangi bir hastalığa özgü. Özel hazırlama tekniği gerektiren, yasakları olan, tedavi edici, kan ve biyokimya takibi gerektiren listelere deniyor. Diyet ise bir insanın günlük yiyip içtiği her şey anlamına geliyor. Diyetin sağlıklı beslenme önerileri içermesi gerekli. Ayrıca tedavi edici olmaktan çok diyabet, kalp hastalığı, kemik kırılması, tansiyon yüksekliği gibi kronik hastalıklardan korumaya yönelmeli. Diyet için özel kan tetkiki gerekmiyor, rutin sağlık kontrolleri yeterli oluyor.
“Light”ın sağlığı koruduğu kanıtlanmadı
İnsanların kilo kaybetme maceralarında başarısız olmalarına neden olan başka bir etken ise "light" ve "diyetetik" ürün kavramlarının da yanlış anlaşılması. Çünkü toplumda nedense bu ürünlerin kısa vadede kilo vermeye yardımcı olacağı kanısı yaygın. Oysa durum hiç de böyle değil, insanların light ürünleri tükettiklerinde sağlıklarını koruyacaklarına dair bir kanıt yok; hatta Selahattin Dönmez "Bence gelecekte, bu tip beslenenlerde farklı klinik sorunlar ortaya çıkacak" diyor.
Öyleyse bu konudaki yanlışları düzeltmek şart: Light ürün, enerjisi en az yüzde 50 azaltılmış ürün anlamına geliyor. Oysa piyasaya baktığınızda üzerinde light yazan birçok ürünün kalorisi, normal ürünlere göre daha fazla. Diyetetikler ise belirli hastalıklarda kullanılmak üzere geliştirilmiş, beyinin içindeki karbonhidrat, protein veya yağın azaltılması sonucu elde edilmiş ürünler. Örneğin şeker hastaları için geliştirilen ürünlerin içinde glikoz yerine kan şekerini daha uzun sürede daha yavaş yükselten fruktoz bulunuyor. Kalp hastaları veya trigliserit yüksekliği olanlar için geliştirilmiş olan süt ürünlerinde doymuş yağ oranı azaltılmış olabiliyor. Hipertansiyonlular için geliştirilen tuzların ise sodyumu azaltılmış oluyor.
Bugüne dek var olan besin piramitlerinin her topluma uygun olmamasına rağmen herkes tarafından kullanılması, bunların içeriğinin durmadan değişmesi, uzmanlık alanı beslenme olmayan kişilerin bu bilgilerin doğruluğunu denetlemeden halka sunmaları da ayrı bir sorun. Özellikle yaşam boyu davranış değişikliği yapmayı göze alamayan insanlara herşeyden fazla fazla yiyip, sonra da da hızlı kilo vermek ise inanılmaz cazip geliyor. Kilo verme fikrinin cazibesi, sürekli başka yolları deneme isteğini doğuruyor. Durmadan ilginç ve anlamsız diyetleri deneyen kişilerde, kaybedilen kilonun korunması da çözümlenemeyen bir sorun.
“Türkiye’nin ilk ve tek üstün yetenekli çocuklara eğitim veren okulu...”
“Yeni ‘Tatlı Cadı’mız Nicole Kidman”
“Toksik Kişiler Olumsuz Duygu Aynası Oluyor!!!”
“Katerina Ekşioğlu Moda Dünyasındaki Hedeflerini Büyütüyor!”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32