21 yaşındaki Togan Gökbakar*ın ilk uzun metrajı olan Gen'in başrolünde Doğa Rutkay yer alıyor. Bu bol kanlı gerilim filmi, muadillerinin aksine hoşgörüyü hak ediyor
Okul, Büyü, Dabbe ve son olarak Beyza'nın Kadınları... Tür filmleri hususunda hayli kısır olan sinemamızı renklendiren bu yerli gerilim filmlerinin, seyirciden kabul görmesiyle tür filmlerinin de önü açıldı nihayet. Benzer bir yoldan yürüyen Gen, ticari bir kurnazlıkla çekilmiş muadillerine nispeten bir adım önde görünüyor. Bir ilk film olarak da, görselliği ve sanat yönetimine özenilmiş bir prodüksiyon olarak da, önemli işler başarmış olduğunu kabul etmek gerek. Her şeyden önce yönetmen Togan Gökbakar'ın belli bir sinema duygusuna ve görsel üsluba sahip olduğu açıkça belli oluyor. Ancak yönetmen ve dolayısıyla film, senaryosunun kurbanı olmuş. Sinemamızın ve özellikle tür filmlerinin klasik sorunu, 'plastik diyaloglar' Gen'i sarıp sarmalamış durumda. Türün belli örneklerinden öykündüğü açıkça belli olan hikaye de dökülüyor. Ne 'katil kim' oyunu, ne de 'final sürprizi' beklenen etkiyi yaratabilmiş... Filme ikinci çelmeyi de oyuncuları takmış ne yazık...

Alkışlar Veli Kuzlu'ya...
Ancak Gökbakar, zaman zaman filmi parodi haline getirip kendini ciddiye almadığını hissettirerek, kimi zaman da kamerasını oyuncuların önüne geçirerek bu sorunların farkında olduğunu gösteriyor. Elinden geleni yaptığını ve bunda kısmen başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki Gen, sinemamızın gördüğü en stilize filmlerden. Bu noktada görüntü yönetmeni Veli Kuzlu'nun hakkını da teslim etmek gerekiyor.


Talip Ertürk
terturk@gazetevatan.com