Pazar günü ne yapılır?
"Pazar sabahı hele ki kış gününde, en güzeli uzun süre yataktan kalkmamaktır. Bir de kahvaltıyı yatağa servis yapan biri olursa, ohh..." Ebru Ziyanak'ın yeni yazısı...
Pazar sabahı hele ki kış gününde, en güzeli uzun süre yataktan kalkmamaktır. Bir de kahvaltıyı yatağa servis yapan biri olursa, ohh değmeyin keyfine. Kahvaltı mönüsünde de kızarmış ekmek kokusu, soğanlı menemen, renkli reçeller, nutella, bandırabileceğiniz kızarmış sucuk, ekmeğin üstüne süreceğiniz tereyağ, ayrılmaz ikili balla, kaymak, taze sıkılmış portakal suyu, alternatif olarak çay ya da benim gibiler için süt… Ben yazarken bile acıktım.
Pazar sabahları ettiğimiz kahvaltı aile geleneğimizdi. Ekmeklerimiz sobanın üstünde kızarırdı. Kokusu tüm apartmana yayılırdı. Benim çocukluğum da, tanıdığım herkesin pazar gününü ailece geçirmek ve her şeyi beraber yapmak gibi bir alışkanlığı vardı. Mesala sokaklar da öğlene kadar kimseyi göremezdiniz. Hatta bizim bakkalımız bile dükkanını geç açardı. Fırından gelen ekmekler sandık içinde, üstünde örtüyle bekletilirdi. Ekmek almak isteyen alır, parasını sandığın içine atardı.
Evlerde ise babaların elinde gazete, anneler mutfakta hazırlıklarını yapar, çocuklarsa duvardan duvara koştururdu. Evde ki, büyükbabalar ve büyükannelerse müdahale peşindeydi. Çocukları durduran şey, tek kanalımız TRT de ki bir çizgi film olabilirdi.
Öğlene doğru, o gün nereye gideceğimizin planlarını yapardık. Ağabeyimle, ben genelde kuzenlerimize gitmek için oy kullanırdık. Özellikle dayımlara gitmek, bizi çok mutlu ederdi. Bahçeli evlerinin içinde köpekleri, tavukları, horozları, güvercinleri, kedileri vardı. En güzeli de saklambaç oynamak için geniş bir alanlarının olmasıydı.
Pazar günlerini bugün hala çok severim. Çok özel diye düşünürüm. Gerçekten yapmak istediğim şeyleri, görmek istediğim kişileri bugüne toplarım. Aslında en çokta evimde, ailemle olmaya, bir ara tamamen yalnız, odam da pineklemeye bayılırım.
İnsanın kendisine ve önemli bulduğu kişilere ayırması gereken özel bir günü olmalı. Bu günü sabahtan akşama kadar planlamalı ve geleneksel bir hale getirmeli. Sıkılmamalı, belki bir haftanın tüm yorgunluğunu bugünde atmalı. Her hafta farklı oyunlar bulmalı, yeni yerler görmeli, bunun için önceden araştırmalı, yeni filmler izlemeli, yeni bir şey almalı, yeni bir kurabiye yapmalı, bilmediği bir spor dalını öğrenmeli, içinde yeni olan her istediği şeyi denemeli.
Hayatımız sadece bu şekilde, güzel anılarla dolduracağımız bir yer olabilir. Bir günümüz de, bizim elimizde ve şölene çevirebileceğimiz şekilde geçsin.
Size, eski sabah kahvaltılarımızın neşesi, bereketi, sıcaklığı gibi bir masa ve hafta da bir bile olsa ‘geleneksel gün’ diliyorum.
Ebru Ziyanak
ebruziyanak@hotmail.com
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Michael Jackson, dünya ‘çirkinleri’ listesinde!”
“Meksika’nın Festival Tadındaki Margaritaları İstanbul Coctail Festivali’nde!”
“Annenize Stefanel Şıklığını Armağan Edin!”
“Laura Baresse’de Aşkın Dili İtalyanca”
“Metaverse ile Birlikte Hangi Meslekler Hayatımıza Girecek?”
“23 Nisan’da Bir Çocuğun Hayatina Dokunun!”
“Babylon’da Fuat Güner Project Featuring Hüsnü Şenlendirici”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32