>

DİĞER HABERLER

Öyle bir rüya ki hiç su yüzüne çıkılmayan...

Öyle bir rüya ki hiç su yüzüne çıkılmayan, denizin altında el ele yüzülen bir rüya...
 
   
 
 
     
Kızın saçları o kadar güzel sağa sola süzülürdü ki çocuk kendini tutamaz arada onun saçlarının arasında yüzerken bulurdu. Nereye gideceklerini bir olmuş elleri karar verirdi. Aldıkları hava ise birbirlerine verdikleri nefesti. Geçtikleri yerlerde çocuk ne zaman kayalıklara takılsa kız onu elinden sıkıca tutup kurtarırdı.

Duydukları güveni ikisinin buluşan bakışlarında görmek mümkündü. En büyük keyifleri ise derinlerde kumluk bir alan gördüklerinde ayaklarını kumdan aldıkları hafif bir destekle usulca derinlerden, kendilerini güneş ışınlarının sızdığı yere kadar bırakıp birbirlerini öpmek (o esnada denizin derinliğinin rengi yavaşça değişir açılırdı, gecenin gündüze dönüşmesi gibi) ve sadece akşamları su yüzüne çıkıp güneşin batışını izlemekti. Onun dışında su yüzüne bir tek birbirlerine verdikleri nefesin hava kabarcıkları çıkardı.



Gece olduğunda midye kabuğuna çekilir dudaklarına gecenin öpücüğünü kondurup uyurlardı sarılarak...
Bir kelebeğin ömründen bile kısa ama bir kelebek kadar da güzel bir rüyadır bu onlar için.
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>