OLYMPOS / OLİMPOS


Öncelikle bir özürle başlamak zorunda hissediyorum kendimi. Önce ailedeki bir takım hastalıklar sonrada tatil yüzünden bir süre ayrı kaldım. Yazmayıda, sizleride çok özledim. Umarım bundan sonra böyle ayrılıklar olmaz ya da allah bana daha çok para verirde kendime bir lap top alırım, böylece hiç ayrılmayız.

Tatilden yeni geldim, ve ayıptır söylemesi arap gibi yandım ya (yeşil / mavi gözlerime de çok yakışıyor doğrusu, kızlar öleeee diyooooo) size tatilimi anlatmak istedim.

Önce bir arkadaşın devre mülküne gidilecekti, olmadı. Sonra başka arkadaşlarımla Olympos üzerinde anlaştık, daha öncede gittiğim ve çok sevdiğim bir yerdi. Sonra çok ucuza bir Fethiye tatili ayarladık.Ya da o an öyle sanmıştık. Yazmadan edemeyeceğim Tüten Tur’dan tatil rezervasyonu yapmışsanız allah başka dert vermesin. Rezervasyonumuzu yaptırdık, cuma akşamı tur otobüsüne bineceğimiz yere gittik. Otobüs geldi ve çile başladı, listede adımız yoktu. Rehber diye koydukları ufaklık bir dakika sizle konuşacağız dediği anda tamam dedim yandık. Sonra acenta müdürü olduğunu söyleyen birisi geldi karşımıza, bizi defalarca aradıklarını ( sonraki 500 yalandan ilki başlamış oldu ) ama ulaşamadıklarını, bizi başka bir şirketle ortak tuttukları bir otobüsle göndereceklerini söyledi. 45 dakika süren münakaşadan sonra herşeyin yalan olduğunu bize oradaki boş olan bir Fethiye arabasından yer bulduğunu söyledi. Ben baştan beri gitmeyeceğimi söylediğimden, sonuçta tatile çıkmak amacı ile gittiğimiz yerden kös kös eve döndük.

Ertesi gün hemen Olympos’a gitmek için bilet alıp, oraya giden arkadaşlarımı arayarak yer ayırttık. Ve akşam otobüse binerek tatilimize başladık.Bilmeyenler için Olympos, Kemer’e yakın harika bir deniz, güneş, doğa ve tarih birleşimi olan SİT alanı olarak korunan bir yer. Uzun süre Likya, Roma ve korsanların elinde kalmış, arada bir sürü başka uygarlık yaşamış. Hepsinden kalan bir takım tarihi yapılar var.

Evet Olympos’a geldik. Hemen odaya yerleşip ( bu arada yine bilmeyenler için Olympos’ta bir sürü pansiyon var fakat SİT alanı olduğu,terleşik betonarma yapılaşmaya izin verilmediği için hepsi tahtadan bungalov şeklinde. Hatta ağaçların üzerine kurulan ağaç evleri bile var, anlayacağınız mükemmel bir otantik yer.) kendimizmi muhteşem denize attık.

Olympos’ta yapılacak şeyler ( eğer amaç dinlenmek ise ) çok fazla değil. Gündüz bol bol deniz, eğer gözünüz yılmaz ise sık ormanların arasında kalmış tarihi yapıları bulmak ve gezmek, akşam yemek yiyip üzerine minderler serili tahta sedirlerdeyayılmak, ve oranın en meşhur, hatta yakın zamana kadar tek olan barı Öküz’e ( esas adı Bull ama herkes Öküz olarak bilir.) gitmek. Ne yalan söyleyeyim ben bu sefer akşamlarımı kısa yürüyüşler ve futbol maçlarını seyretmek dışında, tamamen sedirlere yayılıp kitap okuyarak ve sonra yatmaya giderek geçirdim. Beraber gittiğimiz arkadaşlarım her gece çılgınlar gibi Öküz bara giderek ( gerçi her sabah dün akşam rezildi hiç bir şey yoktu,sıkıldık diyerek) içtiler, dansettiler.

Sonuçta bol bol dinlendiğim, deniz,güneş ve tarih dolu bir tatil geçirdim. Gitmeyenler için şiddetle Olympos’u tavsiye ediyorum, gidenler nasıl olsa tekrar gidecektir. Tekrar işime, ve yazılarıma döndüm. Bundan sonra her hafta beraberiz yine…


Şimdilik hepinize mutlu, sağlıklı, bol bol gülüp eğleneceğiniz bir hafta diliyorum, görüşmek üzere…


TUFİ.