>

DİĞER HABERLER

Olay film gösterime girdi

"Angelina Jolie’nin giymediği külotlar, ‘rol değil gerçek’ sevişme sahneleri ve yuva yıkan kötü kadın klişeleri ile..." Talip Ertürk haftanın filmlerini yorumluyor.
 
   
 
 
     
Bay ve Bayan Smith / Mr. And Mrs. Smith

Magazin basınının özel ilgisine mazhar olan her film, hınzırca yürüttüğü bu tanıtım kampanyasının altında kimi basiretsizlikler saklar her zaman. Tecrübe ile sabit. Bay ve Bayan Smith de günlerdir Angelina Jolie’nin giymediği külotlar, ‘rol değil gerçek’ sevişme sahneleri ve yuva yıkan kötü kadın klişeleri ile üzerimize üzerimize geliyor sağolsun. Lakin bu hengamenin altından tam da tahmin ettiğimiz gibi bir çiğlik çıktı: İşte karşınızda yaz sezonunun ilk balonu! Geçmişi Olmayan Adam ile benim içinde olmadığım bir kısım seyirciyi pek memnun eden yönetmen Doug Liman, bu yeni filminde daha çok senaryonun kurbanı olsa da, sonuçta filmini vasat sulara çekmeyi bile başaramamış... Brad Pitt ve Angelina Jolie, maşallah pek şıklar, Pitt Ocean’s 12’deki moda kataloğu pozlarını sürdürürken, Jolie üzerine rahatça giydiği karakterini çekici hala getirmeyi becermiş. Ancak filmin açık bir inandırıcılık sorunu var ve yönetmen Liman filmin mizahını alçak peste tutmayı tercih ederek durumu daha da kötüleştirmiş. Filmin yetişkinlere yönelik mizah anlayışı belki de tek çekici tarafı. Özellikle çiftimizin evlilik danışmanına dert yandıkları sahneler hayli eğlenceli. Ama bunun yanına fazla bir şey koymak zor. Brad ve Angelina’yı filmden çıkardığınız zaman ise geriye neredeyse hiçbir şey kalmıyor...



Blueberry

Çizgi roman dünyasının aksi kovboyu Blueberry, sinema perdesine düşen son çizgi kahraman oldu. Fransız menşeili kahramanımız, Dobermann ile stilize bir suç filmine imza atmış yönetmen Jan Kounen elinden perdeye uyarlanmış. Başrolde de yönetmenin Dobermann’da birlikte çalıştığı Fransız aktör Vincent Cassel var. Yan rollere bakınca Juliette Lewis ve Michael Madsen gibi eski dostları görmek mümkün. Film, 1870'lerde iç savaş gazisi Blueberry’nin öyküsünü anlatıyor. Adamımız Arizona’daki bir sınır kasabasına, amcasının yanına gelip burada bir fahişeye aşık olunca başını derde sokması kaçınılmaz oluyor. Çöle kaçan ve ölmek üzereyken yerliler tarafından büyütülüp yetiştirilen Blueberry, artık kahraman olmak için her tür donanıma sahip olduğuna göre, eski kasabasına dönüp intikam almakta beis görmüyor.



Gözlerimi de Al / Te Doy Mis Ojos

Aile içi şiddet mevzusunu ele alan Gözlerimi de Al’da Luis Tosar Güneşli Pazartesiler’den sonra bir kez daha ‘aksi koca’ rolünde (role uygunluğuna şüphe yok). Gözlerimi de Al, ‘ezilen kadın’ temasının ülkemize özgü olmadığını yüzümüze vuracak kadar bildik bir hikaye anlatıyor. Filmin kahramanı Pilar, severek evlendiği kocasından sistemli olarak dayak yiyor, hor görülüyor. Sonuçta çareyi kardeşinin yanına kaçıp yeni bir hayat kurmakta buluyor. Bu sırada suçunu anlayan ve sorunlarını halletmek için psikolojik destek alan kütükten bozma kocası Antonio, allem ediyor kallem ediyor karısı ile barışıyor. Ancak Pilar’ın çilesi öyle ha deyince bitecek gibi değil... Gözlerimi de Al, hassas bir mevzuya hisli bir bakış atması dolayısıyla dikkat çekici olsa da, bundan gayrı çekici bir tarafı yok. Televizyon filminden hallice bir yapım olması bir yana, soruna bir çözüm önermeyi aklına bile getirmiyor...


Talip Ertürk
terturk@gazetevatan.com.tr



Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>