Oğuz ile Neden Ayrılmış İdik? -I-
İnci'nin Güncesi'nin yeni yazısını okumak için tıklayın!
Artık yavaş yavaş olayın şokunu üstümden atıp, kabullenme aşamasına geçtiğime göre anlatabilirim diye düşündüm. Hani önceden pek dilim varmıyordu ya... Şimdi de cümle aleme anlatasım geliyor, biri sorsa hemen atlayacağım ama kader utansın millet de üzülmeyeyim diye sormuyor işte.
Aslında ayrılık aşamasına geçmeden ilişkimizin nasıl gittiği hakkında genel bilgi vermek gerek ki sonuç adil bir şekilde değerlendirilebilsin... Ve herkesler Oğuz’u suçlasın, bana da şevkat göstersin...
İlişkimizin nasıl başladığını anlatmıştım zaten; ufak ufak buluşmalar, bakışmalar, konuşmalar, surpriz hediyeler derken bindik bir alamete...
İnci havalarda tabii, uçar da uçar, yıllardır beklediği erkeği bulmuş. Oğuz’un da keyfi yerinde Allah için, O da halinden hayli memnun görünüyor, gamzelerini göstere göstere sırıtıp duruyor.
Başlangıçta ortak zevklerden ve hayat tarzından yola çıkan sıradan bir “günümüz” ilişkisi gibi görünse de zaman içerisinde paylaşımı yüksek, derin ve nadide bir ilişki haline geliyor olay. Bakışıp gülüşmeler, eğlenceli sohbetler ve dışarı planları yavaş yavaş evde başbaşa oturmalara, yemek yapmalara, yapılan yemekleri yiyip sarmaş dolaş uyumalara dönüşmeye başladığında İnci n’apıyor? Her acizane ve nacizane genç kadınımız gibi guardını indiriyor. Korkularını, hayallerini, özlemlerini ve Oğuzhandro’ya olan aşkını açık etmeye başlıyor.
Oğuz mu? Yok kaçmıyor Allah sizi inandırsın. Aksine erkek türünden beklenmeyecek bir hassasiyetle İnci’ye kollarını ve yüreğini açıyor.
Bitmedi!
Bununla kalmayıp, kendi gizli kapılarını da aralıyor (laf aramızda Oğuz neler anlatıyor neler, İnci özel hayata saygısızlık etmek istemediğinden burada yazamıyor, içi gidiyor, belki ilerde eli kayar da yanlışlıkla yazıverir)
Nasıl görünüyor buraya kadar?
“Aşk “gibi mi ?
İnci o sıralarda bu soruyla çok fazla kafa yormak istemiyor ve “başa gelen –zevkle- çekilir “ diyor.
....
Olay özetle böyle ama yiğidi öldür hakkını yeme; ilk 6 ay adamın hiçbir yamuğunu görmedim aslında. Ufak tefek, her ilişkide olabilecek sorunlar yaşadık ama aşılmayacak şeyler değildi. Bana sorarsanız rutin bir ilişki de değildi... Birlikte amatör bir kısa film bile çektik, spor yaptık, yemek yaptık, dağa kaçtık, inek içti...
İşin suyunu çıkardık da sanmayın.
Ben O’nun yanında “nasla ve nasla” o meşhur Cüneyt Arkın taklidimi yapmadım.
Yaa of tamam Türkan Şoray taklidi yaptım bir kez ama ikimizde çok sarhoştuk ve sonuçta çok güldü!
Ne diyeyim fazla kasmaya gelmiyor, pek çok farklı görüş var ilişkileri canlı tutmaya ilişkin.
Nasılsan öyle davranacaksın
Veya
Tam olarak nasıl değilsen öyle davranacaksın
Ben nasılsam öyle davrandım ...
Çünkü ben rol yapınca “olmuyor”
Seviyorsam seviyorum
N’apayım?
İnsan kendi gibi davranınca mı sıkılıyor karşı taraf?
O zaman neden beni seçiyor, kendim gibi davranamayacaksam?
Yani nasıl bir kandırmaca,
Nasıl aptalca bir oyundur bu?
“Seni seçtim Pikaçuuu ama rica edeyim Heidi Klum gibi davran bana”
Bu mudur yani?
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Pera Palas'ta tango geceleri ”
““Bisiklete binmeyi kuliste öğrendim!””
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32