Neymiş bu aşk dedikleri!...
"Aşkın tuhaf bir duygu olduğunu herkes bilir. Herkes hayatında bir kez aşık olmuştur ya da aşık olduğunu sanmıştır. Ve herkes aşık olmak ister..." Metin Aksoy'un yazısı...
Aşkın tuhaf bir duygu olduğunu herkes bilir. Herkes hayatında bir kez aşık olmuştur ya da aşık olduğunu sanmıştır. Ve herkes aşık olmak ister, herkes aşktan korkar ve aşık olan herkes aşktan şikayetçi olur. Peki neymiş bu insanların kafalarını karıştıran, sinirlendiren, sevindiren, heyecanlandıran, üzen, intikama yönelten şey. Aslında bilim adamları çiftlerin salgıladıkları hormonlar sonucunda bir birlerini beğeni yetisini ortaya koyar diye basitçe açıklıyorlar. Dahası bilim adamları yaptıkları araştırmalarda, aşık olduklarını söyleyen ya da sanan çiftlerin statülerini de göz önünde bulundurarak, onları NMR cihazına sokuyor. Beyinde aşk bölgesi diye adlandırılan loplardaki değişimleri izliyorlar. Denek NMR da iken çeşitli sorular sorarlar, aile ile ilgili, işle ilgili vb. en son aşık olduğu kişinin adı söylendiğinde beyindeki loplarda meydana gelen değişimlerden deneğin aşık olup olmadığı ortaya çıkarıyorlar. Öte yandan, çoğu zengin erkek, güzel kadın aşkına test etmeye geldiklerinde aynı sonucu elde edemediklerini de belirtiyorlar. Deneklerden en azından birinin aşık olmadığını ortaya çıkarıyorlarmış.
Dolayısıyla aşkı sınıflandırıp yorumlarsak, en azından nerede olduğumuzu anlarız.
1- Sıradan aşklar
2- Garip aşklar
3- Büyük aşklar
4- Destansı aşklar
5- Çıkar sağlayan aşklar
Sıradan aşklar; her zaman banal, ne olacağı bilinmez, karşılıklı tuhaf ilişkiler çerçevesinde kısa sürer ve zamanı geldiğinde biter. İstisna olsa da bazen taraflar bir birlerinden nefret eder intikam almaya çalışır, ama sonuçta kimse fazla yara almaz olay mutlu ya da mutsuz sonuçlanmadan biter. Dahası bunun aşk olup olmadığı bilinmez, tensel bir istek olduğu belirtilir.
Garip aşklar; her zaman zordur, kavgayla başlar kavgayla sürer kavasız bir an bile geçmez. Her iki taraf da bir birlerine zıt gider. Bir birlerini sürekli kontrol eder, birbirlerinin hatalarını yakalamak için fırsat kollarlar. Fırsat birinin eline geçtiğinde diğerinin işi bitmiştir, aşağılama, alabildiğine kötü cümleler sarf etme duygusu en üst düzeydedir. Sonuçta çok kırıcı, çok yıpratıcı bir şekilde son bulur. Böyle aşklar yaşayan çiftler ikinci bir kez aşık olmaktan korkar, kaçınır.
Büyük aşklar; karşılıklıdır ve duygunun en üst seviyesi yaşanır. Bir birlerini düşünmeden bir an bile geçirmezler, bıkmadan usanmadan bir birlerini arar, son derece romantik, içten sevgi dolu sözler söyler, bir birlerini mutlu etmek için ne gerekirse yaparlar. Ömürleri boyunca birlikte olmayı başardıkları gibi, hayattı en güzel şekilde yaşayıp kolaylaştırırlar. Bir birlerine hediyeler almak, bir birlerine sürprizler yapmak en çok sevdikleri şeylerdir. Bir birlerini üzmezler, birbirlerine sonsuz saygı gösterirler. Herkes böyle bir aşk yakalamak ister ama sonuçta, binde bir böyle bir aşk yakalama şansı.
Destansı aşklar; böyle bir aşk yaşamak imkansız gibi. Yazarlara, şairlere, müzisyenlere, filmlere konu olur. Dahası yaşanıp yaşanmadığı bilinmeyen bu aşk türünü en mutsuz aşk türüdür. Dante- Beatrice, Romeo – Juliet, Leyla- Mecnun, Kerem –Aslı ve batılı doğulu onlarca benzeri aşktan örnek verebiliriz. Acı doludur, kavuşmak imkansızdır, ölümle sonuçlanır ama sonsuza dek yaşar. Böyle aşkları yakalamak çağımızda imkansız gibidir.
Çıkar sağlayan aşklar; bu türden aşk yaşayanların birkaç amacı var: yakışıklı, paralı- güzel, albenili, etrafına hava atmak ya da bir statü sahibi olmak için tercih edilir. Gelecek kaygısı, çevrenin bakış açısı ya da maddi çıkar amaçlı olduğundan her türlü istismar söz konusu olabilir. Kişisel çıkarlar ön planda olduğundan taraflar her zaman temkinli, dikkatli olmak zorunda görürler, kopma noktasına geldiğinde güçsüz olan taraf yeniden kendini ispatlama çabası içine girer. Kedi fare oyunu gibi sürüp gider ta ki taraflar istediklerini elde edene dek.
Aşksız yaşanmıyor, acı veren yine aşktır. İhtiras, çıkarlar, kıskançlıklar, arayışlar aşkı kemiren şeyler olsa da, aşk sonsuza kadar kendisin yaşatacaktır.
Metin Aksoy
metinaksoy@cosmoturk.com
DİĞER HABERLER
Kadınların Araba Seçiminde Dikkat Ettiği Özellikler
Kadınların alışveriş konusunda ne kadar titiz olduklarını eminiz ki bilmeyen yoktur.
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
“Ferman Akgül: “Türkiye’yi terk etmedim””
“Balık yağı için zeki olsun... ”
“Aşkta takıntılardan kurtulun ”
“Manikürde Dikkat Edilmesi Gerekenler”
“İBB Şehir Tiyatroları 2023-2024 Sezonu Klasiklerle Devam Ediyor”
“The Beguiled Türkiye Prömiyeri ”
“Oksiart”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32